1990 yılında Mecidiyeköy'deki Likör Fabrikası'nın arsası ihalesiz satılmak istenmiş!
1990 yılında Mecidiyeköy'deki Tekel Likör Fabrikası'nın arsası, TEKEL Genel Müdürlüğü tarafından ihalesiz, 150 milyar liraya MNG Holding'in patronuna satılmak istenmişse de Başbakan Yıldırım Akbulut satışa engel olmuş.
Arsası altın gibi
Mecidiyeköy'deki Tekel Likör Fabrikası'nın yerinin çok değerli olduğu, ancak çok düşük fiyatla satılmak istendiği öne sürüldü. Bu ''ballı satış''a Başbakan Akbulut engel oldu ve ihale açılması için emir verdi...
AKBULUT'UN Başbakanlığı tuttu
Serdar TURGUT/ANKARA, (Hürriyet)
EKONOMİ bürokrasinin koridorlarında, Başbakan Yıldırım Akbulut'un TEKEL'in ihalesiz yapmaya çalıştığı bir satış işlemini nasıl durdurduğu konuşuluyor. Yaklaşık iki ay önce başlayan bu satış işleminde Başbakan'ın aldığı tavır, hükümete bu güne kadar hakim olan ''Ben yaptım oldu'' zihniyetine son verme çabasının bir ürünü olarak yorumlanıyor.
TEKEL'in eski Genel Müdürü Süreyya Yücel Özden'in görevinden alınmasında da rol oynadığı belirlenen maceralı satış işlemi, alınan bilgilere göre şöyle gelişti:
TEKEL Genel Müdürlüğü, İstanbul'un en kıymetli arazilerinden birinin üzerinde yer alan Mecidiyeköy'deki likör fabrikasını satmaya karar verdi. Normal olarak ihaleye çıkılması ve en yüksek fiyatı verene satılması gerekirken, fabrikanın satışının MNG Holding'e (Mustafa Nazif Günal) yapılması kararlaştırıldı.
ÇANKAYA'NIN ETKİSİ Mİ?
MNG Holding, fabrika ve arazisine 150 milyar lira verdi ve TEKEL'in göstereceği bir başka yere, şimdikinin 2 veya 3 kapasiteli yeni bir likör fabrikası kurmayı teklif etti. En azından yarım trilyon lira edecek bir araziye bu kadar düşük fiyat verilmesine rağmen, TEKEL idaresinin neden ihaleye çıkmadan satışı gerçekleştirmek istediği anlaşılamadı. MNG Holding'in sahibinin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la yakın dostluğu olduğunu bilen bazı çevreler, satışın yapılmasında Çankaya Köşkü'nün etkili olduğu söylentisini yaymaya başladılar.
İhaleye çıkılmadan bitirilmeye çalışılan satışa, Devlet Planlama Teşkilatı da bir başka nedenle karşı çıktı. Holding'in yaptığı teklif hakkında görüşü sorulan DPT, TEKEL'in daha yüksek kapasiteli bir fabrikaya ihtiyacı olmadığını, Mecidiyeköy'deki düşük kapasiteli likör fabrikasının bile, talep yetersizliği nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu belirtti ve 2 veya 3 misli daha yüksek kapasiteli yeni bir fabrikanın israf olacağı görüşünü iletti.
TEKEL, BİLDİĞİNİ OKUYOR
TEKEL, tüm bu itirazlara rağmen satış işlemini kağıt üzerinde tamamladı. Ancak konuya Başbakan Yıldırım Akbulut son anda el koydu. Konunun gündeme alındığı bir toplantıda, Başbakan tarafların görüşlerini dinledikten sonra, ''Böyle satış işlemi olmaz. İhaleye çıkılsın, kim ne yüksek fiyatı verir ise fabrika ve arazisi ona satılsın'' diyerek, son sözü söyledi.
Başbakan'ın bu şekilde tavır alması sonucunda, TEKEL satış işlemini iptal etti. Ancak satış işlemini iptal etmesinden bu yana yaklaşık bir ay geçmesine rağmen, Mecidiyeköy'deki fabrika ve arazisinin satışı için ihale de açmadı. İhaleye hala çıkılmaması, ilk satış işleminde bazı yanlışlıklar yapıldığının ve ilk istenilen 150 milyar liralık fiyatın gerçekten çok düşük olduğunun bir kanıtı olarak görülüyor.
Ekrem Pakdemirli'nin istifasından bir süre sonra Tekel Genel Müdürü Süreyya Yücel Özden'in de görevden alınmasında, bu satış girişiminde ısrarlı olmasının da rol oynadığı belirtiliyor.
(1990 yılında Reşat Altın 253.455 liraya satılıyormuş.)
Hürriyet Gazetesi 25 Mayıs 1990
Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com