Apartmandan attırma dilekçesi!
Apartmanda sürekli sükuneti, huzuru bozan ve sürekli olarak gürültü yapan apartman sakinlerinin tahliyesini diğer kat malikleri isteyebiliyor. İşte apartmandan attırma dilekçesi ve yargıtay kararı örneği...
Apartmandan attırma dilekçesi!
Kabahatlar Kanunu hükümlerine göre başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası veriliyor.
Bu fiilin bir ticari işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.
Apartmandan attırma yargıtay kararı örneği...
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/7789
K. 2004/9967
T. 21.12.2004
• TAHLİYE TALEBİ ( Kiracının Bağımsız Bölümünde İşçilerini Barındırdığı ve Bu Kişilerin Binaya Rahatsızlık Verdiği İddiasına Dayalı - Rahatsızlık Veren Eylemler Tespit Edildiğinde Gerekli Önlemlerin Alınmasına Karar Verilmesi Gerekirken Davanın Reddinin İsabetsiz Olduğu )
• KİRACININ APARTMANDA OTURANLARI RAHATSIZ ETMESİ ( Rahatsızlık Veren Eylemler Tespit Edildiğinde Gerekli Önlemlerin Alınmasına Karar Verilmesi Gerekirken Davanın Reddinin İsabetsiz Olduğu - Tahliye Talebi )
• KAT MÜLKİYETİNDE BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ KULLANANLAR ( Eklentileri ve Ortak Yerleri Kullanırken Doğruluk Kurallarına Uymak ve Diğerlerini Rahatsız Etmemek Zorunda Olduğu - Tahliye Talebi )
634/m.18,33
ÖZET : Gerek kat malikleri ve gerekse bağımsız bölümü her ne sebeple olursa olsun sürekli biçimde kullananlar, bağımsız bölümü, eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak ve diğerlerini rahatsız etmemek zorundadır. Eldeki davada, kiracı olan kişinin bağımsız bölümünde işçilerini barındırdığı ve bu kişilerin binaya rahatsızlık verdiği iddia edilmiştir. Rahatsızlık veren eylemler tespit edildiğinde gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddi isabetsizdir.
DAVA : Dava dilekçesinde, apartmanda oturanları rahatsız eden davalının mecurdan tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde, davalının kullandığı bağımsız bölümünde işçilerini yatırması ve bu işçilerin diğer bağımsız bölümlerde oturanların kapı zillerini çalmaları ve aralarında yaptıkları yüksek sesli konuşmalarla apartman sakinlerini rahatsız ettikleri ileri sürülerek sözü edilen rahatsızlıkların giderilmesi açısından davalının bu bağımsız bölümü boşaltmasına ( tahliyesine ) karar verilmesi istenilmiş, mahkemece tahliye koşulları bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Kat Mülkiyeti Yasası'nın 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca da kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin olan hükümler bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir biçimde sürekli olarak yararlananlara da uygulanır. Somut olayda davalının kiracı sıfatı ile oturup kullanmakta olduğu 3 nolu bağımsız bölümde işçilerini barındırdığı, bu işçilerin diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahatsızlık verdiği ileri sürüldüğüne göre, mahkemece yapılacak inceleme ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması sonucu rahatsızlık verici eylem ve davranışların varlığının saptanması durumunda Kat Mülkiyeti Yasası'nın yukarıda sözü edilen 18. maddesi ve 33. madde hükümleri çerçevesinde diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edici eylemlerin giderilmesi konusunda gerekli önlemlerin alınmasına; böyle bir durum söz konusu değilse ancak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, rahatsızlık konusunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.