22 / 11 / 2024
fuzul

1998 yılında milli saray ve kasırlar sigortasız!

1998 yılında milli saray ve kasırlar sigortasız!

1998 yılında TBMM Milli Saraylar Dairesi'ne bağlı saray, köşk ve kasırlar paha biçilemediği için sigortalanamıyormuş. Yangın, deprem ve hırsızlığa karşı savunmasız olan tarihi eserleri, hiçbir şirket sigorta kapsamına alamıyormuş.




1998 yılında milli saray ve kasırlar sigortasız!


Milli saraylar sigortasız


TBMM Milli Saraylar Dairesi'ne bağlı saray, köşk ve kasırlar, paha biçilemediği için sigortalanamıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da bulunan, tarihe tanıklık eden saraylara, gerek mimarisi, gerek içinde barındırdıkları objeler nedeniyle paha biçilemiyor.


    Sigorta şirketlerinin milli saray ve kasırlarla köşkleri sigorta kapsamına sokmaması nedeniyle tarihin tanığı bu binalar, birçok tehlikeyle karşı karşıya. Yetkililer, sigorta yapılamayan binaların son teknoloji ürünü, çok hassas yangın alarm cihazlarıyla donatıldığını belirterek gerekli önlemlerin alındığını söylüyorlar. 

    Sigortalanamayan eserler arasında Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Maslak Kasırları, Aynalıkavak Kasrı, Ihlamur Kasrı, Küçüksu Kasrı, Florya Atatürk Köşkü ve Yıldız Sarayı'nın Şale Köşkü bölümü, Selamiçeşme'de bulunan ve Tahsin Paşa Köşkü olarak bilinen Filizi Köşk de bulunuyor. Yangına karşı gerekli önlemler alınmasına rağmen, Milli Saraylar Dairesi'ne bağlı bu tarihi miras, hırsızlık konusunda savunmasız kalıyor. Son dönem Osmanlı mirası olarak niteleyen saray, kasır ve köşkler, çok iyi korunuyor. Yangına karşı her tür önlem alınmış bulunuyor. Ancak Boğaz'da sık sık rastlandığı gibi, dümeni kilitlenen bir geminin ve çıkabilecek büyük bir yangının, tarihi mirası yok etmesi, kaçınılmaz olarak görülüyor. Paha biçilemeyen kasırları, hiçbir şirketin sigorta kapsamına alamaması, Osmanlı'nın son mirası konusunda karamsarlığa yol açıyor.

    Tarihi sarayların dış ve iç mimarisinin yanı sıra, içlerinde barındırdıkları objeler de sigorta kapsamına alınamıyor. Paha biçilemeyen avizeler, tablolar, işlemeli aynalar, birbirinden değerli altın kaplama, işlemeli çerçeveler, özel yapım mobilyalar, dolaplar ve içlerindeki seramik ürünlerine kadar, sayısız tarihi eseri barındıran milli saraylar, tam bir tarih hazinesi. Türkiye'deki hiçbir sigorta şirketinin 'Sigortalamaya teşebbüs bile etmediği' Milli Saraylar Dairesi'ne bağlı saray, köşk ve kasırlar, tarihe sığınmış bir durumda geleceklerini bekliyorlar. Yangın, deprem gibi doğal afetler meydana gelmediği sürece, gelecek kuşaklara aktarılabilecek bu tarihi anıtlar, başlarına bir felaket gelmesi halinde tablolarda, kartpostallarda yaşayacaklar.


Eren KAYAR/İSTANBUL


Hürriyet 24 Şubat 1998



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com




Geri Dön