Çeşme'de RES tartışması!
İzmir’in turizm cenneti ilçesi Çeşme’de, rüzgar enerji santralleri (RES), son yılların en önemli tartışma konularından biri haline geldi. RES projelerinin artması, halkın tepkisine neden oldu.
İzmir’in turizm cenneti ilçesi Çeşme’de, rüzgar enerji santralleri (RES), son yılların en önemli tartışma konularından biri haline geldi. Güneş kadar rüzgarıyla da ünlü Çeşme’yi çevreleyen tüm tepelerin, RES projelerinin türbinleriyle dolacak olması, yörede oturanların tepkisine neden oldu.
Faaliyetleri yürütülen 5 proje için onlarca türbin direği dikileceğini belirten Çeşme Turizm ve Tanıtım Derneği Başkan Yardımcısı Hüseyin Boyacı, "RES’ler, insanlarımızda rüzgar sendromu gibi sağlık sorunları yaratmasının yanı sıra, yüksek gerilim hatlarıyla da ilçe tehlike yaşayacak. Ayrıca Kutlu Aktaş Barajı’nın bulunduğu alanda enerji depolanacak, orası da küçük çaplı bir nükleer santrale dönüşecek" dedi.
Türkiye turizminin en önemli merkezlerinden birisi durumundaki Çeşme’de, artan nüfus, yetersiz yatırımlar ve yeni alanların imara açılmasından daha çok RES projeleri tartışıldı. Yılın hemen her döneminde eksilmeyen rüzgarıyla, dünyaca ünlü sörf merkezlerinden biri durumunda olan Çeşme’nin, bu yönüne yatırımcılar duyarsız kalmadı. Rüzgardan enerji elde etmek için birbiri ardına, ilçeyi çevreleyecek RES projeleri hazırlandı. Projeler için gerekli izinler alınınca, şirketler inşaat çalışmalarına başladı.
TÜM TEPELER RES’LENECEK
İlk başlarda, bu tür projelere birkaç çevre kuruluşu haricinde sessiz kalan ilçe halkı, türbin direklerinin dikilmeye başlaması ve RES kurulacak alanların ortaya çıkmasıyla, tepkilerini arttırdı. Onlarca türbinin yerleştirilmesinin planlandığı yerler, kent merkezine sadece 400 metre uzaklıkta yer aldı. Çevreciler ile arazilerine türbin kurulması planlananlar da, ’acele kamulaştırma kararlarına’ karşı hukuk mücadelesi başlattı. Bunların başvuruları üzerine idari yargı bazı projelere için yürütmeyi durdurma kararı verdi. İlçede, gizlilik içinde yürütülen ve sayısının 12 olduğu bilinen projelerden şu ana kadar 5’inin yeri ortaya çıktı. Bunlardan Sarnıç bölgesindeki projenin 8 türbininden 6’sının kurulumu tamamlandı. Ancak bu projeye yönelik açılan çok sayıda dava için, mahkemeden çıkan iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarından dolayı, türbinler kurulmasına rağmen faaliyete geçemedi. Bunun yanı sıra, şu anda arazilerde iş makinelerinin gerekli düzenlemeyi yaptığı Karadağ bölgesinde 6, Reisdere Germiyan arasında da 8 türbin direkli iki farklı RES projesinin daha hayata geçeceği öğrenildi. Ayrıca, Mamur Baba bölgesi ile Alaçatı Kızılkaya’da da yine RES projeleri için gerekli lisansların alındığı ortaya çıktı. Bu projelerin önümüzdeki dönemde, kurulumunun tamamlanıp, hayata geçmesiyle, Çeşme’yi çevrelemiş durumdaki hemen tüm tepelerin, metrelerce yükseklikte direklere ve geniş kanatlara sahip türbinlerle dolacağı ifade edildi.
"HEM İNSAN SAĞLIĞINI HEM DE ÇEVREYİ BOZACAK"
İlçede, RES’lere karşı etkin mücadele veren isimlerden, Çeşme Turizm ve Tanıtım Derneği Başkan Yardımcısı Hüseyin Boyacı, projelerin kuruluş noktalarını tek tek gezip yaratacağı olumsuzlukları tespit etmeye çalıştı. RES projelerine karşı olmadığını söyleyen Boyacı, şöyle konuştu:
"Çeşme’de de kimse RES’e karşı değil. Sadece mahalle sınırları içindeki tepelere kurulan türbinlere ve şehir içinden geçen enerji nakil hatlarına itiraz ediyoruz. Türbinler ilçenin hemen tamamını kaplayacak şekilde planlanmış. Ayrıca bu yetmezmiş gibi, türbinlerden elde edilecek enerjinin nakil hatları da, Alaçatı’dan geçecek. Yani otoyol ile Alaçatı Port arasındaki bölgeden geçecek. Yüksek gerilim hatları, 150 metre arayla geçiyorlar ve 600 metrelik alanı kapatıyorlar. Kutlu Aktaş Barajı’nın arkasındaki merkezde bu enerji toplanacak. Buraya Karaburun’daki RES’lerden de yine enerji nakli yapılacak. Bir yerde ufak biri nükleer santral yapmışlar. Oysa o barajın yakınlarında uygun alanlar var. Oralara kurulsa bu türbinler hem ilçeyi etkilemeyecek hem de yüksek gerilim hatları, bölgeden geçmeyecek."
KANAT TİTŞERİMLERİNİN OLUMSUZ ETKİLERİ
Türbinlerin insanlarda rüzgar sendromuna da neden olduğunu öne süren Hüseyin Boyacı, yeni nesil türbinlerin kanat boylarının 50 metreyi geçtiğini ifade ederken, "Kanatların, insanlarca duyulamayan titreşimleri var. Bu insanlarda rüzgar sendromu denilen bir sendrom yaratıyor. Avrupa bunları yaşadı. Bunların hepsini kaldırıp denizin içine yaptı ya da uzak bölgelere götürdü. Kanatların oluşturduğu ses duyulmuyor ama hissediliyor. Bu da çeşitli hastalıklara neden oluyor. Ayrıca nakil hatlarından dolayı iki yıl önce yaşandı, yangınlar çıkabiliyor. Yine türbinin yanmasından, yangınlar çıktı. Bu kantların kırılma durumları da var. O zamana bu kanatların parçaları, 800 metreye kadar dağılıyor ve zarar veriyor" dedi. Hüseyin Boyacı ayrıca, kanatlar, döndüğü sırada arkalarında türbülans oluşturduğunu, bunların da, mikro klima özelliğini, tarım ve Hayvancılığı olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
"YAŞAM ALANLARIMIZDA RES İSTEMİYORUZ"
Halen RES projesi için türbinlerin kurulacağı alanların hazırlandığı Reisdere bölgesindeki vatandaşlar da gelişmelere tepki gösterdi. Bölgeye sıklıkla gelen, ardından ev alıp oturmaya başlayan Emel Devin, "Yaşam alanlarımızın yakınına RES’e karşı çıkıyoruz. Köyümüzün havasını etkileyecek, bizlerin sağlığını etkileyecek RES’leri çevremizde istemiyoruz. Yani RES’e karşı değiliz ama yeri burası değil. Doğal güzellikteki bu yerin RES’e uygun olmadığını düşünüyorum" dedi. Köy sakinlerinden Nuran Erden ise, "Enerji tabii ki herkese, hepimize lazım. RES’e karşı değiliz. Ama tarım alanlarına, insan yaşamına yakın olmasına karşıyız. Bu türbinlerin kurulmasıyla, hayvanlarımız etkileniyor. Türbinlerin dönmesiyle, rüzgarın zaten yönü değişiyor. Köydeki tarım alanından, insan yaşamından uzak, bunların olmadığı yere gitsinler" dedi.
Hürriyet