02 / 05 / 2024

2001 yılında Eminönü yeniden ihya edilecekmiş!

2001 yılında Eminönü yeniden ihya edilecekmiş!

2001 yılında dünyanın en eski limanlarından biri olan Eminönü'ndeki deniz ticaret merkezinin yeniden canlandırılması için çalışmalara başlanmış. TAÇ Vakfı'nın hazırladığı proje ile tarihi semt yeniden ihya edilecekmiş.



2001 yılında Eminönü yeniden ihya edilecekmiş!


Eminönü, limanını istiyor


Dünyanın en eski limanlarından biri olan Eminönü'ndeki deniz ticaret merkezinin yeniden canlandırılması için çalışmalara başlandı.


     Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı (TAÇ), Eminönü'nde Osmanlı döneminde Yemiş Çarşısı diye anılan, günümüzde İstanbul Ticaret Odası ile Galata Köprüsü arasında kalan bölgedeki eski yapıların röleve, restorasyon ve restitüsyon projelerini çıkardı. Vakıf Başkanı Dr. M. Sinan Genim, bu alanda 1986-1988 döneminde yıkılan toplam 400 binanın yüzde 80'inin korunması gereken kültür varlığı olduğunu belirtti. Vakfın, yıkımın olduğu dönemde belediyeyi uyardığını ama dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın yapılan eleştirileri dikkate almadan tam bir kıyım yaptığını belirten Genim, ''Şimdi İstanbul'un ezilmiş, örselenmiş bir uzvu olan eski liman kentinin yerine koyularak tedavi edilmesi gerekiyor'' dedi.


Çoğu yerle bir edildi


     Eminönü'nün kıyı şeridi 1986 yılı öncesinde, arastaları, irili ufaklı ardiyeleri, küçük küçük dükkanları ile tipik bir liman semtiydi. Bu semtte bulunan 400 binanın büyük bir bölümü kesme taş, Marsilya ya da Büyükdere tuğlasıyla yapılmış kagir yapılardı. Bu eserlerin dış cephelerinde kitabeler, mermer konsollar üzerinde yükselen cumbalar, denize bakan zarif teraslar vardı.

    Zindankapısı Mahallesi adı verilen semtin geçmişi Roma ve Bizans dönemine kadar uzanıyor. Surların dışında kurulan bu limanın çevresinde yaklaşık 2 bin 200 yıl önce küçük bir kasaba oluşmuştu. Osmanlı döneminde genişleyerek gelişen bu mahalle, Piri Reis'in ve Melchior Lorich'in İstanbul panoramalarında detaylı bir şekilde resmedilmişti. Osmanlı döneminde ticaret gemilerinin en önemli uğrak yeri olan bu limanın diğer adı da Yemiş Çarşısı'ydı. Adından da anlaşılacağı gibi bu iskeleye yemiş gelir; kirazlar şimdi restore edilen Kiraz Hanı'na, kestaneler Kestane Pazarı'na aktarılırdı.

    Dalan döneminde, yeni yapıların yanında kültür mirası olmalarına bakılmaksızın birçok tarihi eser de yerle bir edildi. Sadece Baba Cafer Zindanı, Zindan Han, Değirmen Hanı ve Ahi Çelebi Cami'ne dokunulmadı. Birkaç tane yapı da İdare Mahkemesi kararıyla ayakta kalmayı başardı. Şimdi tam bir mezbebelik görüntüsünde olan bu bölgedeki Ahi Çelebi Cami, 1539'da Mimar Sinan tarafından yeniden inşa edilmiş çok önemli eserlerden biri. Evliya Çelebi, rüyasında bu camide dua ederken ''Şefaat ya Resulallah'' diyeceğine şaşkınlıkla ''Seyahat ya Resulallah'' dediğini ve ondan sonra da yollara düştüğünü anlatıyor.


Proje hazırlandı


    TAÇ Vakfı Başkanı ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Dr. M. Sinan Genim, geçmişte İstanbul'a denizden ulaşanların ilk ayak bastığı bu liman mahallesinin yeniden ihya edilmesi için bir proje hazırladıklarını belirterek şunları söyledi: ''Aklı başında hiçbir insan ve toplum, içinde yaşadığı evrensel öneme sahip bir kentin en önemli bölgelerinden birinin bu şekilde kalmasına izin veremez, vermemelidir. Bu önerinin ve projenin ana teması, örneğini pek çok Batı şehrinde gördüğümüz gibi eskiyen ve ekonomik çöküntüye uğrayan bir bölgenin kamusal girişimler öncülüğünde yeniden hayata geçirilmesidir. Günümüz Yemiş Çarşısı'nın mülkiyetinin büyük bir bölümü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aittir. Bir kısım alan ise özel mülkiyettedir ve davalar sürmektedir.''


Ersin KALKAN


Hürriyet 2 Şubat 2001



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com




Geri Dön