800 yıllık Alaaddin Camisi’nin taç kapısı yenilendi!

Anadolu beylikleri döneminin en önemli yapılarından biri olarak gösterilen ve yaklaşık 800 yıl önce inşa edilen Korkuteli Alaaddin Camisi, 2015 yılında restorasyona alındı. Caminin, sanat tarihi açısından eşsiz özellikteki taç kapısının da restorasyon kapsamında sökülüp yeniden yapılacağı açıklandı.

Hürriyet Gazetesi'nden Ömer Erbil'in haberine göre; restorasyon projesinin mimarı Mehmet Emin Yılmaz, tüm duvarlar için statik incelemenin yapıldığını, taç kapıdaki taşlardan numuneler alındığını ve sökülüp güçlendirmeye karar verildiğini, nitelikli taşların ise depoya kaldırıldığını iddia etti. Ancak restorasyon sırasında kapı taşlarının bir kısmının üstüne numaralar yazıldı ve taşlar yola gelişigüzel koyuldu. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Divriği Darüşşifası’nda bulunan taç kapıya benzerliği ile bilinen, Anadolu’nun önemli eserlerinden Alaaddin Camisi’nin kapısı artık yoktu.

Vakıflar Antalya Bölge Müdürlüğü, Antalya Koruma Kurulu kararıyla kapının numaralandırılıp söküldüğünü, özellikli taşların depoya kaldırıldığını iddia etti. Oysa aynı tarihte taç kapının taşları her türlü doğa koşullarına açık olarak caminin etrafına dağıtılmıştı. Taşları çevreden alıp götürmek isteyenlere karşı da bir bekçi de bulunmuyordu.

SON HALİ ŞOKE ETTİ

Skandal sonrasında Vakıflar Antalya Bölge Müdürlüğü restorasyonu yapan şirkete soruşturma açip ihaleden fesh etti. 16 Mart 2017 tarihinde 480 bin lira bedel karşılığında sadece taç kapıyı başka bir şirkete ihale etti. İşi bitirmesi için de 10 ay süre tanıdı. Restorasyon bu yıl başında tamamlandı. Ancak eski taç kapıdan geriye bir şey kalmamıştı. Geçtiğimiz günlerde, taç kapının son halini görmek için Korkuteli’ne gittik. Gördüğümüz manzara karşısında şaşkına döndük. Yeni taşlarla yapılan taç kapının orijinalliği tamamen yok oldu. Bezemelerin ve motiflerin pek çoğu değişti. Statik nedenle sökülen kapı yeniden inşa edilmişti. Anadolu tarihinin ‘sanat şahaseri’ olarak belirtilen 800 yıllık taç kapı günümüz taşları ile ‘yepyeni’ olarak ziyaretçilerini ağırladı.

KAPI TEZ KONUSU OLMUŞTU

- TAÇ kapı, Prof. Dr. Ahmet Çaycı’nın 1994 yılında yazdığı doçentlik tezinde, Alaaddin Camisi’nin “Anadolu Selçuklu sonrası ortaya çıkan ve yeni bir arayış içindeki bölgesel hüviyetteki beyliklerin sanat denemesinin nadir örneklerinden biri” olarak nitelendiriliyor. Prof. Çaycı tezinde caminin taç kapısı için şu açıklamalarda bulundu:

“Plan şeması ve eyvan şeklindeki düzenlenmesi, Anadolu Selçuklularında görülen klasik özellikleri taşıyor. Taç kapıdaki niş kemerinin kademeli profil oluşturması, Divriği Darüşşifası (1228) portaliyle başlamış ve Peçin Ahmet Gazi Medresesi (1375) ile devam etmiş ve Bergama Ulu (Yıldırım) Camii ile geç tarihli örneği ortaya konmuştur. Taç kapıdaki kemer süslemeleri, Kayseri, Sivas yolundaki Sultan Han’ın aydınlık feneri geçişinde, Bursa Yiğit Köhne Cami’nin (15’inci yüzyıl ikinci yarısı) cephesinde, M. Kemalpaşa Lala Şahin Paşa Türbesi’nin (14’üncü yüzyıl ilk yarısı) cephesinde alçak kabartma şeklindedir.”