21 / 12 / 2024

AVM'ler, Rodi'ye pahalıya mal olacaktı!

AVM'ler, Rodi'ye pahalıya mal olacaktı!

Türkiye'nin ilk yerli jean markalarından biri olan Rodi, yılda 118 milyon lira ciro yapan bir markaya dönüştü



Türkiye'de tekstil sektörünün içerisinde yer alan denim ya da bilinen adıyla jean'in tek başına bir sektör olarak da değerlendirileceği söylenebilir. Dünya markalarıyla boy ölçüşen jean sektörü, gerek yarattığı istihdam gerekse de ihracatla artık başlı başına bir sanayi dalı.

Özellikle son yıllarda yerli markaların hem yurt içi hem de yurt dışında yakaladığı başarıyla da adından sıkça söz ettiren bu sektörün yerli oyuncuları arasında yer alan Rodi ise öyküsü 1980'li yıllara uzanan bir marka konumunda.

2000'li yılların başında gerek ekonomik kriz, gerekse farklı sektörlere yönelişle birlikte büyük çapta kan kaybeden Rodi, son iki yıldır adeta küllerinden yeniden doğdu. Yalın yönetim, kurumsal imaj çalışması ve yeniden revize edilen koleksiyonuyla hızlı bir büyüme sürecine giren Rodi, 2014 yılında 250 mağaza ve 500 milyon lira ciro hedefliyor.

Atölyeden jean krallığına

2012 yılından itibaren yurt dışında da mağaza açmaya hazırlanan Rodi'nin öyküsü 1980'li yıllarda Kazancı kardeşlerin İzmir'de kurdukları küçük çaplı tekstil atölyesinde başlıyor.

İzmir'de fason olarak jean üreten Kazancı kardeşler, Türkiye'nin marka bilincinin çok da yerleşmediği o dönemde 1986 yılında Rodi markasını oluşturarak, toptancılara jean satmaya başladı. 1990'lı yıllarda kendi perakende mağazalarını kurmaya başlayan Rodi, hızlı bir büyüme sürecine girdi. 1996 yılında marka, İzmir'den İstanbul'a taşındı.

Türkiye'de yabancı jean markalarının ilgi gördüğü o dönemde yerli jean markası olarak ciddi bir başarı yakalayan Rodi Jeans, 1990'lı yılların sonunda ise yakaladığı bu başarıyı sürdürmede zorlandı. Çünkü aile bireylerinin konsantrasyonu tekstilden farklı alanlara kaymıştır. Kazancı, kardeşlerin en küçük üyesi Fatih Kazancı seramik sektörüne girerek, Manisa Akhisar'da Graniser Seramik'i kurar. Ardından ailenin diğer bir ferdi olan Çetin Kazancı da İzmir'de inşaat işine girer. Dolayısıyla hem sermaye hem de odaklanılan sektörler bölünür.

Yeni bir marka atağı

Ekonomik krizin de başlamasıyla 2000'li yılların başında küçülme sürecine giren Rodi, perakendeciliğin AVM mağazacılığına kaymaya başladığı döneme ayak uyduramadı ve cadde mağazacılığında kalmaya devam etti.

2006 yılında ise Kazancı kardeşler, markanın kurumsallaşması ve bir dönüşüm yaşaması gerektiğini düşünerek, aile fertleri dışında bir profesyonelle çalışmaya karar verdi. Şirkete aile ferdi olmayan bir CEO atandı ve yeni bir sürece girdi. 2006 yılında şirketin yeni CEO'su olarak perakende sektöründe daha önce pek çok deneyimi olan Ahmet Can getirildi.

Sermayenin daha güçlü olduğu tekstil sektörüne odaklanma kararı alınır ve Rodi'nin adeta küllerinden yeniden doğması için stratejik bir plan çizilir. 2008 yılında Rodi, küçük mağazacılıktan 500 metrekarelik büyük mağazalara döner. Ayrıca koleksiyon genişletilir ve jean dışında spor giyime de ağırlık verilir. Kadın ve çocuk giyiminin yanı sıra 25 yaş ve üstüne hitap eden casual bir koleksiyon yaratılır. Bu arada kırmızı olan logosu siyah-yeşil olarak değiştirilen Rodi Jeans'in adı da 'Rodi Mood' olur. Bu dönüşüm süreçlerinde yaklaşık 20 milyon dolar yatırım yapılır. Ardından üretimden tamamen çıkıldı ve fason üretime geçildi.

Marka bilinirliği

Bu yapılanma süreciyle birlikte 2008 yılında 3 milyon, 2009 yılında ise 7 milyon adet ürün satışı yakalandı. Bu yıl bu rakamı 12 milyon adete çıkartmayı hedeflediklerini söyleyen Rodi Jeans CEO'su Ahmet Can, "Bu kadar kısa sürede yakaladığımız başarı bizi bile şaşırttı" diyor. Bugün Türkiye genelinde kendisine ait 111 mağaza ile faaliyet gösteren Rodi Mood'un 32 adet de franchise mağazası bulunuyor. Bu ay içerisinde yeni açılacak mağazalarla birlikte 148 mağazaya ulaşacaklarını belirten Can, şöyle devam ediyor:

"Bu yılın sonuna kadar 25 mağaza daha açacağız. 2008 yılında 67 milyon lira olan ciromuzu 2009 yılında 118 milyon liraya çıkardık. Bu yıl ise ciromuzu ikiye katlamayı hedefliyoruz, 'psos KMG'nin yayınladığı rapora göre marka bilinirliği konusunda Rodi, ilk 30 marka arasında yer alıyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde oldukça güçlüyüz. Küçük mağazacılıktan büyük mağazacılığa yönelmemiz, yalın yönetim, üretimden çekilmemiz ve güçlü olduğumuz sektörlere odaklanmamız sonucunda bu başarıyı yakaladık."

Yurt dışına açılacak

Bugün Rodi Mood'un bin 200 çalışanı bulunuyor. Can, yeni açılacak mağazalarla birlikte bu yıl yaklaşık 300 kişiye daha istihdam sağlayacaklarını söylüyor. Krizde yüzde 40 büyüme yakaladıklarını belirten Can, 2014 yılında Türkiye genelinde 250 mağazanın yanı sıra, mağazacılıkta da 95 bin metrekareye ulaşmayı hedeflediklerini belirtiyor. 2014 yılında 500 milyon lira ciro hedeflediklerini vurgulayan Can, "2012 yılının sonunda yurt dışına mağaza açacağız. Stratejik ülkeler için ekibimizle araştırma yapıyoruz. Kuzey Irak, Suriye ve Azerbaycan'dan talepler var. Ancak kendi mağazalarımızı açmak istiyoruz" diyor.

Seramikte de iddialı

Kazancı Ailesi, 'Graniser Seramik' adıyla Türkiye'nin en çok ihracat yapan 2'nci seramik fabrikasının da sahibi aynı zamanda. Yıllık 20 milyon metrekare seramik üretimi yapılan fabrika, kapasite kullanımı konusunda kendi alanında ilk dört fabrika arasında yer alıyor. Rodi Mood ve Graniser Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Fetin Kazancı, seramik fabrikalarına yabancı bir fonun talip olduğunu ancak kriz nedeniyle bu satışı gerçekleştiremediklerini ifade ediyor. Seramikten 2009 yılında 100 milyon lira ciro elde ettiklerini vurgulayan Kazancı, 25 milyon dolar da ihracat gerçekleştirdiklerini söylüyor. Bu yıl 140 milyon lira ciro hedeflediklerini bildiren Kazancı şöyle devam ediyor:
"Seramikte yaklaşık 800 çalışanımız var. İsrail, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler. Ayrıca ABD'nin Virginia eyaletinde bin 800 metrekarelik bir show room'umuz ve depomuz bulunuyor."

Seramiğin sorunu enerji maliyeti

Seramikte mevcut konumunu koruyarak, kar marjı yüksek ürünlere yöneldiklerini söyleyen Graniser Seramik Genel Müdürü Erol Hacıoğlu, sektörün ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
"Ar-Ge'ye ciromuzun yüzde 4'ünü yatırıyoruz. Çeşitli ülkeler için farklı dizaynlar geliştiriyoruz. Fakat seramik sektöründe sorunlar yaşıyoruz. Örneğin, Türkiye'de kurulu seramik üretimi kapasitesi 350 milyon metrekare. Ancak bunun 200 milyon metrekaresi kullanılıyor. Seramikte enerji maliyetleri oldukça yüksek. Bu nedenle sektörde ciddi bir sıkıntı var."

Kolektif yönetim ruhu

Kolektif yönetim ruhunu profesyonel CEO'larla birlikte yakaladıklarını ifade eden Rodi Mood Yönetim Kurulu Başkanı Fetin Kazancı, "Fatih ve Çetin Kazancı seramikle ilgileniyor. Ben ve Fettah Kazancı ise Rodi ile ilgileniyoruz. Kolektif yönetim anlayışının ciddi anlamda yararını gördük. Profesyonel yönetim anlayışı başarıyı da beraberinde getirdi" diyor.
Burcu Tuvay/Ekonomist


Geri Dön