22 / 11 / 2024
fuzul

1978 yılında İstanbul'un Yedi Tepe efsanesi sona ermiş!

1978 yılında İstanbul'un Yedi Tepe efsanesi sona ermiş!

1978 yılında İstanbul'un Yedi Tepe efsanesi sona ermiş. Köyden şehre akın sonucu İstanbul, 7 tepeden 17 tepeye yayılmış. Osmanlı döneminde yedi tepe üzerine inşa edilen şehir, dağbaşları denilen yerlere kadar yayılmış.




1978 yılında İstanbul un Yedi Tepe efsanesi sona ermiş!


İSTANBUL'UN YEDİ TEPE EFSANESİ SONA ERDİ


  İstanbul 7 tepe üzerine kurulmuştur sözü yıllardır kullanılmış ve şehrin estetiğinin sembolü olarak kabul edilmiştir. Fakat, aradan geçen yıllar zarfında baş gösteren ''Köyden şehre akın'' sonucu İstanbul, 7 tepeden 17 tepeye yayılmış, asırlardır içine kapandığı sınırlardan taşmıştır. Bugün İstanbul için kullanılacak tekerleme artık ''İstanbul 17 tepe üzerine kurulmuştur.'' olmalıdır.


İSTANBUL 7 TEPE ÜZERİNE KURULMUŞTU


  İstanbul, fetihten sonraki Osmanlı imarı sürecinde 7 tepe üzerinde inşa edilmiştir. Bu yedi tepe Sultanahmet, Çemberlitaş, Beyazıt, Fatih, Yavuz Selim, Edirnekapı ve Cerrahpaşa semtlerinin bulundukları yüksek bölgelerdir. Fakat, 1948 yılında başlayan köyden şehre akın sonucu, mantar gibi biten gecekondular şehrin surlarla çevrili sınırlarını zorlamaya başlamış ve sonunda yeni gelenler yerleşmek için yeni tepeler aramaya başlamışlardır. 


YENİDEN 10 TEPE


  Gecekondu yapanların hazine ve belediyeye ait arazilerle, sahipli arazilerin şehirden çok uzakta olanlarını tercih ettikleri bilinmektedir. 

  1948 - 1950 yıllarında dağbaşı tabir edilen bu yerlerde başlatılan gecekondu şehirler inşası, 1978'e geldiğimizde yıllar önceki dağbaşlarını, yeni birer şehir büyüklüğüne ulaştırmıştır. Büyük fakat bakımsız birer şehir tabi...


ÇAMLICA'DAN BAŞLAMIŞTI


  İstanbul arazi olarak yayla karakteri gösteren bir şehirdir. Yüksek tepeler daha ziyade şehrin Anadolu Yakası üzerinde görülmektedir. Rumeli Yakası'nda sadece Çatalca yakınlarında iki tepe vardır. Bu tepeler yüksekliklerine göre, Kartal yakınındaki Aydos Dağı (537 metre), Çatalca'nın kuzeyinde Karacadağ (487 metre), Anadoluhisar yakınındaki Alemdağ (442 metre), Erenköy yakınındaki Kayışdağı (438 metre), Üsküdar - Şile yolu üzerinde Çataldağ (390 metre), Beykoz - Kanlıca arasında Karlıdağ (329 metre), Çatalca'nın güneyinde Çıplaktepe (329 metre), Beykoz - Kanlıca arasında Göztepe (285 metre), Kısıklı'da Büyükçamlıca (262 metre) ve Küçükçamlıca (229 metre) dır.

  Yakın bir geçmişe kadar İstanbul'un suyu, havası ve manzarası bakımından en güzel mesire yerleri olan bu dağlar ve yüksek tepeler de gecekonduların istilasından kurtulamamıştır. Bugün hemen hepsinin eteklerinden yukarılara doğru tırmanmakta olan gecekonduların ilki Büyükçamlıca ve Bulgurlu civarında yapılmıştı. Bugün Büyükçamlıca'da televizyon anteni dibine kadar sokulmuş olan gecekonduların, yakın bir gelecekte adı şarkılara ve şiirlere konu olmuş bu tabiat harikası tamamen dolduracağı muhakkaktır. Büyük ve küçük Çamlıca tepelerini, diğerlerinin eteklerine düşen kara lekeler takip etmiştir. Şimdi bu 10 dağın eteklerine yapışmış olan gecekondular, yukarılara doğru tırmanmaya devam etmektedir. 


Tercüman Gazetesi 7 Ekim 1978 



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com




Geri Dön