05 / 10 / 2024

2010'da 33 binden fazla konut satışa çıktı!

2010'da 33 binden fazla konut satışa çıktı!

Geride bıraktığımız yılda, emlak piyasası önemli bir sınav verdi. Krizin dünyadaki artçıları sürerken, Türkiye'de pazarın nasıl bir şekle bürüneceği merak konusuydu




Geride bıraktığımız yılda, emlak piyasası önemli bir sınav verdi. Krizin dünyadaki artçıları sürerken, Türkiye'de pazarın nasıl bir şekle bürüneceği merak konusuydu. Bu dönemde, gayrimenkul sektörünün yatırımcısı da tüketicisi de durumu genellikle çok iyi yönetti. Akıllı pazarlama yöntemlerinin katkısı tabii büyük oldu.

2010'da 50'yi aşkın markalı konut projesi kapsamında 33 binden fazla konut satışa çıktı. Hatta; Zorlu Center, Antepia, Exen İstanbul gibi yatırım değeri milyarlarla ölçülen dev projelerin vitrindeki yerini aldığını gördük. şžirketlerin verdiği rakamlara göre, satışlar da olumlu bir ivmede seyrediyor. Görünen o ki, Türkiye'de gerçek bir güven ortamı oluşmuş. Ancak, bu, korunması gereken bir şey. çünkü, en ufak bir olumsuzluktan çok hızlı etkilenebilen bir piyasa söz konusu.

Bu yıla ilişkin tabloya baktığımızda da onlarca şirketin toplam değeri 15 milyar doları aşan konut yatırımının düğmesine basması öngörülüyor. Soyak'ın, Emaar'ın, Aşçıoğlu'nun ve Varyap-GAP ortaklığının birbirinden ihtişamlı ve önemli meblağlara mal olacak projeleri 2011'de görücüye çıkacak. Bu planlamalar, işlerin şu anda iyi gittiğinin bir başka işareti.

Yine de sektörün çözümlenmesi gereken pek çok sorunu olduğu kesin. Bunların başında Kat Mülkiyeti Yasası ve dolayısıyla kentsel dönüşüm geliyor. çünkü, dört bir yanı plansız yapılaşmayla dolu şehirlerimizin, tabii özellikle İstanbul'un, bu yasaya acil ihtiyacı var. Ne kadar 'yapmaya' calışsakta 'yıkmadan' düzeltmek imkansız görünüyor.
 
Meclis'in gündemine taşınması beklenen bir başka değişikliğin de İmar Kanununda olması muhtemel. Neredeyse 30 yıldır aynı kanunla iş görülüyor. Fakat, piyasada ve günün ekonomik koşullarında önemli değişiklikler var. Türkiye hızla gelişiyor. Global piyasada ve sosyal düzenin içinde yeri sağlamlaşıyor. İşte bu nedenlerle dönemin şartlarına uygun düzenlemelere ihtiyaç var.

Beklentilere göre, emlak piyasası, 2011 'de bir önceki yıla kıyasla çok daha iyi olacak. Piyasanın tek endişesi seçim sürecine ilişkin. Bu da biraz göreceli. Bir kısım yatırımcı bu dönemin yine tek parti iktidarıyla sorunsuz atlatılacağını düşünürken, bir kısım temkini elden bırakmamak ve yeni proje lansmanlarını mayısa kadar yapmak gerektiğine inanıyor. Tüketicinin belirsizlik ortamından etkilenip etkilenmeyeceğini yaşayarak öğreneceğiz; ancak tıpkı yatırımcı gibi, bu cephede de seçimin sonucunun şimdiden belli olduğu ve istikrarın süreceği öngörüsüyle keyfini kaçırmayan önemli bir kitle var. Bana sorarsanız, gayrimenkul gibi maliyeti yüksek bir alışverişte insanların tereddüde düşmesi ve alım kararını ertelemesi için küçücük bir etki bile yeterli olabiliyor.
Beklenmeyen başka bir faktör devreye girmezse, 2011 'in sektör açısından en önemli belirleyicisi haziranda yapılacak genel seçim olacak. Neler olacağını bekleyip göreceğiz.

Habertürk/Menekşe Ataselim


Geri Dön