Sektörel

Aziz Torun: Konutta 'istersen al' devri bitti!

GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Torun: "Artık 'istersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız. Bugünkü maliyet ve fiyatlara göre satın alma gücüne sahip alıcı sınırsız değil" dedi.

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, "Konuta talep artıyor ancak satın alma gücü artıyor mu? İhtiyaç tamam da bu ihtiyaca göre konut üretebiliyor muyuz?  'İstersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız." dedi.


GYODER tarafından Raffles Hotel İstanbul'da düzenlenen Gayrimenkul Zirvesinin 15'incisi başladı.


"İşimiz MeTRekare" teması ile gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan Torun, sektör liderlerini 15. kez aynı çatı altında toplayacak olan zirvenin zengin içeriği, sektörü yakından ilgilendiren konu başlıkları ve önemli konuklarıyla dikkat çektiğini söyledi.


Gayrimenkulle ilgilenenlerin her güne metrekare ile başladığını ve günü metrekare ile bitirdiğini, konut alırken, satarken, tasarlarken metrekarenin konuşulduğunu dile getiren Torun, bu tema etrafında konuları ele alacaklarını ifade etti.


Torun, gayrimenkul sektörünün ekonominin lokomotifi haline geldiğini kaydederek, sektörün son 10-12 yıldır Türk ekonomisine paralel büyüdüğünü aktardı.


"Gayrimenkul sektörü rant sağlanan sektör olmaktan çıktı, üreten, istihdam sağlayan, vergi veren bir sektör haline geldi" diyen torun, havalimanı, köprü gibi altyapı yatırımlarının sektörün gelişmesine katkı sağladığını aktardı.


Torun, gayrimenkul sektörünün 2 milyon kişiye istihdam sağladığını, 200 alt sektörü desteklediğini ifade ederek, Türkiye'nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma ve 50 milyon turist ağırlama gibi hedefleri çerçevesinde bu sektörün de büyümesinin doğal olduğunu anlattı.


"Sektörün sorunlarını sümen altı edemeyiz"

Torun, böyle güzel gelişmelerin yanı sıra var olan sorunların sümen altı edilemeyeceğini belirterek, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in 6 Mayıs'ta gerçekleştirdiği bir konuşmadan alıntılar yapmak istediğini söyledi.


Şimşek'in "Dünya ve Türkiye ekonomisi için geçici bir bahar havası yaşıyoruz, aldanmayalım" dediğini anımsatan Torun, "Bu beklenen olumsuz şartları kış değil de bir sonbahar havasında geçirirsek ne ala" diye konuştu.


Torun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fırtınalı, tipili kışa dönersek ne yapacağız? Bir hazırlığımız var mı? Gayrimenkul sektörü olarak ben olduğundan emin değilim, endişelerim var. Biz 10 yıldır hep 'yapıyoruz satıyoruz' diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir. Sayın bakanın söylediği gibi böyle bir olumsuzlukta en önce ve en fazla etkilenecek sektör gayrimenkul sektörüdür. Gerek yerli gerek yabancı yatırımcının gayrimenkul alımlarını erteleyecektir. Kredi imkanları zorlaşacaktır. Sektör olarak planlarımızı hep iyimser tahminlere göre yapma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Planlarımıza B ve C şıkkını da eklemeliyiz."


"Bir türlü çözülemeyen yapısal sorunlar var"

Torun, Şimşek'in diğer bir uyarısının da "Türkiye ve dünyada temel yapısal sorunlar var. Asıl olan yapısal sorunlara çözüm üretmektir" olduğunu hatırlatarak, "Gayrimenkul, inşaat sektörü olarak yapısal sorunlarımız çeşit çeşit. Bunlar uzun yılların birikimi ve bir türlü çözülemeyen temel yapısal sorunlar." diye konuştu.


İstanbul ağırlıklı olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa, Adana gibi büyük şehirlere yönelik yaşanan yoğun göçün yarattığı çarpık yerleşim ve gecekondulaşmaya işaret eden Torun, en çok göç alan İstanbul'un 1/100 binlik imar planlarının 1996'da yapılabildiğini anımsattı.


Torun, kontrol edilemeyen hızlı kentleşme yaşanırken kentleşmenin stratejisi ve politikalarının oluşturulamadığını söyledi.


Kentsel Dönüşüm Yasası ile çarpık kentleşme ve şehircilik sorununun strateji olmadan çözülmeye çalışıldığını dile getiren Torun, kentsel dönüşümün gelişim, değişim ve dönüşüm için bir fırsat olduğunu vurguladı.


Torun, şehirlerin geleceğinin talep ve ihtiyaçlara göre planlanması, geliştirilmesi, değiştirilmesi ve dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi.


Sektörün talepleri

Daha önce Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ilgili bakanların katılımıyla sektörün sorunlarının paylaşıldığı bir toplantı yaptıklarını anımsatan Torun, o günden bu yana 16 ay geçtiğini, 2 hükümet değiştiğini, o gün belirttikleri sorunların bugün de geçerli olduğunu aktardı.


Torun, "İmar Yasası bir an önce çıkmalı, sektör üzerinde yüzde 14'e varan vergi ve harç yükü hafifletilmeli, haksız uygulamaları doğuran KDV uygulamaları çözümlenmeli, Tüketiciyi Koruma Kanununun getirdiği cayma hakkının oluşturduğu risk düzeltilmeli" diye konuştu.


Aziz Torun, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği, İmar Kanunu Tasarısı, Tüketiciyi Koruma Kanunu ve Yönetmeliği, KDV, vergi ve harçlar, Gelir Vergisi, İmar Artış vergisi, kayıt dışılık, yabancılara gayrimenkul satışı, iş ve işçi güvenliği alanlarında yapısal sorunların büyüyerek devam ettiğini bildirdi.


"Konutta 'istersen al' devri bitti"

Torun, konuta yönelik talebin her geçen gün konut arzı gibi arttığını belirterek, şöyle devam etti:


"Konuta ihtiyaç genç nüfus, nitelikli konut talebi gibi nedenlerle artıyor ancak satın alma gücü artıyor mu? İhtiyaç tamam da bu ihtiyaca göre konut üretebiliyor muyuz? Ya da arz edilen konut fiyatlarına göre talep devam edecek mi? Artık 'istersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız. Gelecek için bunu yapıyoruz diyemiyorum."


Torun, salonda bulunan üreticilerin büyük kısmının metrekaresi 4 bin liranın altında konut üretme imkanı olmadığını ifade ederek, orta ve alt gelir grubuna bu şartlarda konut üretemeyeceklerini vurguladı.


"Ucuz arsa yok. dolayısıyla kamu desteği olmadan sektörün ucuz konut üretme imkanı yok" diyen Torun, bugünkü maliyet ve fiyatlara göre satın alma gücüne sahip alıcı sınırsız değil. Bir arz talep yetersizliği var ya da bir talep yetersizliği ile karşı karşıya kalabiliriz" ifadelerini kullandı.


Torun, bu riski bertaraf etmek için sektör analizlerine, proje bölgesinin demografik yapısına, gelir seviyesine, hedef kitleye uygun konsept proje geliştirmeye, araştırma ve geliştirme konularında fizibilite yapmaya gerek olduğunu vurguladı.


Yabancı yatırımcılar için marka şehirler oluşturulmalı

Yabancı yatırımcı için marka ülke ve marka şehirler geliştirmeleri gerektiğini dile getiren Torun, İstanbul'u, Ege'yi, Akdeniz'i, Karadeniz'i farklı bölgeleri özellikleri ile ön plana çıkarmaları gerektiğini söyledi.


Torun, yabancı yatırımcılara yönelik gayrimenkul ürünlerin de çeşitlendirilmesinin önemine değindi.


Aziz Torun, gayrimenkul piyasasının finansman modelleri bakımında çeşitlendirilmesi ve firmaların öz kaynağının güçlendirilmesi için halka arz, fonlar, gayrimenkul sertifikası, kira sertifikası ve tahvil gibi sermaye piyasası araçlarını kullanarak yabancı sermayenin gayrimenkul sektörüne girişini ve akışını sağlamaları gerektiğini aktardı.


Alkin: "Konutta balon yok"

Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin de sektördeki arz fazlası söylentilerine değinerek, bilimsel verilerin bunun aksini belirttiğini söyledi.


Alkin, "Konutta bir balondan bahsetmek için katma değerde inşaat sektörünün payının yüzde 9-10'lara çıkması lazım. Oysa Türkiye'de bu rakam yüzde 6'larda. Dolayısıyla bir balondan söz etmek olası değil." dedi.


AA




Bu haber Yeni şafak Gazetesi'nde şöyle yer aldı:



GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, gayrimenkul sektörüne yönelik öz eleştirilerde bulundu. Konutta 'istersen al' devrinin bittiğini belirten Torun, “Talep artıyor ancak satın alma gücü artmıyor. İhtiyaca göre konut üretemiyoruz” dedi.


Gayrimenkul sektöründe sorunların masaya yatırıldığı 15'inci Gayrimenkul Zirvesi'ne öz eleştiriler damga vurdu. Arsa sahipleri de öz eleştiriden nasibini aldı. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, konutta talebin de arzın da arttığını, ancak talebe uygun konut üretilmediğini söyledi. Torun, “İhtiyaç tamam da bu ihtiyaca göre konut üretebiliyor muyuz? Ya da arz edilen konut fiyatlarına göre talep devam edecek mi? Artık 'istersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız. Gelecek için bunu yapıyoruz diyemiyorum. Metrekaresi 4 bin liranın altında konut üretme imkanı yok. Çünkü ucuz arsa bulamıyoruz. Dolayısıyla kamu desteği olmadan sektörün ucuz konut üretme imkanı yok” şeklinde konuştu.

Fiyatlar çok yüksek

Bugünkü maliyet ve fiyatlara göre satın alma gücüne sahip alıcı sayısının sınırsız olmadığı da kaydedildi. Arz talep yetersizliği olduğunu dile getiren Torun, talep yetersizliği ile karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Fırtınalı, tipili kışa dönülürse ne yapılacağını bilmediklerini kaydeden Torun, “Fırtınalı, tipili kışa dönersek ne yapacağız? Bir hazırlığımız var mı? Gayrimenkul sektörü olarak ben olduğundan emin değilim, endişelerim var. Biz 10 yıldır hep 'yapıyoruz satıyoruz' diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir” uyarısında bulundu.

Özkaynak kullanımı artmalı

'İşimiz metrekare' temasıyla düzenlenen zirvede gayrimenkul piyasasının finansman modelleri de masaya yatırıldı. Projelerde daha çok banka kredisi kullanan sektörde, firmaların öz kaynağının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Güçlü özkaynak için halka arz, fonlar, gayrimenkul sertifikası, kira sertifikası ve tahvil gibi sermaye piyasası araçlarının kullanılması gerektiğine vurgu yapıldı.

İmar yasası bekleniyor

Daha önce Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ilgili bakanların katılımıyla sektörün sorunlarının paylaşıldığı bir toplantı yaptıklarını anımsatan Torun, “O günden bu yana sorunlar devam ediyor. İmar Yasası bir an önce çıkmalı, sektör üzerinde yüzde 14'e varan vergi ve harç yükü hafifletilmeli, haksız uygulamaları doğuran KDV uygulamaları çözümlenmeli, Tüketiciyi Koruma Kanununun getirdiği cayma hakkının oluşturduğu risk düzeltilmeli” diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan da zirvede yaptığı konuşmada sektörün tüm sorunlarının çözmek için çalıştıklarını belirterek, sektörün lokomotif olduğunu söyledi. Ceylan, kentsel dönüşüme de tüm hızıyla devam edileceğine dikkat çekti.

Yabancıya marka şehirler sunmalıyız

Zirvede yabancı konut alıcısına yönelik marka projeler üzerinde de duruldu. Torun, yabancı yatırımcı için marka ülke ve marka şehirler geliştirmeleri gerektiğini söyledi. İstanbul, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'in ön plana çıkartılarak pazarlanmasının da yabancı ilgisini artıracağı kaydedildi.


Yeni Şafak



Haber Vatan Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Gayrimenkul Zirvesi’nde konut ihtiyacı artsa da satın alma gücünün artmadığı vurgulandı. Talep yetersizliğine işaret eden GYODER Başkanı Torun, “Sat-yap yarı yolda bırakabilir” uyarısı yaptı


Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi’nin 15’incisi dün ‘İşimiz Metrekare’ temasıyla gerçekleştirildi. Zirvenin açılış konuşmasında sektörün sorunlarına ağırlık veren GYODER Başkanı Aziz Torun, ‘Başımızı kuma gömemeyiz’ diyerek, ‘sat-yap’ modelinin sektörü yarı yolda bırakabileceğine ilişkin uyarı yaptı ve alım gücünün artmadığını vurguladı.

 

B VE C PLANI YAPIN

 

Konuşmasında Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ‘geçici bahar havası yaşıyoruz’ sözlerini hatırlatan Torun, “Beklenen olumsuz hava şartları fırtınalı kışa dönerse ne yapacağız? Bir hazırlığımız var mı? Emin değilim. Endişelerim var” dedi. ‘Açıyorum-kapıyorum’ denilen bir musluk reklamından örnek veren Torun, şunları söyledi: “Biz de satıyoruz, yapıyoruz diyerek 10 senedir yolumuza devam ediyoruz. Ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir. Bir olumsuzlukta en çok etkilenecek gayrimenkul sektörüdür. Planlarımızı iyimser tahminlere göre yapmanın yanı sıra B ve C planlarını da programa almalıyız. Sat-yapa dayalı finansman modeli uzun vadede zor durumda bırakabilir. Farklı finansal modeller ya da güçlü ortaklar bulun.” 

 

TÜRKİYE ÇEKİCİ BİR ÜLKE

 

“Yabancı Yatırımcı Gözüyle Türkiye’de Gayrimenkul Sektörü” başlıklı oturumda, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışı değerlendirildi. Amstar, Blacstone, Akzirve gibi Türkiye’de yatırım yapan kuruluşların yöneticilerinin değerlendirmelerinde Türkiye’nin çekici bir ülke olduğu vurgulandı. EBRD Gayrimekul ve Turizm Direktörü Claudia Pendred, “Türkiye’nin yabancı yatırımcıyı çeken bir durumu var” dedi. Kentsel dönüşüm, öğrenci yurtları gibi alanlarda şirketlerinin ilgisinin devam edeceğini söyleyen Pendred, “Türkiye büyük ve önemli ülke. Fırsatları olan bir ülke” diye konuştu.

 

KİME SATACAĞIZ?

 

SORUNLARINI 16 ay önce Başbakan Davutoğlu önderliğindeki toplantıda ifade ettiklerini hatırlatan Torun, “O günden bugüne 2 seçim, 2 hükümet değişti. 3’üncüsünü göreceğiz. Henüz gelişme olmadı” dedi. İmar yasasının çıkarılmasını, KDV uygulamasının revize edilmesini isteyen Torun, şunları söyledi: “KDV bir kaos haline geldi. Arsa rayiç fiyatları yüzde 1 KDV için çok sembolik rakamlarda kaldı. Sektör de KDV muafiyetinden yararlanmak için rantı yüksek yerlerde kentsel dönüşüme yöneliyor. Konut ihtiyacı artıyor ancak satın alma gücü artıyor mu? Konutları yapıyoruz ama satın alma gücü var mı, fert başına gelir artıyor mu? Bu konuda ciddi sıkıntı olduğunu düşünüyorum.” 

 

İYİ TARAFINA BAKIN

 

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan da açılış konuşmasında GYODER Başkanı’nın taleplerine cevap verdi. Ceylan, sektörün sorunlarını bildiklerini belirterek, “Ancak bardağın dolu taraflarına da bakmak gerekiyor. Ağırlıkla sektörün sorunları dile getirildi ancak hükümetimiz döneminde gayrimenkul sektörüne çok önem verildi” dedi.


Vatan




Haber Karar Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı....



Gayrimenkul sektöründe ‘artık istersen al’ devrinin bittiğini savunan GYODER Başkanı Aziz Torun, “10 yıldır hep ‘yapıyoruz satıyoruz’ diyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir. Konut üretirken satın alma gücüne de dikkat edilmeli” uyarısı yaptı.


İstanbul’da düzenlenen GYODER Zirvesi’ne “Yap-Sat” modeli damgasını vurdu. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, büyük üreticilerin metrekaresi 4 bin liranın altında konut üretim imkanı olmadığını, üretim yaparken satın alma gücünün de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti. Torun, “Artık istersen al devri bitti. 10 yıldır hep ‘yapıyoruz satıyoruz’ diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir” diye konuştu. Ucuz arsa olmadan ucuz konut üretmenin de mümkün olmadığını ifade eden Torun, yüzde 14’e ulaşan vergi yüklerinin hafifletilmesi gerektiğini kaydetti.


ŞİMŞEK’E BAHAR ATIFI

GYODER Zirvesi, ‘İşimiz MeTRekare’ teması ile gerçekleştirildi. Sektörün 2 milyon kişiye istihdam sağladığını, 200 alt sektörü desteklediğini ifade eden Torun, bazı sorunların da sümenaltı edilemeyeceğini dile getirdi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in, “Geçici bir bahar havası yaşıyoruz, aldanmayalım” sözlerine de atıfta bulunan Torun, “Bu beklenen olumsuz şartları kış değil de bir sonbahar havasında geçirirsek ne ala. Fırtınalı, tipili kışa dönerse ne yapacağız? Bir hazırlığımız var mı?” diye sordu.


PLANLARA B, C ŞIKKI ŞART

Gayrimenkul sektörü olarak bundan emin olmadığını dile getiren Torun, şöyle devam etti: “Biz 10 yıldır hep ‘yapıyoruz satıyoruz’ diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir. Gerek yerli, gerek yabancı yatırımcı önce gayrimenkul alımlarını erteleyecektir. Kredi imkanları zorlaşacaktır. Sektör olarak planlarımızı hep iyimser tahminlere göre yapma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Planlarımızı B ve C şıkkı da eklemeliyiz.”


İSTERSEN AL DEVRİ BİTTİ

Konuta talebin her geçen gün arttığını, konut üretirken satın alma gücünü de göz önünde bulundurmalı gerektiğinin altını çizen Torun, şöyle devam etti: “İmar Yasası bir an önce çıkmalı, sektör üzerindeki yüzde 14’e varan vergi ve harç yükü hafifletilmeli, haksız uygulamaları doğuran KDV uygulamaları çözümlenmeli.Konuta ihtiyaç artıyor. Ancak satın alma gücü artıyor mu? Artık ‘istersen al’ devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız.”


KAMU DESTEĞİ OLMADAN UCUZ KONUT İMKANI YOK

Orta ve alt gelir grubuna yönelik ucuz konut konusuna da değinen Aziz Torun, şöyle devam etti: “Ucuz arsa yok. Dolayısıyla kamu desteği olmadan sektörün ucuz konut üretme imkanı yok. Bugünkü maliyet ve fiyatlara göre satın alma gücüne sahip alıcı sınırsız değil. Bir arz talep yetersizliği var ya da bir talep yetersizliği ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu riski bertaraf etmek için sektör analizlerine, proje bölgesinin demografik yapısına, gelir seviyesine, hedef kitleye uygun konsept proje geliştirme yapmamız gerekiyor. “



Karar




Haber Yeni Yüzyıl Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...




Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından düzenlenen 15'inci Gayrimenkul Zirvesi toplandı. GYODER Başkanı Aziz Torun, konuşmasında gayrimenkul sektörünün lokomotif olma özelliğiyle stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Kentsel dönüşüm stratejisinin geniş kapsamlı bir imar reformu ile planlanması gerektiğine vurgu yapan Torun, "Yapı stokunun yüzde 75'i deprem riski taşıyan ülke olarak, kentsel dönüşüm stratejisinin geniş kapsamlı bir imar reformu ile planlanması gerekiyor" diye konuştu. 


Yeni Yüzyıl



Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Türkiye'nin önde gelen gayrimenkul geliştiricileri dün İstanbul'da bir araya geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, önceki sektör buluşmalarında olduğu gibi, bu zirveye de gelmedi. GYODER Başkanı Aziz Torun, "16 ayda 2 hükümet gördük ama sıkıntılarımızla ilgili kayda değer bir düzenleme görmedik" dedi Göreve geldiği günden bu yana gayrimenkul sektörünün tartışıldığı yurtiçindeki önemli zirve ve konferanslara katılmayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı dün de bu geleneğini bozmadı. 

Sektörün en büyük sivil toplum kuruluşu Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından bu yıl 15'incisi organize edilen Gayrimenkul Zirvesi'ne katılması beklenen Sarı, bu buluşmaya da gelmedi. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul'daki mega projelerde teftişe çıkan Sarı'nın yardımcısı Mehmet Ceylan, Ankara'da yoğun siyasi gündem nedeniyle bakanın zirveye katılamadığını açıkladı. Sarı dünkü toplantıya katılsaydı 16 aydır çözüm bekleyen gayrimenkul sektörünün sorunlarım ilk ağızdan dinleyecekti. Nitekim "İşimiz Metrekare" teması ile gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan GYODER Yönetim Kurulu Başkam Aziz Torun, maddeler halinde sektörün sıkıntılarını ve taleplerini sıraladı. Torun'dan soma kürsüye çıkan Ceylan, "Bardağın dolu tarafına da bakın. Sizin sektörünüzü fazla desteklediğimiz için diğer sektörlerden tepki görüyoruz" demekle yetindi. 

MADDE MADDE PROBLEMLERİ SIRALADI 

Aziz Torun, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği, İmar Kanunu Tasarısı, Tüketiciyi Koruma Kanunu ve Yönetmeliği, KDV, vergi ve harçlar, Gelir Vergisi, imar artış vergisi, kayıt dişilik, yabancılara gayrimenkul satışı, iş ve işçi güvenliği alanlarında yapısal sorunların büyüyerek devam ettiğini bildirdi. Torun'un konuşmasında dikkat çeken mesajlar şöyle: 

MODEL SIKINTIYA SOKABİLİR: "Açıyorum, kapıyorum ben bunu hep yapıyorum" diyen bir musluk reklamı var. Biz de "Yapıyoruz, satıyoruz, biz bunu 10 senedir hep yapıyoruz" diyerek yolumuza devam ediyoruz. Ama bu model gelecekte bizi yarı yolda bırakabilir. Çünkü, gerek yerli gerek yabancı yatırıma sıkıntılı dönemlerde en önce gayrimenkul yatırımını erteler. 

YAPISAL SORUNLAR: Hızlı ve plansız bir şehirleşme yaşadık. Bunun getirdiği çok ciddi ve bir türlü çözülemeyen yapısal sorunlarımız var. Yıllık ortalama 1 milyon artan şehir nüfusu özellikle büyük şehirlerde çok ciddi sıkıntılar doğuruyor. Bu kadar plansız şehirleşmenin sadece Kentsel Dönüşüm Yasası ile düzeltilmesi mümkün değil. 

İSTEK VAR, İCRAAT YOK: Sektörümüzün önemli sorunları var. Bazı gerçekleri sümen altı edemeyiz başımızı kuma gömemeyiz. Sorunlarımızı çözmek için siyasi otorite bakanlıklarımız istekli görünüyor. Ama "Hadi yasalar, yönetmelikler ilgili düzenlemeler çıksın" deyince ne oluyorsa orada tıkanıp kalıyoruz. 

16 AYDIR BEKLİYORUZ: Başbakan Ahmet Davutoğlu ve 7 bakan ile birlikte gayrimenkul geliştiricileri 16 ay önce bir araya geldi. Sektör temsilcileri olarak sorunlarımızı 11 başlık altında takdim ettik. Aradan geçen 16 ay içerisinde iki seçim iki hükümet değişti, üçüncüsünü de yalanda göreceğiz. Ama henüz bu sıkıntılarımızla ilgili kayda değer bir değişiklik ve düzenleme görmedik. 

Cephanemiz arsa ama bulamıyoruz 

GAYRİMENKUL sektöründe üretim fazlası bulunmadığım kaydeden Torun, önümüzdeki dönemde muhtemel bir talep yetersizliği riskinin ortaya çıkabileceğini savundu. Konut ihtiyacının her geçen gün arttığına dikkat çeken Torun, "Biz yapacağız da bunu satın alma gücü ne kadar var? Fert başına milli gelir ne kadar artıyor. Bu konuda ciddi sıkıntıların olduğunu düşünüyorum" dedi. 

Gayrimenkul geliştirilericilerin 4 bin liranın altında konut yapma imkanı bulunmadığım kaydeden Torun şunları söyledi: "Bizim en büyük cephanemiz arsa. Ucuz arsa bulma imkanı yok. Bu ağır vergi yükleriyle, inşaat maliyetleriyle alt gelir grubuna konut üretmek imkanımız yok denecek kadar az. Siyasi iradenin arsa üretip finansman desteği vermesi gerekiyor." 

Sözcü



Haber Şok Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


GAYRİMENKUL ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından İstanbul'da düzenlenen Gayrimenkul Zirvesinin 15'incisi başladı. Konuta talebin her geçen gün arttığını belirten GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun "Satın alma gücü artıyor mu? İhtiyaç tamam da bu ihtiyaca göre konut üretebiliyor muyuz? 'İstersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız. "10 yıldır hep 'yapıyoruz satıyoruz' diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir" dedi. 

Şok



Haber Dünya Gazetesi'nde şöyle yer aldı



Sektörde uygulanan yüzde 8 ve 18 verginin kaos yarattığını dile getiren Aziz Torun, "Rayiç bedelleri yüzde 1 olan arsalar çok sembolik rakamlarda kaldı. Sektörde rantı yüksek yerlerde dönüşüm yaparak KDV muafiyetinden yararlanmaya çalışıyor. Bu nedenle dönüşümün artık ada, hatta şehir ve ülke bazında olması şart" diye konuştu. 

Torun, bu konuda siyasi otoriteden hamleler beklediklerini aktardı. 

BAKAN YARDIMCISI:  BARDAĞIN DOLU TARAFINA BAKMAK LAZIM 


Çevre ve Şehircilik Bakanı Yardımcısı Mehmet Ceylan da zirvedeki konuşmasında Aziz Torun'un eleştirilerine cevap verdi. Hükümet olarak inşaat sektörüne önem verdiklerini ve önem vermeye de devam ettiklerini belirten Ceylan şöyle konuştu: "Aziz Bey'in görüşlerine saygı duyuyorum sorunlar da olmuştur. Ancak bardağın dolu tarafınl da görmek lazım, inşaata hükümetimiz döneminde çok önem verildi. Gayrimenkul ve kira sertifikası konusunda da çalışıyoruz. Yapı stoğumuzun durum kötü ancak bunlar büyük rakamlarla yapılacak şeyler. Ancak biz iyi niyetli olarak üzerimize düşeni yapıyoruz, imar Kanunu ile ilgili ihtiyacı giderecek düzenlemeyi TBMM'ye sunmanın gayretleri içinde olacağız." 

"YABANCILAR: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇEKİCİ


Zirvede yabancı gözüyle gayrimenkul sektörünün değerlendirildiği bir de oturum yapıldı. Oturumda yabancı ülkeden sektör konusürîda uzmarç^e yatırımcılar, Türkiye'nin çekici bir ekonomisi olduğunu söyledi. EBRD Gayrimekul ve Turizm Direktörü Claudia Pendred, birçok alanda Türkiye'ye yatırım yaptıklarını bunu gayrimenkul alanını da eklediklerini söyledi. Türkiye'de bir gayrimenkul fonuna ortak olduklarını kaydeden Pendred, "Yurtdışındaki bazı emekli fonlarını da bu gayrimenkul fonuna çekmeye çalışıyoruz" dedi. 


Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, gayrimenkul sektörünün sorunlarına dikkat çekerek, yıllardır sürdürülen yap-sat modeline alternatif geliştirilmesi ve olası durumlara hazırlıklı olunması için B ve C planlarının oluşturulması gerektiğini ifade etti. 


GYODER tarafından bu yıl 15'incisi yapılan Gayrimenkul Zirvesi'nde konuşan Aziz Torun, sektörün yaşadığı ye yaşayacağı sorunlara vurgu yaptı. Zirvede eleştirel konuşmasıyla dikkat çeken Torun, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in 6 Mayıs'ta yaptığı konuşmadan alıntı yaparak, Bakan'ın dünya ve Türkiye ekonomisi için 'geçicici bir bahar havası yaşıyoruz, aldanmayalım' sözlerini değerlendirdi. "Bu beklenen hava şartları kış değü bir sonbahar havasında olursa ne ala, ancak fırtınalı kış şartlarında olursa gayrimenkul sektörü olarak buna hazırlıklı mıyız, bundan emin değilim endişelerim var" diyen Torun şöyle konuştu: "Bir zamanlar bir musluk reklamı vardı, Açıyorum kapıyorum, ben bunu hep yapıyorum' şeklinde. Biz de satıyoruz, yapıyoruz, biz bunu 10 yıldır yapıyoruz. Ancak bu model de bizi yolumuzda bırakabilir" dedi. 


"Siyasiler yasal düzenlemede tıkanıyor" Bir olumsuzlukta en çok etkilenecek sektörün gayrimenkul olduğunu ifade eden Torun, "Böyle zamanlarda önce gayrimenkul alımları ertelenir, bu nedenle iyimser tahminlerin yanında B ve C planlarımızı da gündemimize almak lazım" dedi. 


Her yıl 1 milyonluk ek nüfus alan büyük şehirlerde yapısal sorunlar yaşandığını kaydeden Torun, sektörün hala 1996 yüında yapılan 1/100 binlik planlarla yürütüldüğünü, 1/25 binlik planların yapılamadığını kaydederek, "Çarpık kentleşme, gelişim, değişim ve dönüşüm stratejisiyle değişebilir. Siyasi otorite istekli, ancak yasa ve ilgüi düzenlemede tıkanıp duruyoruz" diye konuştu. 
"Satın alma gücüne sahip alıcı kitle sınırsız değil, bu nedenle 'O yaparsa ben de yapıyorum devri bitti' diyen Aziz Torun, gayrimenkulcülerin artık doğru lokasyonda, doğru fizibilite yapmak zorunda olduklarını belirtti. Torun, ayrıca sektörün konutun dışına çıkarak, otel, AVM, sağlık tesisleri gibi alanlarda gayrimenkul yatırımlarını çeşitlendirmesi önerisinde bulundu. Torun, sat-yapalım modewlinin uzun vadede sektörü zorlayacağını, o yüzden ya güçlü ortaklar ya da değişik finansman modelleri bulmaları gerektiğini ifade etti. 

Dünya