Avenues: the World School, New York'ta açılıyor!
Teneffüs sırasında müze turu yapılabilen ilkokul, çok yakında New York’ta açılıyor. Üstelik, çocuğunuz şanslıysa ve siz yılda 40 bin dolar okul parası vermeye razıysanız bu ünlü sanatçıların eserlerinin yanında kendi çizdiği resimleri de asılı görebilecek
Esquire dergisinin eski yayıncısı Alan Greenberg, Edison Okulları’nın kurucusu Christopher Whittle ve Yale Üniversitesi eski başkanı Benno Schmidt, bu eylül itibariyle New York’ta iddialı bir özel okul açmaya hazırlanıyor. Avenues: the World School’un (Dünya Okulu: Avenues) en dikkat çekici özelliğiyse verilecek eğitimin sanat odaklı olması.
10’uncu Cadde ve 26’ncı Sokak’ın köşesinde, çatıda dalgalanan Amerikan bayrağıyla sıradan bir okul gibi görünen Avenues, pek çok müze ve sanat merkezinden iddialı bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Zaten binanın üzerindeki bayrak da öyle sıradan bir bayrak değil, ünlü sanatçı Frank Benson’ın bir sanat eseri.
Eğitimin ana odağı sanat olunca, okula ait özel sanat koleksiyonunun da bir müzeyi andırması doğal. Takashi Murakami’nin çizgi film karakterini andıran çiçek çalışmasını mı tercih edersiniz yoksa Ed Ruscha, John Baldessari ya da daha güncel isimlerden Shepard Fairey çalışmalarını mı? Evet, teneffüs sırasında müze turu yapılabilen ilkokul, çok yakında New York’ta açılıyor. Üstelik, çocuğunuz şanslıysa ve siz de yılda 40 bin dolar okul parası vermeye razıysanız bu ünlü sanatçıların eserlerinin yanında kendi çizdiği resimleri de asılı görebilecek.
ÇAĞDAŞ SANAT GİBİ EĞİTİM DE GLOBALLEŞİYOR
Biri New York’ta diğeri Philadelphia’da bulunan iki özel sermaye fonu sayesinde 75 milyon dolarlık yatırımı ve merkez şube binasını güvenceye alan okul, kısa zamanda dünyaya yayılmayı hedefliyor. İsminde özellikle altı çizilen ‘dünya okulu’ ibaresini haksız çıkarmamak ve okulun ana misyonu ‘global dünyaya uygun eğitim’i sunabilmek için 2014’ten itibaren yılda iki olmak üzere toplam 20 farklı şehirde kampüs açılması planlanıyor. bu 19 okulun 500-600 milyon dolara malolacağı da öngörülüyor. Rakamlar bu boyutta olunca da Avenues’un yıllık ücretinin yaklaşık 40 bin dolar olmasına da şaşırmamak gerek. Dünyanın dört bir yanında açılacak şubeler sayesinde öğrenciler farklı kültürleri bizzat tecrübe edebilecek.
Toplam 20 bin metrekarelik alana sahip 10 katlı ana binasıyla bu eylülde ilk öğrencilerini kabul edecek Avenues, kritik bir coğrafi konuma sahip. Okul, New York’un yükselen değerlerinden ‘High Line’ ve Chelsea Pier’in (Chelsea İskelesi) yanıbaşında olmanın ötesinde New York’un en önemli sanat galerilerinin yoğunlaştığı Chelsea mahallesinin de göbeğinde. Şu anda 700 kayıtlı öğrencisi bulunan ve ana sınıfından 12’nci sınıfa kadar eğitim sunan okul ilk mezunlarını 2016’da vermeyi hedefliyor.
Öğrenciler dördüncü sınıftan itibaren sanat derslerini bile çift dilde alıyor olacak. Okulun sanat müfredatından sorumlu uzman Misenheimer, Pace ve Gagosian gibi farklı şehirlerde şubeleri olan, global sanat ortamının önemli galerilerini ve bu galerilerin çalışma prensiplerini örnek aldıklarını söylüyor. Eşdeğer başka hiçbir okulda verilmeyen detayda ve çeşitlilikte sanat dersi olan Avenues’da sanat eğitimi için özel tasarlanmış iPad aplikasyonları bile olacak. Dokuzuncu sınıftan itibaren verilecek ‘Günümüzde sanat’ dersiyse eserleri milyon dolara alıcı bulan Chuck Close, Will Cotton ve Ryan McGinness gibi sanatçıların katılımıyla gerçekleşecek.
Okuldaki sanat koleksiyonu, aynı zamanda binanın da sahibi olan emlak kralı ve koleksiyoner Douglas Oliver’ın öncülüğünde başlamış. Oliver’ın kendi özel koleksiyonundan eserlerin de yer aldığı seçkiye yüzlerce yeni eser daha eklenmesi planlanıyor. Benzer sanat koleksiyonları ancak Harvard Üniversitesi gibi belli başlı okulların işletme fakültelerinde bulunuyor. Bu da elbette okulun gelirleri arasına bağışlar ve yıllık ücretlerin yanında sanat koleksiyonunun kazanacağı değeri de ekliyor. Avenues yakın dönemde kâra geçer mi ya da çok da yakın olmayan dönemde hedeflenen 20 şehire yayılır mı tahmin etmek zor. Şimdilik ilk yılın nasıl olacağı bile meçhul. Ama ilk 700 öğrencinin pek çok insanın hayat boyu görmediği kadar sanat eserini gün be gün görüyor olacağı kesin...
Hürriyet