Antalya Valisi : Hızlı tren Kayseri'ye ve Kapadokya'ya ulaşmalı! 28-11-2012

ATSO Geleneksel Ödül Töreni'nde konuşma yapan Antalya Valisi Ahmet Altıparmak: "Hızlı trenin özellikle Kayseri'ye, Kapadokya'ya ulaşması lazım. Buradaki zenginliği ancak öyle oralara taşırız" şeklinde konuştu...

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) geleneksel ödül töreninde konuşan Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Antalya'nın turizm ve tarım başta olmak üzere en dinamik sektörlere sahip kentlerden olduğunu vurguladı. Antalya'nın ''Ben farklıyım diyen ve fark yaratabilen insanların yaşadığı bir kent'' olduğuna işaret eden Altıparmak, bu farkındalığa ATSO'nun da destekleri olduğunu söyledi.

Vali Altıparmak, Antalya'nın tarımsal potansiyelinin turizmle yarış içine girecek yolu katettiğini vurguladı. Altıparmak, ''Tarımsal üretimimiz 5 milyar dolar potansiyele ulaşmış, ihracatımız da yüzde 51'e ulaşmıştır. Antalya'dan yaklaşık 600 milyon dolarlık tarım ihracatımız söz konusu'' dedi.

Antalya'ya gelen turist sayısının 2020'de 20 milyona ulamasının öngörüldüğüne işaret eden Vali Altıparmak, ''Hızlı trenin özellikle Kayseri'ye, Kapadokya'ya ulaşması lazım. Buradaki zenginliği ancak öyle oralara taşırız. Bu Antalya'ya fayda sağlayacak elbette ama asıl faydayı Anadolu sağlayacaktır'' diye konuştu.

-Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın-

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, ana muhalefet partisi belediye başkanı olduğu için Antalya yereline ilişkin bazı eleştirileri hükümete iletmek istediğini söyledi. Seçim döneminde sık sık ''Antalya Ankara'dan zengin'' dediğini anlatan Akaydın, Antalya'nın zenginliklerini kullanmayı engelleyen beş sorunla karşılaştıklarını anlattı.

Akaydın, bu sorunların çözülmesi için para istemediğini vurgulayarak, ''Geçici olarak büyükşehir belediyesine tahsis edilmiş birçok alan elimizden alındı'' dedi.

Oto galericileri bir yerde toplamak için Hazine'den alan talep ettiklerini anlatan Akaydın, bu konuda yaşanan sıkıntının çözülebilmesi için Gümrük ve Ticaret Bakan Hayati Yazıcı'dan durumu Maliye Bakanlığı'na iletmesini istedi.

Batı çevre yolu için 280 dönüm çok değerli tarım arazilerinin imara açıldığını belirten Başkan Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Soruyorum, Karadeniz Çevreyolu'nu yaparken Karayolları'nın bütçesi kamulaştırmaya yetiyor da Antalya'nın bin 800 metrelik çevreyolunda kamulaştırma parası bulamıyor muyuz- Burası aynı zamanda sel yatağı. Antalya'da 7 yılda olur, çok şiddetli bir yağmur yağdığında buradaki insanları Ayamama Deresi'nde olduğu gibi ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakacağız. Çevre yolu konseptiyle imar gerçekten birbiriyle hiç uyuşmuyor.''

Antalya'da 2016 yılında yapılacak EXPO'yu da ''Cumhuriyet projesi'' diye nitelendiren Akaydın, EXPO'ya kadarki sürenin kısalığına işaret etti. Akaydın, Japonya'da düzenlenen EXPO'ya devlet bütçesinden 11 milyar dolar ayrıldığını, Türkiye'de ise EXPO'nun yerel kaynaklarla yapılmasının istendiğini ifade etti. Bunun Antalya'nın kolaylıkla altından kalkabileceği bir durum olmadığını belirten Akaydın, ''Nasıl İstanbul'a, Ankara'ya Ulaştırma Bakanlığı tarafından metro yapılıyorsa Antalya'ya da bir raylı sistem yapılabilir veya altyapıya benzer paralar harcanabilir. Belediye bütçesinden bekleniyor'' dedi.

Çıkan yasalarla büyükşehir belediyelerinin bütçelerinin azaldığının altını çizen Başkan Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin, ''fakir bir belediye'' olduğunu savundu.

Antalya'nın vergi gelirlerinden aldığı payın da düşük olduğunu söyleyen Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Benim 14 katım büyüklükteki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi benim 50-60 katım. İmar için de geçerli bu. Benim dört katı büyüklüğümdeki kentin Maliye Bakanlığı'ndan aldığı pay benim 8 katım. İki satırlık bir kanuna bakıyor. Vergi gelirinin elde edildiği yerde firmalar vergilerini öderlerse Antalya'nın sorunu çözülüyor.''

Mustafa Akaydın, bir süre önce Boztepe adında bir köye gittiğini, bu köydeki insanların ''açlık sınırında yaşadığını'' söyledi. Akaydın, tarım sektörü, hayvancılık ve kesme çiçek sektörünün can çekiştiğini savunarak, Bakan Yazıcı'yı bu köyleri ziyaret etmeye çağırdı.

-Vergi Dairesi Başkanı Sütçü-

Antalya Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü, verginin, gelir adaletinin sağlanması için vazgeçilmez politika araçlarından olduğunu bildirdi.

Sütçü, şöyle konuştu:

''Antalya'mızda 2012 Ekim ayı itibarıyla bir önceki döneme göre yüzde 6,65 artış oranı ile bütçe gelirleri 3 milyar 615 milyon liraya yükselmiştir. Aynı dönemde Antalya'ya merkezi bütçeden yapılan harcama ise bir önceki döneme göre yüzde 16,31 artış oranı ile 2 milyar 765 milyon lira olmuştur. Antalya'mıza yapılan harcama artış oranı, bütçe gelirlerindeki artış oranının neredeyse 3 katı kadardır. Antalya 2012 itibarıyla Türkiye'de vergi gelirleri sıralamasında 7'inci sırayı işgal etmektedir. Bütçeye net katkı sağlayan 12 ilden birisidir. Antalya'nın bütçedeki payı da yüzde 1,35'tir.''

-ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Budak-

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Türkiye'nin rating notunun yükseldiğini, ihracat pazarlarının çeşitlendiğini, Türkiye ile Avrupa arasındaki olumlu farkı görmekten memnuniyet duyduklarını dile getiren Budak, ''Diğer taraftan ise bitmeyen terör, Suriye'deki çatışmaların bölgeye ve Türkiye'ye yayılması riski, bitmeyen siyasi gerginlik ve ekonominin temellerine dönük yapısal reform ihtiyacı nedeniyle tedirginlik yaşıyoruz'' dedi.

TBMM veya siyasetin gündeminin ekonomi odaklı olamadığını belirten Çetin Osman Budak, ''Milletimizin birlik ve beraberliğine bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğu günlerden geçiyoruz. Çünkü dünyada ekonomik ve siyasi sorunlar artıyor, demokrasiler zayıflıyor'' diye konuştu.

Gelecek 5-10 yıl içinde Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olacağına da işaret eden Budak, bugün bile dünya otomobil satışının dörtte birinin Çin'de gerçekleştirildiğini vurguladı.

İslam dünyasının ise gelenekle modern hayat arasında bocaladığını ifade eden Budak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dünyanın bu değişimi, Türkiye'yi kültürel, siyasal, hukuki alanlarda bir boşlukla karşı karşıya bırakmıştır. Çünkü son 20 yılda Türkiye ilerlemesini Avrupa Birliği normlarına uyma çabası ile sağlamıştır. Ama şimdi Avrupa Birliği, Türkiye için bir çıpa olmaktan çıkmaktadır. Bu nedenle Türkiye, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti değerlerini evrensel standartların da ötesine taşımak zorundadır. Yani bu kez gerçekten çağdaş uygarlık çizgisinin üzerine çıkmaktan başka yolumuz gözükmüyor. Çünkü, Türkiye'nin bölgesel veya küresel bir güç olması yumuşak güç özelliğini de kazanmasına bağlıdır.''

Budak, Türkiye'nin ekonomide yaşadığı sorunları çözerek yüzde 7'ye yakın bir büyümeyi düşük enflasyon ve düşük cari açık ile başarmak zorunda olduğunu kaydetti.

Yatırım teşviklerinde reform yapılarak Cumhuriyet tarihinin en iyi teşvik sisteminin getirildiğini belirten Budak, ancak teşviklerin beklenen faydayı sağlaması için sağlam bir strateji gerekli olduğunu söyledi.

Çetin Osman Budak, 2016'da Antalya'da yapılacak Dünya Botanik EXPO'su konusunda da hükümetten Antalya'nın ihtiyaç duyduğu yatırımların mümkün olduğu kadar öne çekilmesini istedi.

-Ödüller sahiplerini buldu-

Konuşmaların ardından Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Antalya Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü ve diğer yetkililer, ödülleri sahipleriyle buluşturdu.

ATSO tarafından ödüle layık görülen kişiler ve kurumlar şöyle:

Gelir vergisi/Ticari Kazanç

1. Yılmaz Turgan (2 milyon 18 bin 180 lira)

2. Mehmet Dikmen (1 milyon 826 bin 673 lira)

3. Şakir Turgut (829 bin 858 lira)

Gelir vergisi / MSİ-GMSİ

1. İzzet Münir Uzun (914 bin 67 lira)

2. İbrahim Şencan (846 bin 740 lira)

3. Güngör Ahmet Yitmen (421 bin 871 lira)

Kurumlar vergisi

1. Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ (37 milyon 431 bin 667 lira)

2. ETİ Elektrometalurji AŞ (32 milyon 736 bin 654 lira)