Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Alara Çayı HES savunması!

Antalya'da tabiat harikası Uçansu Şelalesi'yle bilinen Alara Çayı üzerine kurulacak 7 HES projesi, bölgede yaşayanların itirazı üzerine yargıya taşındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın gerekli izinler alınmadan ve incelemeler yapılmadan verdiği ‘çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) uygundur' raporuna karşı açılan davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi, bakanlıktan savunma istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hidroelektrik santrallerin (HES) çevreye verdiği zararla ilgili itiraf gibi bir savunma yaptı. Alara Vadisi'ndeki regülatör ve HES için kesilen ağaçların geri gelmesinin mümkün olmadığını belirten bakanlık, kesilen ağaçların ise kereste olarak değerlendirilmesini önerdi. Ağaçların kereste yapılması tavsiyesinin yapıldığı savunmada, “Çalışmalar öncesi burada bulunan meyve, tohum, kozalak, çiçek soğanı gibi bitkisel materyallerin canlı olarak veya ağaçların en azından kereste olarak değerlendirilmesi düşünülecektir. Geriye kalan kesimlerde ortaya çıkacak tahribat daha sonra, inşaat faaliyetlerinin tamamlanması sonrasında gerçekleştirilecek rehabilitasyon çalışmaları, peyzajla ilgili düzenlemeler ve doğal süreç içerisinde kendiliğinden de düzelebilecek, bu kesimler eski haline gelebilecektir.” ifadelerine yer verildi.

İZİNLER SONRA ALINACAK

Antalya 2. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararına karşı savunma yapan bakanlık, projenin büyük çoğunluğunun ormanlık alanda kaldığını kabul etti. Projenin bir kısmının da tarım arazisi, makilik, fundalık, çalılık alan ve belediye sınırı içerisinde kaldığını belirten bakanlık, bölge halkının geçim kaynağı olan Alara Çayı ve ormanı korumak yerine HES projelerini savundu. Açılan dava hukuksuz olarak değerlendirildi. Davanın projeyi yürüten Doğa Enerji Üretim şirketine ihbar edilmesi talep edildi. Davacıların HES projesinin Alara Vadisi'ndeki orman alanı üzerindeki etkilerinin belirsiz olduğu iddiasını yanıtlayan bakanlık, orman alanları için kamulaştırma söz konusu olmadığı için gerekli izinlerin daha sonra alınacağını hatırlattı. Projenin ise Orman Bölge Müdürlüğü'nden gerekli izinler alındıktan sonra başlayacağı belirtildi. Yörede balıkçılık, tarım ve turistik tesislerle ilgili faaliyet gösteren halkın mağdur olacağı, ayrıca proje alanında bulunan eski değirmenlerin olumsuz yönde etkileneceği iddiasına ise bakanlık, “Proje sahasında sulama faaliyetlerine yönelik projeli herhangi bir kanal varlığı gözlenmemiştir. Sulamanın doğal yollarla yapıldığı tespit edilmiştir.” şeklinde cevap verdi.

BAKANLIKTAN DİĞER İLGİNÇ ÖNERİLER

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Alara Çayı için verdiği ‘ÇED uygundur' raporunda ise ormanda yaşayan canlıların korunması için ilginç öneriler sunmuştu. Önerilerden bazıları şu şekilde: “Genellikle kaçırmaya yönelik olarak seslerden yararlanılmaktadır. Alışılmadık ve yüksek tondaki seslerden meydana gelecek rahatsızlık sonucu bitkilerin içine, arasına veya altına saklanan formlar ortaya çıkarak yakın alanlarda, kendilerini daha güvenli hissedecekleri habitatlara uzaklaşmak zorunda kalacaklardır. Eğer kaçırma uygulamasından sonuç alınamazsa uygun yakalama kepçeleri kullanılarak yakalanan yaban formlar elpenlerle dikkatlice tutularak alan dışında, zarar görmeyecekleri uygun habitatlara taşınarak uzaklaştırılması gerekmektedir.”

Dünyada başka bir Uçansu Şelalesi yok

Alara Vadisi'ni ziyaret eden CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, bölgenin önemli bir ekoturizm alanı olduğunu hatırlattı. Türkiye'de gelişigüzel ÇED raporlarıyla su akan her yere HES yapılmak istendiğini belirten Kara, “Bunlardan biri de Uçansu Şelalesi. Dünyada başka bir Uçansu Şelalesi yok. Her yıl binlerce Avrupalı turistin ekoturizmi kapsamında ziyaret ettiği Uçansu Şelalesi kurursa Antalya'nın alternatif turizm kapsamında yapacağı tüm çalışmalar da kurumuş olur. Antalya'da gelişigüzel ÇED raporlarıyla her su gözüne kurulan HES'lerle alternatif turizmin can damarları kesiliyor.” diyerek tepkisini gösterdi.

Zaman