Yıldız Sarayı'nın her metrekaresi altın değerinde!
Boğaza hakim konumuyla yüzlerce dönümden oluşan Yıldız Parkı, şehir içinde şehir gibi. II. Abdülhamid dönemindeki düzenlemelerine servet harcanan Yıldız Korusu, 400 yıllık ağaçları, egzotik bitkileri ve muhteşem köşkleriyle sizi bekliyor.
Boğaza hakim konumuyla yüzlerce dönümden oluşan ve Bizans devrinde başlayan yerleşim süreciyle günümüze ulaşan Yıldız Parkı, şehir içinde şehir' gibi. II. Abdülhamid dönemindeki düzenlemelerine servet harcanan Yıldız Korusu, 400 yıllık ağaçları, egzotik bitkileri ve muhteşem köşkleriyle sizi bekliyor.
TÜRK Osmanlı saray mimarisinin en son örneği olan Yıldız Sarayı'nın bir parçasındayız. Eski Saray, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun dördüncü yönetim merkezi Yıldız Sarayı'nın dış kısmı olan korudayız.
Boğaz'a hakim konumuyla yüzlerce dönümden oluşan Yıldız Parkı'nda yerleşim sürecinin Bizans devrinde başladığı bilinir. Sarayın bulunduğu arazi ise Hazine-i Hassa'ya kayıtlıdır ve Kanuni Sultan Süleyman devrinden beri av amacıyla kullanılır. 'Kazancıoğlu Bahçeleri' olarak anılan bu koruluğa, ilk yapıyı inşa ettirenin I. Ahmed olduğu bilinir. I. Ahmed'in inşa ettirdiği bu kasrı, IV.
Murad av için geldiğinde kullanırmış.
Tarihler 18. yüzyıl sonunu gösterirken III. Selim, annesi Mihrişah Sultan için araziye bir kasır yaptırır ve bölge, bu alan günümüze ulaşan adına kavuşur. Kasra, Yıldız adı verilir. Bölgenin kullanımı III. Selim ile sınırlı kalmaz. II. Mahmud döneminde de sevilen bir yer olur. Bazen ok atışları bazen güreş müsabakaları düzenlenir. II. Mahmud da Yıldız Bahçeleri'ndeki bu etkinlikleri seyretmek için buraya gelirmiş. Bununla yetinmez, Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdıktan sonra kurduğu Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunun talimlerini burada bizzat denetlermiş.
II. Mahmud'dan sonra tahta geçen Abdülmecid zamanında bölgeye damgasını vuran, 1842 yılında annesi Bezm-i Alem Valide Sultan için yaptırdığı ve Kasr-ı Dilküşa adını verdiği köşk olur.
Sultan Abdülaziz yaz aylarında kullanmayı tercih ettiği bu bölgeye yapılar ekletir. Balyan ailesi imzalı bu eserler arasında Büyük Mabeyn Köşkü öne çıkar. Dış kısım olarak adlandırılan araziye ise Malta ve Çadır köşkleri yapılır.
Abdülaziz'in tahtan indirilmesi ve ölümü V. Murad'ı çok etkiler. Sadece 92 gün süren saltanatını Yıldız Sarayı'nda geçirdiği bilinir. V. Murad'm tahttan indirilmesinden sonra tahta II. Abdülhamid çıkar. Amcası Abdülaziz'in ve yeğeni V Murad'ın sıkıntılı taht süreçlerine tanıklık eden II. Abdülhamid, Dolmabahçe Sarayı'nda oturmak istemez. Dolmabahçe Sarayı deniz kıyısmdadır ve olası bir suikastte kaçamayacağını düşünür, Yıldız Sarayı'na geçer.
Yıldız Sarayı esas yapılaşmasını bu dönemde yaşar. Osmanlı'nın ana sarayı olarak kullanılır. Bunun için 'Yıldız Sarayı Hümayunu' adı verilen bölgenin etrafındaki araziler de satın alınır, dış bahçe genişletilir. Böylece saray bahçeleriyle beraber çok büyük bir araziye sahip olunur. 'Şehir içinde şehir' gibi olan bu korunaklı saray, resmi dairesi ve haremi ile II. Abdülhamid'in 33 yıllık saltanatında imparatorluğun yönetim merkezi olur.
Sultanların yaşadığı köşklerin yanı sıra görevlilerin yaşam alanları da inşa edilir. Elbette bu kadar insanın her türlü ihtiyaçları da göz önüne alınır. Tiyatro, müze, kitaplık, eczane, hayvanat bahçesi, mescit, hamam, marangozhane, tamirhane, kilithane gibi farklı yapılar inşa edilir.
II. Abdülhamid'in yerli ve yabancı uzmanlara servet niteliğinde bütçelerle hazırlattığı bu koru için "Her metrekaresine altın döküldü" dediği bilinir.
PAN BURADA FLÜT ÇALMIŞ
Bazı kayıtlarda adı geçen defne ormanlarının ve mitolojik öykülerdeki "Pan'm Boğaziçi'nde flüt çaldığı yeşilliklerin" burası olduğu söylenir. Doğru mudur bilmem ama şehrin en büyük korularından biri olan bu koru gerçekten çok güzel. Aralarında 400 yaşında olan ve nadir bulunan özel bitki türlerini barmdıyor Yıldız Parkı. Çam, sedir, köknar, ladinin yanı sıra oya ve kaymak ağacı gibi birbirinden kıymetli 120'den fazla egzotik ve özel ağaç türü var burada.
Malta Köşkü ve Çadır Köşkü'yle beraber, Yıldız Sarayı Porselen Fabrikası'na ev sahipliği yapan park ve koru günümüzde şehrin nefes alabildiği ender alanlardan biri olur.
ÇİNİ SANATININ CANSUYU
YILDIZ Sarayı'na yerleşen ve bu alanı imparatorluğun dördüncü yönetim merkezi haline getiren II. Abdülhamid bir fabrika müze kurulmasını ister. II. Abdülhamid'in talimatıyla, Osmanlı Sarayı'nın cini ihtiyacını karşılamak ve gerileyen cini sanatının gellsmesine destek olmak Icin Yıldız Cini Fabrlka-i Hümayunu kurulur.
1891'de Yıldız Sarayı bahçesine kurulan fabrika hemen üretime baslar. Ancak 1894 depreminde hasar görünce İtalyan mimar Raimondo d'Aronco tarafından adeta yeniden insa edilir.
Yıldız Cini Fabrika-I Hümayunu'nda üretilen porselenler, hem saray, köşk ve kasırların dekorasyonunda kullanılmış hem de armağan olarak yabancı hanedanlara sunulmus. Günümüzde TBMM Milli Saraylar'a bağlı olan müze, bu ülkenin üretime devam eden en eski tesisidir.
Duvarın deniz tarafındaki koruluk ile İçindeki Malta Köşkü ve Çadır Köşkü İstanbul Belediyesi'ne verilir. Once Cırağan Sarayı'nın arka bahçesi, 1877'den itibaren genişletilen Yıldız Sarayı'nın dıs koruluğu olan yeşil alan, 1940 yılı
ndan sonra Yıldız Parkı olarak adlandırılır.
1979 yılında Turing ile belediye arasında yapılan anlaşma gereğince köşklerin onarımı ve bakımı gerçekleşir 1994 yılından beri bu hizmeti İstanbul Büyüksehir Belediyesi sağlıyor.
Star/Belkıs Kamut Aktürk