Zafer Çağlayan: Libya'ya 250 milyon dolar kredi desteğiyle geldik!
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dün açıkladığı, Türk Eximbank'ın Tunus'a vereceği 500 milyon dolarlık kredi desteğinin ardından, Türk Eximbank'ın Libya için de 250 milyon dolarlık kredi desteği sağlayacağını açıkladı
Bakan Çağlayan, "Libya’ya gelirken elimiz boş gelmedik. Türk Eximbank’ın Libya devletine açtığı ve tamamı kullanılabilir olan 250 milyon dolarlık Eximbank kredi desteğiyle beraber geldik" dedi. Rixos Hotel’de düzenlenen "Türkiye-Libya İş Forumu"nun açılışında konuşan Çağlayan, 1,5 ay önce de burada olduğunu, bakanlığı dönemindeki 125’ten fazla yurt dışı seyahatinin 10’dan fazlasını da Libya’ya yaptığını söyledi. "Gelmemiz gerekiyorsa değil 10 kere, 510 kere de geliriz" diyen Çağlayan, iki ülke ilişkilerinin, tarihinin köklü bir geçmişe dayandığını dile getirdi. 42 yıllık bir diktatörlüğün geride kaldığını ifade eden Çağlayan, "Artık Libyalılar da, gelişmiş ülkelerdeki gibi insan hak ve hürriyetlerinin en iyi şekilde olduğu, bir çok alanda hak edilen seviyeyi yakalamak için önemli bir yoldasınız. Size yolunuzda başarılar diliyoruz" diye konuştu. Libya’nın en kısa sürede gerek demokratik gerek ekonomik yaşam standartlarının üst seviyeye çıktığı, şeffaflığın ön planda olduğu bir yere geleceğini vurgulayan Çağlayan, vatandaşların vergi ödemesinin de şeffaf yönetimlere bağlı olduğunu kaydetti. Bunu Türkiye’nin de yaşadığını anlatan Çağlayan, 10 yıl önce Türkiye’nin topladığı vergilerin yüzde 10 fazlasıyla ancak borç faizlerini ödeyebildiğini, bugün ise AK Parti Hükümeti’nin uygulamaları sayesinde bütçe açığının yüzde birler seviyesine düştüğünü söyledi. "Türkiye’nin ekonomik başarıları şeffaflıkla geldi" AK Parti hükümetlerinin son 10 yılda eğitim, kalkınma, sağlık, ekonomi alanlarında ve sosyal politikalarında çok önemli başarılar sağladığını ifade eden Çağlayan, şunları söyledi: "Burada bir AK Parti mitingi, seçim çalışmasının olmadığını biliyorum. Bütün bunları şeffaflığın önemini belirtmek için söylüyorum. Türkiye, her alanda 80 yılda yapılanların iki katını yaptı. Bugün AB’nin Mastrit Kriterlerinin neredeyse üçte birini karşılıyoruz. Bütün bunlar şeffaflık ve hesap verilebilirlik sayesinde oldu." "Batılılar gibi toprak altına değil, toprak üstüne bakıyoruz" Libya’ya, Batılı ülkelerin ve başkalarının baktığı gibi bakmadıklarına dikkati çeken Çağlayan, "Batılıların, baktığında toprak altını gördüğünü, yer altındaki kaynaklarınızı gördüğünü çok iyi biliyoruz. Biz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, hep toprak üstündekilere, Libyalı kardeşlerimize baktık, onları gördük. Devrim sonrası ilk büyükelçiliği yeniden açan da Türkiye oldu" şeklinde konuştu. Bakan Çağlayan, İş Forumu’nun bir gayesinin de, Türkiye Cumhuriyeti ve işadamlarının Libya’nın ve Libyalılar’ın yanında olduğunu dünyaya göstermek ve Libya’nın yeniden şekillenmesinde tüm bilgi ve birikimlerini Libyalılarla paylaşmak olduğunu dile getirdi. Libya’nın yeniden yatırım yapılabilir ülkelerin en başına getirmenin, ekonomisi sadece petrole dayalı değil, sanayisi, ticareti, turizmi, tarım ve hayvancılığı önemli bir yere sahip olmasının önemine işaret eden Çağlayan, "Bu konuda adeta hazır bekleyen, Libya’da yatırım yapmak için sabırsızlanan Türk işadamlarının isteğini ve arzusunu göstermek için buradayız" dedi. "Sağlık kuruluşlarını biran önce tamamlayın" Toplantı öncesi Libya Sağlık Bakanıyla bir araya geldiğini dile getiren Çağlayan, devrim sırasında Türkiye’nin sağlık konusunda Libyalılara verdiğini desteği anımsattı. Libya’daki sağlık kuruluşlarının inşaatlarının tamamlanmasına verdiği önemin altını çizen Çağlayan, Libya’da iş yapan Türk müteahhitlere şöyle seslendi: "Belli seviyeye gelmiş, inşaatları yüzde 50’yi aşmış olan sağlık tesislerinin biran önce bitirilmesi noktasında müteahhit firmalara sesleniyorum. Bugünden tezi yok, yarına hazır olup, gelip işlerinizin başına dönün. İnşallah buradaki sağlık kuruluşlarını süratle, biran evvel bitirerek, Libyalı kardeşlerimizin tedavilerinin artık kendi ülkelerinde olacağı bir alt yapıyı beraber gerçekleştirelim." TİKA’nın, Libya Emniyet Teşkilatı’na hediye ettiği 30 cip ve tesisatıyla birlikte 6 bin polis üniformasının teslimi için gerçekleştirilecek törene de değinen Çağlayan, gün içinde Libya Başbakan Yardımcısı ve Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı ile de bir araya geleceğini anlattı. Türk müteahhitlerin, biran önce işlerine başlamak arzusunda olduğunu dile getiren Çağlayan, "Bu konuda gerek Sayın Abdülcelil gerek ilgili bakanlar, firmalarımızın hak ve hukukların hiçbir şekilde endişe edilmeksizin korunacağını her fırsatta ifade ediyorlar. Biz de bu düşünceyle, işlerimizi eskisinden çok daha iyi şartlarda yapacağız" diye konuştu. "Libya, Arap Baharı’nın kaybını 10 katıyla telafi edecek" Çağlayan, Arap Baharı olaylarının ülkelere maliyetini içeren bir çalışma yapıldığını ve buna göre, 2011 yılı itibarıyla gayri safi milli hasılasından Libya’nın 7,6 milyar dolar, Mısır’ın 4,3 milyar dolar, Tunus’un 2 milyar dolar, Cezayir’in de 1,4 milyar dolar kaybı olduğunu belirtti. Libya’nın iç savaş sırasında ekonomik açıdan uğradığı kayba değinen Çağlayan, "Evelallah Libya halkı çok kısa sürede bunu 10 katıyla telafi edecektir" dedi. Çağlayan, 2012 yılında Kuzey Afrika’nın yüzde 4’ten fazla, Libya’nın ise 2012’de yüzde 13,2, 2013’te yüzde 11,5 büyümesinin beklendiğinin altını çizdi. Dünyanın ekonomik eksenin değiştiğini ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere kaydığını anlatan Çağlayan, "Geleceği Afrika’da görüyoruz. Geleceği gelişmekte olan ülkelerde görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. "Fransa, İtalya, Almanya gibi beklentilerimiz yok" Çağlayan, iki ülke arasında çifte vergilendirmenin kaldırılması anlaşması ve DEİK toplantılarına süratle başlanmasına verdikleri öneme işaret etti. Türk müteahhitlerin ücretsiz onaracağı 22 binanın denetimlerini yapacaklarını anlatan Çağlayan, Türkiye’nin, ne Fransa ne Almanya ne İtalya ne de başka bir ülke gibi hiçbir beklentisi olmaksızın Libya’nın yanında olacağını dile getirdi. Türk Eximbank’ın da her zaman olduğu gibi Libya’nın yanında olduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: "Gelirken elimiz boş gelmedik. Türk Eximbank’ın Libya devletine açtığı ve tamamı kullanılabilir olan 250 milyon dolarlık Eximbank kredi desteğiyle beraber geldik. Bu kredi mekanizmasında Eximbank’ın öngördüğü bankaların vereceği teminat yeterli olacak. Libya devletini bu konularla meşgul etmek istemiyoruz. Bu 250 milyon dolarlık krediyi Libyalı kardeşlerimizin Libya’da yapacağı yatırımlarda, kullanacağı sabit sermaye yatırımlarında makine-teçhizatta kullanmaları halinde Türkiye’den aldıkları ürünleri, 10 yıldan başlayan vadelerle alma imkanına kavuşacaklar. Yine aynı şekilde sizlerin tüketim ihtiyaçlarında yapacağınız alımlarda ise bu kredi çok küçük faizlerle 2 yıla kadar vadeyle kullanılabilecek. Bu krediyi az bulursanız dükkan sizin, bu 250 milyon doları arttırmaya hazırız. Libya Ekonomi Bakanı El Kaşli Libya Ekonomi Bakanı Ahmet El Kaşli de, konuşmasına, davetlilere Osmanlı döneminde yapılan çarşıyı gezmeleri tavsiyesiyle başladı. Türkiye-Libya ilişkilerinin Osmanlı dönemine, sağlam temellere ve tarihe dayandığını anlatan Kaşli, "Biz bu devrimi, Türkiye’nin de desteğiyle gerçekleştirdik. İlişkilerimiz kesintisiz, artarak devam edecek" dedi. Ekonomi Bakanlığında yeniden yapılanmaya gidildiğini, yatırımları düzenleyecek hukuki alt yapıyı oluşturduklarını söyleyen Kaşli, yabancı yatırımlara ilişkin incelemenin sürdüğünü dile getirdi. "En uygun fiyat verecek şirketi tercih edeceğiz" Karşılıklı kontratlara saygılı olunması gerektiğini vurgulayan Kaşli, şunları kaydetti: "İşadamlarına sesleniyorum; kontratın her iki tarafı da yükümlülüklerini yerine getirmelidir. 42 yıllık kötü yönetimin geride bıraktığı olumsuzlukları temizlememiz gerekiyor. Eskiden yapılan anlaşmalar geçerli. Bizimle oturup konuşabilirsiniz. Rekabet esası üzerine, özgür bir şekilde en uygun fiyat verecek şirketi tercih edeceğiz. Her ülkede olduğu gibi, yeterlilik burada da söz konusu olacak. Özel şirketlere önem vereceğiz. Yabancıların hukukunu koruyacağız. Alt yapı, üst yapı projelerinde kesinlikle dış tecrübeye ihtiyacımız bulunuyor. Fakat, bu yeni dönem şeffaflık dönemidir. Yeni kontratlar yapılacak ve her hüküm açık, seçik, net olarak taraflara aktarılacak. Yapabilen, gücü yeten hoş geldi, sefa geldi. Ama hükümet olarak üzerimize düşeni yapacağımızdan emin olabilirsiniz. Eğitime, mesleki eğitime de önem veriyoruz. Gençlerimiz, gelen şirketlerden bu konuda da istifade etsin istiyoruz. Kardeş ülke Türkiye’nin başarıdan başarıya koşmasını istiyoruz. Gelin, her iki kardeş ülkeyi birlikte imar edelim, kalkındıralım. Ülkelerimizin çıkarlarına göre hareket edelim." AA