Cemalettin Sarar: İnşaatçı da olabilirim!

Gayrimenkulleri çalışanlara sigorta olsun diye aldım 

Alışveriş merkezi ve gayrimenkul yatırımlarınız var, genel olarak da sanayicilerin inşaata yöneldiği bir furya var, 'Sanayicilik zor, inşaat daha kârlı bir iş' diyorlar. 

Aynı fikirde misiniz? 

Var öyle arkadaşlarımız. Sanayicilik güzel bir iş, ondan çok mutluyum. 

'Sanayicilikten bıktım usandım' diyemem. Giyim, moda ve zevk işidir. 

Şikâyet etmem. Biz her şeyi tekstilden kazandık, tekstile borçluyuz. Mülk aldıysam da 5 bin çalışanım için aldım, onların sigortası olarak aldım. 

Yarın öbür gün Allah korusun sıkıntıya düşsem satarım 2 tane mülkü o çalışanın hakkını yine öderim. Neden gayrimenkul aldım? Çünkü artık tekstilde büyüyebileceğim kadar büyüdüm, blue jean de gömlek de her şeyi de yaptırıyorum. Burada belli bir olgunluğa geldik. 

Tekstilci inşaatçı oldu algısından rahatsız değilsiniz yani? 

inşaatçı da olabilirim, bir sakıncası yok, mülklerim var, onlara da girebilirim, bunlar hesap kitap meselesi. Kendi arsalarımız var, onları her türlü değerlendirebiliriz. Ya alacağız ya satacağız, ya kendimiz yapacağız, inşaat işine de yoğunlaşabiliriz. 

'Kadın'ın payı % 30'a çıkacak

Kadın kategorisi satışların ne kadarını oluşturuyor? Cirodaki payı yüzde 10-12'lerde. Bunu artırmak istiyoruz. Bunu da gerçekleştirmek için tek bayan Sarar mağazaları yapmak istiyoruz. Yani bayanerkek karışık olmayan mağazalar. Bu projenin uygulanmasına bir iki noktada başladık, daha da yaygınlaştıracağız. 

Cirodaki payı da yüzde 25-30'lara çıkar diye düşünüyoruz. Bayan kategorisinin ihracatı 10 milyon dolara çıktı. Toplam ihracatımız 100 milyon dolar seviyesinde. 

Obama'da 120 doları geçmedik 

ABD Başkanı Obama'ya takım elbise gönderirken hediye yasağına takıldınız mı? 

100-120 doları geçmemesi lazımdı, biz de ona dikkat ettik. 

Yurtdışı mağaza hedefiniz nedir? 

Şu an yurtdışında 100'ün üzerinde mağazamız var. Bine yakın da çalışanımız var. ABD'deki hedefimiz şu an 16 olan mağaza sayımızı 100'e çıkarmak. 

Özellikle erkek giyimin önde gelen markası Sarar, 70'inci yılını kutlarken hem yurtdışı yatırımlarına odaklanacağının hem de yurtiçinde yatırımlarını ı çeşitlendireceğinin sinyalini veriyor. 1944 yılında 12 metrekarelik bir alanda kurulmuş Sarar, bugün cirosu 400 milyon TL'ye ulaşmış bir dev. 3 kardeşin en büyüğü Cemalettin Sarar, şirketin Eskişehir ile özdeşleştiğini gururla anlatarak stratejilerini "Yurtiçinde üretim yurtdışında satış" olarak özetliyor. Sarar ile 70'inci yıllarının ardından izleyecekleri yolu konuştuk: 

Hep Eskişehir'e vurgu yapıyorsunuz, başka yerde tesis kurmayı hiç düşünmediniz mi? 

Hayır, düşünmedim. Vanlı olsaydım da Van dışında tesis açmayı düşünmezdim. Trabzonlu olsam Trabzon'da tesis kurardım. Biz Eskişehirli olduğumuz için kendi memleketimize faydalı olmak için çalışıyoruz. Rahmetli babam 'Buralarda bacalar tüttürelim' derdi. 

¦ Ekonomik olarak avantajlı bulmadığınız için mi yurtdışını tercih etmiyorsunuz? 

 Ben memleketime, milletime hizmet etmek istiyorum. Ben dünyaya Türkiye'yi tanıtmak istiyorum kardeşim. Geçen hafta Londra'daydım, mağazaları gezdim. Ürünleri çevirip çevirip etiketlerine baktım, "Made in Turkey" yazılarına baktım. Çok mutlu oldum. Sen de gidiyorsun oradan o mağazadan o blucini Türkiye'de alacağına fiyatın 7 misli fazlasını alıyorsun, neden markalaşmada geri kaldık. 

Türkiye genç bir Cumhuriyet, adam 1400'lerde, 1700'lerde kurmuş firmasını. Ben diyorum ki Türk kardeşlerimize, Türk markası yapın, dünyaya bu markayı satın. O zaman zaten katmadeğer artar. 

"Ortaklık için hem fonlardan hem şirketlerden çok teklif geldi. 

Hiç düşünmedik, şu anda da düşünmüyoruz. 

Ne yapacağız ki ortak alsak? 

İnşallah aile bundan sonra ortak alacak duruma gelmez, kendi yağında kavrulur 

¦ 'Alışveriş merkezlerine dur demek lazım' demişsiniz, ama sîz de alışveriş merkezi yapıyorsunuz... 

Eleştirimin arkasındayım, bir sürü alışveriş merkezi yapıldı, plansız kontrolsüz. Bunlara çekidüzen vermek lazım. Alışveriş merkezi bitmeden mağaza açıyorlar. Tozun toprağın içinde mallarımız rezil oluyor. 

Ayrıca kiralar çok pahalı. 

Avrupa'da Düsseldorf'ta Kral Caddesi'nde 700 metrekare zemin katı 45 bin Euro'ya kiraladık. Orası Düsseldorf'un en güzel yeri. Tüm markalar orada. 

iOKUMADAN l GEÇMEYİN Bağdat Caddesi'nde daha küçük bir yeri tutayım dedim, 100 bin Euro istedi. ABD'de en iyi caddede yer tuttum, 25 bin dolara. Türkiye'de kiralar çok pahalı. Ben de alışveriş merkezi sahibiyim, ama ben cirodan pay olarak kira alıyorum. Böylece iş yapan yer çok kira veriyor, az yapan az veriyor. 

Habertürk/Meltem Ersoy