Akıllı şehirler kurulmasının önündeki problemler nelerdi?

Kentsel dönüşümün şehirlerimizin yeniden planlanması ve yaşanabilir şehirlere dönüştürülmesi için güzel bir fırsat olduğunu belirtmiştik. Çünkü var olanı yıkıp tekrar inşa etmek hem çok büyük bedeller ödemeyi gerektiriyor hem de zaman kaybı oluyor. Bugünkü yazımızda 'akıllı şehirleri ve modern kentleri nasıl oluşturabiliriz' e değineceğiz.

Ülkemizde akıllı şehirler kurulmasının önündeki temel problemin şehirlerimizin plansız büyümesi ve kaçak yapılar olduğunu düşünüyorum.

1- E-devlet ve e-dönüşüm kapsamında hem kamu kuruluşlarımızın, hem de belediyelerimizin otomasyon sistemlerine geçerek e- uygulamalara daha fazla yatırım yapmaları ve hayata geçirmeleri, vatandaşlarımızın hem daha hızlı, hem de daha kaliteli hizmet almasını sağlayacaktır. Bu da vatandaşlarımızın memnuniyetinin artıracaktır. Ayrıca maliyetlerin azaltılmasıyla birlikte denetim ve kontrol mekanizmalarının daha fazla devreye gireceğinin altını çizmek isterim.
Bu konuda ülkemizde iletişim altyapısına daha fazla yatırım yapılarak güçlendirilmelidir.

2-Ulaşım: Bir şehrin yaşanabilir olmasının en önemli etkenlerinden biri ulaşılabilir bir şehir olmasıdır. Şehrin planlamasından başlayan bu parametrede en önemli unsur toplu taşıma araçlarıdır. Gerek metro, gerek raylı sistemlerin yaygınlaştırılması hem ekonomik açıdan hem de konfor açısından olmazsa olmaz koşulların başında gelmektedir.
Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için muhakkak bu sistemleri yaygınlaştırmak zorundayız. Bu sistemlerin otomasyon (bilgi, iletişim sistemleri) ile kontrolü de ayrıca önem kazanmaktadır. Berlin, Milano, Paris gibi Avrupa'nın önemli şehirlerinde olduğu gibi.

3 - Altyapı: Bir şehrin yaşanabilir olmasının önemli etkenlerinden biri de altyapı hizmetlerinin tamam olmasıdır. İletişim, doğalgaz, enerji, kanalizasyon, yol, su, parklar, dinlenme alanları, spor alanları v.s.
Altyapısı tamamlanmamış bir şehirde akıllı sistemlerden bahsetmek mümkün değildir. Ülkemizde altyapı hizmetlerinin senkronizasyonunda ciddi sorunlar yaşandığını bilmekteyiz. Ülke kaynaklarının en etkin şekilde kullanılması ve israfın önlenmesi için bu hususun önemine dikkat çekmek istiyorum.

4- Planlama: Bir şehrin planlı yapılanmasında şehrin tarihi, coğrafi, fiziki, sosyal ve kültürel yapısı da dikkate alınarak binalar inşa edilmelidir. Estetiğin önemli olduğunu düşünüyorum. Şehirlerimizi beton yığını olmaktan kurtarmalıyız. Şehrin dağıtılması ile yoğunluğu azaltmalıyız. Yani farklı bölgelerde cazibe merkezleri oluşturmalıyız.

5- Akıllı ve çevreci binalar: Bilişim altyapısı tamamlanmış, güvenli, ısı yalıtımı gerçekleştirilmiş, enerjisini kendi üreten, geri dönüşüm sistemleri ve sosyal donatı alanları ile inşa edilmiş akıllı binalarla vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltebiliriz.

Hedeflediğimiz akıllı kentleri oluşturmak için şu iki kavramın da önemini vurgulamak istiyorum. Değişim ve gelişim.

Değişim: Değişimin önündeki engellerden en önemli üçü şunlardır.
a) Statüko
b) Geri kalmış anayasa, yasa ve yönetmelikler
c) Konum kaybetme korkusu

Gelişim: Gelişimin önündeki engellerden en önemli üçü de şunlardır.
a) Önyargı
b) Aşırı ideolojik yaklaşımlar
c) Cahillik (bilgisizlik)

Burada şu hususu da belirtmek isterim. Bütün bunları yapmak için özgüveni, özsaygısı, misyonu ve vizyonu olan fertlere ihtiyacımız var. Bu da zihniyet devrimi ile mümkündür.

Gazete Bursa