Ceren Kumbasar: Konut sektöründe yabancı yatırımcılara ihtiyacımız yok!

Ceren Kumbasar Vatan Gazetesi'ndeki bugünki köşesinde Türkiye’de gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcıları kaleme aldı.

Türkiye’de gayrimenkul sektörünün geleceği konuşulurken dikkat çekilen ilk konu yabancı yatırımcılar. Sektördeki ağırlıklarından çok kimi zaman sadece yarattıkları algı dolayısıyla sektörün en büyük tetikleyicisi onlar. Geldiler geliyorlar, yüzlerce dönüm arazi aldılar, milyar dolar değerinde şirket ortaklıkları yaptılar derken sektör olarak tek güvencemiz olan ekonomimizde çatlaklar oluşmaya başladı. 

Fitch, Moodys, JP Morgan; S&P, Morgan Stanley birbiri ardına kredi notumuzu düşürdü. En ılımlı tavır Fitch’den gelse de uluslararası arenada umut vadeden ülkeler arasındaki sağlamlığımız sarsıldı. Bunların hiçbiri sürpriz değildi aslında. Ama ara başlıklarda okunan, yılın son çeyreği ve gelecek yıl için öngörülen hatta öngörülemeyen tablo bana kalırsa çok dikkat çekiciydi. Zira Fitch dışında hiçbir kurum Türk bankalarının durumu göğüsleyebileceği gibi bir yorum yapmayıp, Fed’in kredi azaltımından en çok etkilenecek ‘hassas’ ülkelerden olduğumuzun altı çizildi. Verdikleri mesaj netti; ağırlığını azalt.

Türk yatırımcı gözde

Hal böyleyken, özellikle konut projeleri için yabancı yatırımcılardan medet ummak imkansız. Her ne kadar konut sektöründe yıllardır duymaya alışık olduğumuz ama bir türlü göremediğimiz Körfezli, Ortadoğulu blok blok satın alımlar yapan grupların haberleri yayılmaya başlamış olsa da siz gülüp geçin. Konut sektöründe zaten yabancı yatırımcılara ihtiyacımız yok. Türkiye’de hala çok ciddi bir konut ihtiyacı var ve Türk insanı zaten mülk alma genetik koduyla dünyaya geliyor. Bütün mesele üretilen konutların alım düzeyi yüksek sosyo ekonomik sınıf yerine konut ihtiyacı olan kesime göre olması. Ha bir de, eski kâr marjlarının kalmadığı sektörde sadece eski marjları hayal ederek sektöre girmeye çalışan amatör müteahhitleri engellemek gerekiyor. 

Bu bahar, özellikle konut sektörünün üreticisi de alıcısı da sektöre ve ülkeye büyük pencereden bakmamalı. Dünya ve ülke ekonomisinde olup biteni takip edip, lokal bir çerçevede mantık yürütüp karar vermeli. Zira öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, bize en yakın kültürde olan yabancılar bile olup biteni bir bilimkurgu hikayesi gibi izliyorlar. Hal böyle olunca da, inşaat sektörünün bu yılki gözbebeği yine Türk yatırımcısı olacak. Ben derim ki satış ofislerinde bırakalım tasarımcı elinden çıkma fincanlarla içtiğimiz espressoları, demleyelim çaylarımızı alalım kırmızı beyaz seramik çay tabaklarını.

Ceren Kumbasar/ Vatan Gazetesi