29 / 04 / 2024

Danıştay Başsavcılığı, Hatay'daki riskli alan kararını hukuka aykırı buldu: Depremden önce yapılmalıydı!

Danıştay Başsavcılığı, Hatay'daki riskli alan kararını hukuka aykırı buldu: Depremden önce yapılmalıydı!

Danıştay Başsavcılığı, Antakya şehir merkezinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla riskli alan ilan edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Kararda, "Riskli alan depremden önce ilan edilmeliydi" denildi. İşte detaylar..



Danıştay Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 4 Nisan 2023 tarihinde riskli alan ilan edilen Hatay Antakya kent merkeziyle ilgili açılan davada söz konusu kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkin görüş belirtti. 

Başsavcılık, Antakya kent merkezinde 9 bini aşkın mülk sahibiyle beraber 363 tescilli yapıyı ilgilendiren kararın iptal edilmesini talep etti.

Danıştay Başsavcılığı, Hatay daki riskli alan kararını hukuka aykırı buldu: Depremden önce yapılmalıydı!

Gazete Duvar'dan Osman Çaklı'nın haberine göre, savcılığın riskli alan ilanına en büyük itiraz, 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" yasasının dikkat çektiği, 'yara almama' anlayışının yerine 'yara sarma' anlayışına dayanıyor olmasından geldi. 

Yani Başsavcılık, deprem risklerini engellemek amacıyla önlemlerin, depremden önce hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. 

Savcılığın görüşünün ardından takvimi henüz belli olmasa da riskli alan ilanına dava açan 226 kişi davanın duruşmalı yapılması da isteniyor. Davacılar arasında yer alan Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Ecevit Alkan, başsavcılığın itiraz gerekçesine katıldıklarının altını çizdi ve kararın iptal edilmesini talep etti. 

Danıştay Başsavcılığı, Hatay daki riskli alan kararını hukuka aykırı buldu: Depremden önce yapılmalıydı!

Depremde, Erdoğan’ın imzasıyla 'riskli alan' ilan edilen 307 hektar büyüklüğündeki bölgede bulunan 9 bin 644 yapının 1411’i yıkıldığı belirlenirken, 1728’inin ağır hasarlı, 226’sının ise acil yıkılacak nitelikte olduğu tespit edildi. 6306 sayılı kanunun 6/A maddesi gereğince riskli alan ilan edilen alanda ayrıca 363 tescilli yapı yer alıyor. 

Hataylı vatandaşlar ise uygulamanın afet risklerini gözetmek için yapılmadığı düşüncesinden hareketle Danıştay’a iptal talebiyle dava açtı. Danıştay Başsavcılığı’nın 28 Aralık 2023'te hazırladığı görüş sonrasında iptal isteminin Danıştay 4’üncü Dairesi’nde görüşülmesi bekleniyor.

Danıştay Başsavcısı, uygulamanın hukuka uygun olmadığını belirterek iptal edilmesinin neden gerektiğini şu şekilde açıkladı: 

"Bir yapının riskli yapı ya da yer aldığı yerin riskli alan olduğunun belirlenmesi durumunda’ ifadesi 6306 sayılı yasada geçiyor. Diğer taraftan yine kanun gerekçesinden anlaşıldığı üzere bir alanın deprem bölgesi olması da riskli alan belirlemesi için yeterli değildir. Aksi durumda yüzde 90’ı bir, iki ve üçüncü derece deprem bölgesi olan ülkemizde 6306 sayılı kanun hükümleri uygulanmadan yapılaşmaya gidilmesi mümkün değildir. Açıklama 6306 sayılı kanun çerçevesinde riskli alan belirlemesi için bir gerekçe oluşturmaz. Bu sebeple Cumhurbaşkanı kararıyla yayımlanan riski alanın iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir."

Danıştay Başsavcılığı, Hatay daki riskli alan kararını hukuka aykırı buldu: Depremden önce yapılmalıydı!

Davacılar arasında olan avukat Ecevit Alkan, riskli alan ilanına ilişkin 200’ü aşan dava açıldığının altını çizdi ve Başsavcılığın görüşü sonrasında Danıştay’ın yakın bir zamanda davacıları Ankara’ya davet edebileceğini ifade etti. Avukat Alkan, riskli alan ilanının hukuka uygun olmadığını ileri sürdü ve "Üstelik riskli alan eski kentsel sit alanını da kapsıyor. Savcı da riskin gerçekleştiğine dikkat çekerek iptali istedi. Burada can kayıpları yaşandı, bu nedenle burada kentsel dönüşüm yasası değil 7269 (Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlere Yapılacak Yardımlara Dair Kanun) sayılı yasanın uygulanması gerekli" açıklamasında bulundu.

Başsavcılığın görüşünün ‘yerinde’ olduğuna da vurgu yapan Alkan, "Biz de buna ilişkin dava açmıştık. Bir yer riskli alan edildiğinde bütün mülkiyetlere müdahale etme hakkı oluşuyor. Yani yapılmış bir zemin etüdü yok, plan ve proje yok. Zaten 6306 (9 Kasım sonrası) sayılı kanun ile beraber idareye çok daha geniş yetkiler tanınmış oldu. Riskli alan ilanında kimi zorluklar yaşanabiliyordu, ben riskli alan uygulamasının bundan sonra çok kullanılacağını düşünmüyorum. Çünkü daha kolay olanı var" diyerek açıklamasını tamamladı.

Türkiye'de geçen yıl 74 binden fazla deprem meydana geldi...

Altın, dolar, borsa kazandırırken konut yerinde mi sayacak?

Altan Elmas: İlk evini alacaklar için uygun kredi imkanı sağlanmalı!


Geri Dön