22 / 12 / 2024

Ali Kurt: Kentsel dönüşüm mevcut kaynaklarla mümkün!

Ali Kurt: Kentsel dönüşüm mevcut kaynaklarla mümkün!

KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul'da kentsel dönüşümle ilgili açıklamalarda bulundu. Ali Kurt, rantsal değil, kentsel dönüşümün mevcut kaynaklarla mümkün olduğunu belirtiyor ve bir öneride bulunuyor. 



KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul'da kentsel dönüşümle ilgili açıklamalarda bulundu. Ali Kurt, rantsal değil, kentsel dönüşümün mevcut kaynaklarla mümkün olduğunu belirtiyor ve bir öneride bulunuyor. 

Sözcü Gazetesi köşe yazarı Serpil Yılmaz, bugünkü köşesinde KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt'un kentsel dönüşüm önerilerini kaleme aldı.

İşte Serpil Yılmaz'ın 'Devlet, boş daire stokunu kamulaştırıp halka devredebilir' başlıklı yazısı...

Devlet koordinasyonunda,  TOKİ  ve belediyeler işbirliğinde “hasarlı binalarda” oturanlar ve evsizler güvenli konutlara sahip olabilirler. Açıkçası şu ki; rantsal değil, kentsel dönüşüm mevcut kaynaklarla mümkün. Hem de en kısa sürede. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirketlerden KİPTAŞ'ın Genel Müdürü Ali Kurt “Ben varım” diyor ve bir model önerisi de getiriyor.

★★★

Önce Kurt'un önerisine dayanak oluşturan 2016 yılı itibarıyla yaklaşık 15 milyon nüfuslu İstanbul'un konut verilerini paylaşayım:

“Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü”nün 2017 yılı verilerine göre, İstanbul'da toplam 7 milyon 167 bin 278 adet bağımsız birim bulunuyor.

Bunların 5.2 milyonu konut, 1.3 milyonunda da kimse oturmuyor.

★★★

Gayrimenkul şirketlerinin marka projeleri; Ali'nin Veli'nin 2'nci, 5'inci, 15'inci evleri de bu boş konut stokuna dahil. Kimisinin kullanılamaz halde olduğunu varsaysak bile Kurt'un ifadesiyle en az 500 bin konut halka bedelli ya da bedelsiz devredilebilir.

★★★

Nasıl olabileceğini Kurt anlatıyor: “TOKİ boş konutları satın alsın. İstanbul'da 39 ilçenin merkezi koordinasyonu gerekir. Bunun için devlet; belediyeler, KİPTAŞ, TOKİ işbirliğine giderek halkı ev sahibi yapabilir.”

★★★

TOKİ'nin son 17 yılda toplam 864 bin konut üretebildiğini belirten Kurt, “İstanbul'da 650 bin konutun yenilenmesi gerekiyor. TOKİ'nin yılda 100 bin konut üretme iddiası gerçekçi değil. Günümüz şartlarında bu sayıda konutu ancak 25-30 yılda üretebilir” sözlerini de ekliyor.

★★★

Kurt'un önerisi hem çevre hem de konut güvenliği açısından iki önemli sonuç doğuruyor. Birincisi, yeni konut üretilmiyor, inşaat yoğunluğu artmıyor ve daha da kıymetlisi yıkıcı deprem riski yüksek bölgelerde zamandan kazanılıyor. İnsanoğlu ahir ömründe başını sokacak, çocuklarını büyütecek güvenli evlere sahip oluyor.

★★★

Pandemi nedeniyle geçtiğimiz haziran-temmuz döneminde yeni konutlara; yüzde 20'si peşin, 2 yıl geri ödemesiz, 0.64 faiz avantajı sağlanmıştı. Böylelikle proje konut satışlarında 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 40 artış yaşandı. Bu konutlar satılamasaydı bankalar zora girecek, sırtını kamu kaynağına dayayan müteahhitler sapır sapır dökülecekti. Emlak Konut GYO'nun kasasına bu satışlardan yaklaşık 7 milyar TL girdiği öne sürülüyor.

★★★

Kurt, ucuz krediden yararlananların çoğunun “yatırım” amaçlı konut aldığını ileri sürüyor. Önümüzdeki 2 yılda gayrimenkul talebinin canlanacağı ve fiyatların artacağı varsayımından hareket ettiklerini belirten Kurt, olası riske dikkat çekiyor: “2 yıl sonra ellerindeki konutu satamazlarsa kredilerini geri ödeyemeyecekler. Sözleşmeden cayma bedelini ödeyip konutları iade edecekler. Bu durumda konut stoğu yeniden bankalar ve müteahhitlere dönecek.”

★★★

Emlak Konut GYO ortaklık hisselerinin yüzde 49.3'ü TOKİ'nin. Kalanı da halka açık… TOKİ, ucuz krediyle satıştan kasasına giren parayla “boş konutları” kamulaştırıp, ihtiyaç sahiplerine dağıtabilir. Tabii hükümetin böyle bir hesabı yok. Devlet kurumu Milli Emlak'ın elindeki arsaların TOKİ'ye satılması planlanıyor. TOKİ de bu arsaları Emlak Konut GYO'ya satacak.

★★★

Emlak Konut GYO projeleri “devlet güvencesi” avantajını kullanarak talebi artıracak. Kredi maliyetini düşürecek. Desteklediği müteahhitlerin yeni marka projeler üretmesinin yolunu açacak. Oysa ki TOKİ kent rantını halkla paylaşmalı.

★★★

Yaşadığımız depremler, beslenme, sağlık, eğitim, ulaşım, barınma ihtiyaçlarının karşılanmasının temel insan hakkı olduğunu en yakıcı haliyle hatırlatıyor… Sosyal devlet halkın barınma ihtiyacını karşılamakla yükümlüdür. Nokta…

5 yılda 2 milyon yeni konut stoku oluştu!


Geri Dön