28 / 12 / 2024

3+1 ve 4+1 evlere talep neden artıyor?

3+1 ve 4+1 evlere talep neden artıyor?

Emlak Uzmanı Tebernüş Kireçci 3+1 ve 4+1 konutlara olan taleplerin nedenlerine açıklık getirdi



www.emlakkulisi.com Genel Yayın Yönetmeni Tebernüş Kireçci  SkyTürk'de yayınlanan ve Uyanış Tuğtaş'ın hazırlayıp sunduğu Başlama Vuruşu programına konuk oldu. Kireçci, 3+1 ve 4+1 konutlara olan taleplerin nedenlerini açıkladı.

Konut piyasasında faizlerin de düşmesiyle birlikte talebin güçlendiği bir döneme girildiğini belirten Kireçci, "Satışların artmasını sezonsal nedenlere de bağlayabiliriz. Yaz bittikten sonra bayrama girmeden konut piyasası canlandı. Son iki üç haftadır da satış ağırlıklı projeler gündemde, yani projeler de satışa çıktı. Trend faizlerdeki düşüş sürdüğü sürece yükseliş eğilimini koruyor" dedi.

Kireçci `Faizlerdeki düşüş devam edecek mi?' sorusuna şu ifadelerle yanıt verdi:

"Düşecek demiştik ve düşüş de  devam ediyor. Ancak hala 60 ay vade üzerinden hesap yapılıyor. `Mortgage' deyince yurt dışında vadeler 240 aya kadar uzanıyor. Bizimki 60 aylık Turkish Mortgage. Şu anda faizler yüzde 0.95 ile 0.99 arasında ve tarihi dip seviyelerinde. Düşüşün devam etmesini bekliyoruz"

Son yıllardaki 1+1 furyasını da değerlendiren Kireçci şöyle konuştu:

"Tüketici tercihleri genellikle paraya göre değişiyor. 1+1 konutlara olan ilgi 2004'te başlamıştı. Ancak gerçek salgın dönemi 2006-2008 yılları arasındaydı. Sadece 1+1 konutların bulunduğu projeler vardı. Yeni evli çiftler veya yalnız yaşayan yaşlılar bunları tercih etti. Bir doygunluğa ulaşıldı ve evler büyütülmek istendi. 1+1 evlerde oturan yeni evli çiftler çocuk yaptılar, para biriktirdiler ve daha büyük evlere taşındılar. Dünya çok dev bir kriz yaşadı. Bir sarsıntı yaşadık ister istemez. Ama geldiğimiz noktada tüketiciler baktı ki İstanbul gibi yerde almışken büyük ev almak gerekiyor. `Borçlanmışken bir kere borçlanalım' dediler. Çünkü borç bir şekilde ödeniyor. Tamamıyla 2009'un ilk çeyreğinden başlayarak 2. ve 3. çeyrekte gerçek alıcı sahada 3+1 ve 4+1 evleri tercih ediyor. Bizim geleneksel yapımız geniş eve daha uygun. Geriye bir tek para kalıyor; o borcu da insanlar bir şekilde kapatıyor. Bundan sonra ne olacak, 5+1 ve 6+1'e sıçrar mıyız, villa tarzı yaşam mı öne çıkar, izleyerek göreceğiz" 

Emlak Uzmanı Kireçci sözlerine şöyle devam etti:

"Son dönem satışa çıkan projelerden Varyap Meridian, Ağaoğlu My Towerland, Akasya Acıbadem ve Dumankaya İkon'u ele alırsak; Akasya Acıbadem dışında üç tanesinde 1+1'ler popüler. Konut şirketlerinin de işine geliyor çünkü düşük metrekare satışı kolaydır, maliyeti azdır ve pratiktir. Özellikle lüks projelerdeki 1+1'ler tam yalnız yaşayanlar için veya yaşlılar için. Onlara olan talep özellikle lüks konutlarda devam ediyor. 1+1'ler Cumhuriyet altını gibidir. İşçilik azdır ve heraan nakite çevirebilirsiniz. Ama 3+1'ler künye ya da kolye gibidir"

Ev alma kararını kadınlar veriyor! 

Eskiye göre Türkiye'de konut tüketicilerinin çok daha bilinçli olduğuna değinen Kireçci, `Ancak bu bilinç hala çok ideal düzeyde değil. Çok bilimsel düşünmüyoruz. Sonuçta binlerce yıllık göçebe geçmişimiz var. Ve çok ilginç de bir şey var ki ev alma kararının yüzde 99'unu kadınlar veriyor. Anketlerde yüzde 30 kadınlar çıksa da nihai kararı kadınlar veriyor. Yüzde 1 de benim gibi sektörle alakalı erkeklerin oranı. Bu da şundan kaynaklanıyor; çalışsa bile evi kadınlar idare ediyor. Ayrıca kadınlar arsa, arazi ve dükkan yatırımına karşı çıkıyorlar. Yatırım için de olsa ev almaktan yanalar. Kadının biraz matematiksel problemleri var, matematiksel düşünemiyorlar. Bu karşı çıkma da bundan kaynaklanıyor. Halbuki İstanbul'da arsa ve dükkana yatırım yapmak çok önemli çünkü başka İstanbul yok. Önümüzdeki dönemde İstanbul'da dördüncü, hatta beşinci köprüyü de göreceğiz. Kimse şaşırmasın. İstanbul hala göç alıyor ancak eskiye nazaran daha nitelikli göç alıyor. İstanbul değerli olmaya devam edecek. Çünkü binlerce yıllık tarihi olan ve ulaşım açısından çok pratik bir şehir. Avrupa'nın ve Asya'nın tüm başkentlerine İstanbul'dan ulaşılabiliyor. Bu çok önemli bir konu. Dikeyde 60, yatayda 120-130 kilometrelik bu şehre yatırım yapmak çok önemli. Üçüncü köprü de önünde sonunda yapılacak. Bu sadece Türkiye'yi bağlayan bir şey değil. Bulgaristan otobanını Kafkasya otobanına bağlayacak. Burası her geçen yıl daha işlevsel hale gelecek. Tem otoyolunun rahatlaması için üçüncü köprü şart. Biz yapmasak Avrupa zorlu yaptıracak. İstanbul kadın erkek ilişkilerindeki sorunlu ilişkilere benzer. İstanbul'da yaşayanların problemi bu. İstanbul'a kızarlar ama İstanbul'u terk edemezler. Yaşayanların hepsi mutsuz. Ama buradaki dinamizmi hangi kentte bulacaklar? Ciddi bir hükümet politikası olursa; hükümet `Ben Eskişehir'i üniversite kenti, Çanakkale'yi finans kenti yapacağım, sanayiyi de Adapazarı'na taşıyacağım' demesi gerekiyor. `Sultanhamam'ın çevresi boşaltılacak' denildi bir sene önce, gelip geçerken bakıyorum hala tekstil kent ve giyim kent mezarlık gibi. Söylemekle olmuyor, ciddi yaptırımlar olması gerekiyor"

Eğer Türkiye'de Finanskent yapılırsa yanı başına da konutlar yapılacak ve çalışanlar trafiğe bulaşmayacak. Eğlenecekleri yerler de olacak. Ancak bu şekilde yapılırsa sorursuz olur" diye konuşan Kireçci sözlerine şu ifadelerle devam etti:

"Büyükdere Caddesi'nde trafik sürekli kapalı, Ataşehir şu an için sakin ama Sabiha Gökçen'in dış hatlar terminali açılınca korkunç bir potansiyel olacak. Bütün bunları üst üste koyunca bu kentin yapısı Finanskent'i kaldırmaz. Ama hükümet bunun için uygun lokasyonlar ve uygun projeler geliştirirse olabilir. İstanbul'da toplu ulaşım geriye gidiyor. Metrobüsle atak yapıldı ama hala metro yatırımları yerinde sayıyor. Yılda 50 kilometrelik metro yapılması gerekiyor. Ön görülen 1000 kilometre. 20 yılda ancak bitirilir. Bu yoğunlukta bu nüfusta hafif raylı ulaşım sistemi olmadan kentin rahatlamasından bahsedemeyiz. Fanteziden ileriye gitmez. Toki'nin çok başarılı  olduğu bir alan var alt gelir grubunu konut sahibi yapma konusu. Ama kentleşme planlaşma konusunda Toki'nin eli konu bağlı. Çünkü  sivil toplum kuruluşları dava açıyor ve yürütme durduruluyor. 60 bin konutluk uydukentin yapımı 2006'da başlayacaktı, 2009-2010 gibi de yaşam başlayacaktı ama açılan davalar bir türlü bitmedi. Toki'nin İstanbul'da yapacağı çok iş var daha. Anadolu Yakası çok ciddi bir baskı altında son parsellerde inşaat var. Toki'nin en az Kayabaşı büyüklüğünde bir uydukent düşünmesi gerekiyor Anadolu Yakası için. İstanbul'da çok ciddi alt yapı problemleri var en ufak fırtınada karda hayat felç oluyor. Alt yapısı iyi uydukentler geliştirmesi gerekiyor"

"Önümüzdeki hafta piyasalar çok iyimser görünüyor ama bir de karamsar tabloya bakmak gerekiyor" diye konuşan Kireçci, "Ev alacakların çok dikkatli olması gereken bir döneme giriyoruz. Önümüzdeki dönem tüketicilerin çok dikkatli olması gerekiyor. Bunları önümüzdeki haftalarda değerlendireceğiz" diye konuştu.


Geri Dön