19 / 11 / 2024

Avrupa 'nın en yüksek binası İstanbul Safir!

Avrupa 'nın en yüksek binası İstanbul Safir!

Selahattin Duman, Vatan Gazetesi'ndeki bugünkü yazısında ' Avrupa 'nın en yüksek binası İstanbul Safir! ' başlıklı yazıyı kaleme aldı...  




İşte o yazı;

Başlıkta “Safir ” diye yazdım ama siz onu “Sapphire ” diye okuyun ki medar-ı iftiharımız bu binayı ruhen incitmeyelim.. Beni de burada servet düşmanlığı yapar gibi göstermemiş olursunuz.. O işler eskidendi.. şžimdi parası olanın gözünün içine bakıyorum..

Haberi önce “iki ayaklı fukara gazetesi ” potansiyelindeki adamım Halis verdi..

“Abey, Safir çarşısı açılmış.. İçeri on beş liraya sokuyorlar.. ”

Haberi yetiştirenin Doğu Beyazıt 'tan gelip İstanbul 'da tutunması on üç, on dört senenin işidir..

Ancak, olağanüstü uyum yeteneğine sahip her Doğulu gibi Halis de İstanbul 'u dört kuşaktan saraylı gibi benimseyip sahiplenmiştir..

Ol sebepten İstanbul 'daki “High Societe ” hayatı yakından izler.. Her türlü gelişmeden haberi olur..

Bu şehrin en ketum yatırımcısı bile planladığı bir projeyi Halis 'e duyurmadan başlatamaz..


***

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin ” adına İstanbul Sapphire denilen yatırımı açacağını, orada ayak üstü patlatacağı bir nutukla “Mülayim Bakışlı Gözlüklü şžahsiyete ” laf sokuşturacağını haberlerden öğrenmiştim..

çok merak ettiğim halde açılışına “izdiham neyim olur ” deyip gitmemiştim..

Halis gitmiş.. Açılışı seyretmiş.. Ertesi gün de ailesini topladığı gibi Sapphire 'in kapısına yıkılmış..

“İçeriye giriş on beş lira.. ” haberi oradan çıkma.. Hiç inanasım gelmedi ama bizimki kesin konuştu..

Sonradan anladık ki o on beş lira, gökdelenin seyir terasına çıkıp İstanbul 'u temaşa etmek için verilen asansör parasıymış..

Sivil, başı bozuk, asker kelle başına on beş lira.. çocuk, bebe, belik on iki lira..

NİYE SAPPHİRE

Hemen “terakkiperver ” ahalime müjdeleyeyim ki adı Sapphire olarak tesmiye edilen bu yapı Avrupa 'nın en yüksek binası..

Tam altmış dört kat ve iki yüz altmış bir metre..

Kapısına gelip de aşağıdan yukarıya baktın mı kafandaki takke düşüyor..

İspanyollar Madrid 'e iki kule birden yapmış.. Torre de Christal ve Torre Caja kuleleri.. (Lan bi de bir şeye boğasız bir isim verin be..)

Biri 249.5 metre.. Diğeri 250 metre.. Bizimkinden on metre eksikler..

Bununla gölge yarıştıracak iki kule daha var.. Onlar da Frankfurt 'ta.. 259 metrelik Commerzbank ile 257 metrelik Messeturm kuleleri..

Bizimki bunları da komplekse sokar..

Uzaktan, hele gece bakıldığında ışıl ışıl, gökyüzüne şıvgacık uzayıvermiş bir Noel ağacı dalı gibi duruyor.. Adına uygun şekilde..

“Saphhire.. ” dedikleri bildiğimiz “Safir.. ”

Yarı değerli cevahir taşı.. Lakin bizde dettir.. Fiyakalı bir iş yaptın mı ona Türkçe isim verip, onca parayı zahmeti battal edemezsin..

Adı illa ki İngilizce olacak..

Temsil, Beylikdüzü 'nde de Safir isminde “akıllı konutlar ” yapılıyor.. Ama yazılışı da okunuşu da Türkçe.. Gayet kalender meşrep..

Aynı olay Levent 'e taşındığında meknın adı İngilizce “Sapphire ” oluyor..

Böylece işin aslını bilmeyenler bu rezidansta İngiltere Kraliçesi 'nin at uşağının kuzenleri yaşıyor zannediyor.. Bir nevi asalet transferi..

Meraklandım, demiştim.. Duramayıp iki üç gün sonra yola düştüm.. Metro 'dan bir durak erken indiğimden yaklaşık yedi sekiz yüz metre yürümek zorunda kaldım..

Meğer Metro 'nun 4 Levent durağı burnunun dibindeymiş..

Varsın olsun.. Plazalar diyarında “macera dolaşmış.. ” olduk.. (Macera dolaşma deyimin mealini hırsız esnafına sorun, anlatsınlar..)

Yürürken Sapphire 'in uzak komşusu Levent Loft 'un da önünden geçtim.. Cem Yılmaz 'ın buradan ev aldığını duyduğumdan beri burayı da merak ediyordum..

NEDEN ACEP

Levent Loft 'u galiba yanlış planlamışlar..

Bütün binalar dikine duruyor.. Bir tek Levent Loft yatık..

Uzunlamasına dik dörtgen bir yapılar topluluğu.. İki başı daha yüksek olduğundan İstanbul 'un meşhur ayakkabı boya sandıkları gibi duruyor..

King Kong 'un zürriyetinden biri kısmet olur da gelirse ayağını koyup, pençesini boyatabilir..

Bence sahibi koca araziyi battal etmiş.. Halbuki buraya yan yana iki kule dikebilirdi.. Akıl edememiş besbelli..

Belki de sağına soluna bakıp, diğer kuleleri gördükten sonra aklı başına geldi.. O hırsla fiyatlara yüklendi..

Satılmayı bekleyen son on dairenin fiyatları 450 ile 550 bin dolar arasında.. Yetişen alır..

Yolun öte yakasında yapımı tamamlanmakta olan Trump Tower kuleleri var.. Biri yüz elli beş diğeri yüz kırk beş metre yüksekliğinde..

Bu halleriyle Saphhire 'in yanında Küçük Hüsamettin gibi kalıyorlar..

Bu da Amerikalı milyarder emlakçı Donald Trump 'ın yatırımları.. Adam nerede boş arsa görse koşup oraya bir şey dikiyor..

New York 'ta bir gökdelen dikmişti.. Daire başına elle ile yetmiş beş milyon dolar arasında fiyat çekti..

Yine de binaya beş Türk işadamının mal sahibi olarak sızmasını önleyemedi..

Haberi benden duymuş olmayın, Donald Trump bizim sahillerden bir de ada almayı kafaya koymuştu.. Evvelki yaz Bodrum ve çevresinde fıldır fıldır dolandı..

Bir türlü karar veremedi..

Artık Yunanistan 'dan alır.. Orası battığından alacağı ada daha ucuza gelir..


***

Donald Trump denilen adam da bir çeşit talihsiz.. O kadar malı mülkü var, tepesinde saçı yok.. En çok da bunu dert ediyor.. Ensede biriktirdiği saçları iyice uzatmış..

Arkadan toplayıp öne kadar getiriyor, hatta kendine Rıdvan Dilmen gibi kkül yapıyor.. Heves işte..

Tepemde saç olmayınca ben ne yapayım o kadar parayı

Trump Tower kuleleri bittiğinde daireler, ofisler metre karesi beş bin beş yüz dolardan satılacakmış.. Hayrını görsün ne diyelim..

Aha laflaya laflaya Sapphire AVM 'nin kapısına geldik.. Gezip gördüğümüz, seyrine durduğumuz ve de bugünkü laftan artan ne varsa kısmetse hafta başına..

Bakalım nasıl bir şey bu Sapphire

Vatan/Selahattin Duman


Geri Dön