Beşir Ayvazoğlu: Rami Kışlası, bir kültürel kışla olacak!
Edebiyatçı, şair ve yazar Beşir Ayvazoğlu yaptığı açıklamada Rami Kışlası'nın bir kültürel kışla olacağını söyledi.
Edebiyatçı, şair ve yazar Beşir Ayvazoğlu, tamamlandığında 220 bin metrekarelik kullanım alanıyla İstanbul'un kültür ve sanat alanındaki çekim noktalarından biri haline gelmesi hedeflenen Rami Kışlası'na ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirmeler yaptı.
"Kütüphaneler bir kültürün, dolayısıyla kültürü üreten milletin hafızasıdır." diye konuşan Ayvazoğlu, kültürel temellere dayanarak ülkenin geleceğini hazırlayan bu hafızanın sürekli canlı tutulması gerektiğini belirtti.
Toplum yaşamında kütüphanelerin önemine de değinen Ayvazoğlu, şöyle konuştu:
"Kütüphaneler, insanların ve toplumların kendi ülkesinin kültürü, tarihi, hafızası ve dünya kültürüyle temasa geçtiği mekanlardır. Mekanın çok iyi olması, insanları içeri girdikleri zaman dışarı iten değil de kendisine çeken mekanlar olması gerekiyor. Aslında benim arzuladığım, kütüphane olarak projelendirilip inşa edilmiş kütüphanelerdir. Bildiğiniz gibi Türkiye'deki kütüphaneler genelde eski binaların dönüştürülmesi suretiyle vücuda getiriliyor. Bu Rami Kışlası da eski bir mekanın dönüştürülmesi şeklinde olacak bir kütüphane. Tabii Rami Kışlası çok büyük bir kışla. Askeri yenileşme dönemimizin aynı zamanda bir bakıma mimariye yansımış biçimi olan Rami Topçu Kışlası çok büyük bir alanı kuşatıyor. Çevresini de istimlak ederek yaklaşık 220 bin metrekarelik bir alanı, merkezinde kütüphane olmak üzere bir kültür vadisi yapma projesi bu."
- "İstanbul'daki kütüphaneler ihtiyacı karşılamıyor"
Beşir Ayvazoğlu, Rami Kışlası'nda kültür hayatının çeşitli sektörlerinin canlı bir şekilde faaliyet göstereceğini dile getirerek, kışlanın her türlü kültürel ihtiyacın karşılanacağı bir mekan olarak tasarlanmış gibi göründüğünü belirtti.
Rami Kışlası kütüphanesinin, ihtiyacı büyük ölçüde karşılayacak son derece önemli bir proje olarak göründüğünü söyleyen Ayvazoğlu, şu şekilde devam etti:
"İstanbul'daki kütüphaneler, özellikle sur içinde tarihi yarımadadaki kütüphaneler maalesef ihtiyacı karşılamıyor. Kültürümüzün en önemli mekanlarından biri Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Bu tarihi yapı, kültürel hafızamızdır. Daha sonra jandarma kışlası dediğimiz binanın ilave edilmesiyle genişletilmiş bir mekan olmakla beraber, derleme kütüphanesi olduğu için artık depoları ihtiyacı karşılamıyor. Yeni binaların yapılması bu kültürel hafızamızı yansıtan eserlerin kurtarılması daha sağlıklı daha hijyenik ortamlarda korunması son derece önemli."
Yazar Ayvazoğlu, Rami Kışlası'nın 7 milyon kitaba ev sahipliği yapacak bir kültür vadisine dönüştürülmesini önemli bulduğunu söyleyerek, "Kısa vadede bu kadar kitabı bir araya getirmek mümkün değil ama zamanla olacaktır. Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı kütüphanesinin de böyle bir hedefi var. Bunlar küçük rakamlar değil." dedi.
Ankara Beştepe'de yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı kütüphanesinin yeni inşa edilen bir yapı olduğunu söyleyen Ayvazoğlu, bir kütüphanenin nasıl olması gerektiği, kitapların nasıl teşhir edilip, depolanacağı, okuyucuların nasıl ağırlanacağı, ihtiyaçların nasıl karşılanacağı gibi konuların önceden düşünülmüş olması sayesinde, sıkıntı çekme ihtimalinin uzun süre ortadan kalkmış olacağını belirtti.
- "Kütüphaneler kütüphanesi" kavramı
Beşir Ayvazoğlu, projede var olan en güzel unsurlardan birinin de 'kütüphaneler kütüphanesi' kavramı olduğunu dile getirerek, "Projenin en önemli unsurlarından biri olarak 'kütüphanelerin kütüphanesi' fonksiyonunu görüyorum. O kadar önemli kütüphaneler, sahipleri öldükten sonra dağılmış yok olmuştur ki, bu tedbir, bu düşünce birçok kütüphaneyi kurtaracağı gibi dünya kadar kitap biriktirip de bunların ne olacağını kara kara düşünenler için de bir çıkar yol anlamına geliyor." değerlendirmesini yaptı.
Rami Kışlası'nın büyük bir mekan olması sebebiyle, ilave mekanlarla tarihi bir mekanı dönüştürmüş olmaktan kaynaklanan sıkıntıların giderilebileceğini söyleyen Ayvazoğlu, "Rami Kışlası kurtarılmış oldu. Bu askeri kışla, bir kültürel kışla haline gelmiş olacak. Artık askeri fonksiyonu kalmadığına göre, en isabetli fonksiyon kültürel kışla, kültürel merkez, kültür vadisi olarak hizmet vermesidir." diye konuştu.
Yazar Ayvazoğlu, İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Kütüphanesi'nin de yaşayan bir kütüphane olduğunu dile getirerek, şu şekilde devam etti:
"Kütüphaneden istifade edecek ve sabahtan akşama kadar gelip çalışacak insanların çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacak bölümlerinin bulunması lazım. Bu tür kamuya daha fazla açık kütüphanelerde ailece vakit geçirmek için, çocukların yararlanabileceği oyun alanlarının olması lazım. Hem ailece hoşça vakit geçirebileceğimiz hem de kültürel ihtiyaçları karşılayabileceğimiz, bizi içine çeken dışına itmeyen mekan olması, yaşayan kütüphane olması son derece önemli. Tabii bir de açık raf olması lazım. Gidip raftan istediğiniz kitabı seçebilmelisiniz. İSAM kütüphanesi öyledir. Bir model teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Umarım Anadolu yakasının ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan İSAM kütüphanesinin Avrupa yakasındaki karşılığı, Rami Kışlası Kütüphanesi Kültür Merkezi olacaktır."
Kültür ve Turizm Bakanlığınca Türkiye'nin en büyük kütüphanesini kurmak üzere çalışmaların devam ettiği Rami Kışlası'nda, binaların restorasyonunun tamamlanmasının ardından milyonlarca kitap okurların istifadesine sunulacak.
Modern bir kütüphaneye dönüştürülecek olan Osmanlı kışlasının, proje bittiğinde 220 bin metrekarelik kullanım alanıyla İstanbul'un kültür ve sanat alanında çekim noktalarından biri haline gelmesi planlanıyor.