Avcılar’da hasarlı bina değişik oranlarda verilen hisse sebebiyle yıkılamıyor!
1999 Ağustos depreminden sonra ağır hasar gören binanın yıkımına karar verilmesine rağmen yıkılmayarak sahipleri tarafından güçlendirme yapılarak kullanılmaya devam edildi.
Geçtiğimiz yıl Silivri'de meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremden sonra yıkılmadığı ortaya çıkanın bina apar topar boşaltıldı ve yıkımına karar verildi. Fakat bu sefer de ev sahiplerine müteahhidin daire satarken verdiği değişik oranlardaki arsa hissesi sebebiyle hak sahibi olanların dava açmasından dolayı yıkılamıyor. Yıkılamayan bina kentin ortasında bağımlıların mekanı haline gelirken binada da çöp yığınları oluştu.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; Marmara'yı vuran 1999'daki Gölcük Depremi sırasında ağır hasar görünce yıkılmasına karar verilen fakat daha sonra güçlendirilen Avcılar’daki bir bina, geçen yıl boşaltılmasına rağmen bir türlü yıkımı gerçekleştirilemedi. Binanın zemin kattaki iş yerleri, dükkan ve evler ise bağımlıların uğrak yeri haline geldi.
Gümüşpala Mahallesi'nde, bodrum, zemin ile birlikte 7 katlı, 24 daireli apartman 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nde hasarlanınca yıktırılması yönünde karar verildi. AFAD, geçen 26 Eylül’de yaşanan 5.8 büyüklüğündeki Silivri depreminden sonra ‘Ağır hasarlı' bu binanın akıbetini 20 yıl sonra sordu. Avcılar Belediyesi bunun üzerine üniversiteden alınan raporla güçlendirilen ve Gölcük depreminin ardından 20 yıl boyunca oturulan binanın en kısa sürede boşaltılarak yıktırılması gerektiğini belirtti. Belediye zabıtası ve polis devreye girerek bina sakinlerine tebligat yapılınca bina geçen Ekim ayında tahliye edildi.
'KAPILI BARİYER'
Boşaltılan bina atık malzeme toplayıcılarının akınına uğradı. Binada kullanılabilecek bütün atıklar toplanırken, bazı parçaların yola düşerek tehdit oluşturması üzerine yapıdaki 40 kadar kapı tek tek sökülerek bina önüne bariyer çekildi. Fakat, bina geçen süre içerisinde açılan davalar sebebiyle yıktırılamayınca belediye de bariyerlerini alıp götürdü. Çevre binalarda oturanlar yapılan tadilatlardan çıkarılan molozları veya bazı atıkları 21 yıl önce yıktırılması gereken binadaki boş dükkanlara yığınca çirkin görüntünün yanı sıra çevreye pis koku da yayıldı.
Yan binalarda yaşayanlar da boş olan ve çevredekilerin önünden geçmeye korktukları binaya geceleri kimliği belirlenemeyen kişilerin geldiğini, burada ateş yakarak uyuşturucu kullandıklarını ifade etti.
Binanın hemen yanında iş yeri olan Kadir Kaman, “Bu bina yıkılacaksa yıkılsın, Halkalı çöplüğüne döndü” derken, Umut Aydın, belediyeye defalarca başvurmalarına rağmen burası için çözüm bulunamadığını vurguladı. Yan binada oturan Ali Rahimoğlu, “Bağımlılar geliyor, gece ateş yandığını görüyoruz. Yangın çıkacak bize de sıçrayacak mı diye korkuyoruz” diye konuştu.
DEĞİŞİK ORANLARDA VERİLEN ARSA HİSSESİ NEDENİYLE ÇIKMAZA GİRİLDİ
Ali Saday, 1995’ten bu yana aynı sokakta yaşadığını, vefat eden müteahhidin hak sahiplerine ev sattığını fakat, değişik oranlarda arsa hissesi vermesi sebebiyle ortaya bugünkü içinden çıkılmaz durumun çıktığını belirtti. Saday, “Örneğin ikinci katta oturan ailenin yüzde 15, dördüncü katta oturanın yüzde iki arsa payı var. İkisi de daire sahibi görünüyordu. Ancak, kentsel dönüşüme alınmasına karar verilen binada müteahhit doğal olarak arsa payına bakarak binayı yapmak isteyince anlaşmazlık oluyor ve davalar açılıyor. Bu nedenle bina yıkılamıyor ve yenisi yapılamıyor, ortaya bugünkü kötü sonuçlar ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
Deprem çalışmalarına Avcılar, Silivri ve Fatih'ten başlanacak!