24 / 11 / 2024

Dekorasyonda samimiyeti nasıl sağlarız?

Dekorasyonda samimiyeti nasıl sağlarız?

Birinin evine misafir olduğumuzda kimi zaman bir huzursuzluk hissederiz. O eve yabancı olma diye ifade edebileceğimiz bu his, samimi bir dekorasyonla tersine çevrilebilir. İşte ipuçları...




Ev, insanın içinde yaşadığı, kendisini dışarıdaki her yerden daha rahat hissetmek istediği, sığınağı olmalı. Öyledir de zaten, ev; adı üstünde! Dışarıdan gelince ayaklarını uzatıp keyfine bakmak istediği, her şeyden önce insanın daha fazla kendisi olabildiği yerdir ev. Samimidir. Arkadaşlarla, dostlarla yapılan keyifli sohbetlerin mekanıdır. Dekorasyon dergisi hazırlarken her ay onlarca ev görüyoruz. Her türden, her zevkten, her beğeniden, her beyinden çıkmış, birbirinden çok farklı fikirlerle dekore edilmiş evler... Herkes evinin güzel olması için az ya da çok bir çaba sarf ediyor. Ama çoğu zaman eksik kalan şey samimiyet oluyor. Yeni bir ev gördüğümde hissetmek istediğim ilk şeyin samimiyet olduğunu fark ettim. Evin çok güzel dekore edilmiş olması ya da olmamasıyla değil, samimiyetiyle ilgileniyorum tamamen. Sahibini yansıtmasıyla... Bazen aşırı çaba beni çok yoruyor. Her şeyin dört dörtlük olması gerekmiyor, önemli olan samimi olması. Sizce de mükemmel olmaya çok yakın bir şeyin, aksayan bir tarafının olması çok sevimli değil mi? 


Tanıdık parçalar: 


Misafirlerin kendilerine yakın hissettikleri şeyleri evinizde de görmeye ihtiyaçları var. Eşya alırken sizi ve yaşantınızı iyi yansıtıyor olmalarına özen gösterin. Genelde bir mobilyanın hem fonksiyonel hem de şık olmasını beklenir ama aradığımız davetkâr ve samimi ortam olduğunda işler değişiyor. Bazen kedi tarafından tırmalanmış, yoluk yoluk olmuş bir kanepe bile insana çok davetkâr gelebiliyor. 


Büyülü dokunuş: 


Dokunma isteği uyandıran şeyler insanlara kendilerini iyi ve konforlu hissettirir. Kadife bir koltuk, yumuşacık bir koltuk şalı, hatta güzel bir masif ahşap sehpa... Materyalin dokusunun net hissedildiği her şey olabilir. 


Özgün bir tarz için: 


Büyük bir kanepe, duvarı kaplayan büfe, tv ünitesi gibi eşyalar, evi kolayca doldurmak için ideal olsa da yarattığı o showroom hissi, sağlamaya çalıştığınız samimiyet hissine taban tabana zıt olduğundan bunları tercih etmek yerine küçük ve takım olmayan parçaları seçmelisiniz. Her şeyin aynı mağazadan alındığı, kendi içinde bir ahenk duygusu yaratan mobilyalar da samimiyet yaratmıyor. Tek tek, zaman içinde seçilmiş, farklı tarzların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş o özgün tarz, insanları cezbediyor. 


Sıcak renkler ve ambiyans: 


Renklerin insanların duygularına hitap eden gücünün artık herkes farkında. Sıcak renklerin soğuk renklere nazaran daha davetkâr bir etki yapacağı da sır değil. İnsanın içini ısıtan, baharat tonları ve bize kendimizi evimizde hissettiren toprak tonlarına ağırlık verebilirsiniz. Hafif bir müzik, loş bir ışık, bol yastıklı bir kanepeden daha davetkâr ne olabilir ki? 


Işığın gücü: 


Farklı ışık kaynaklarının doğru yerde ve dozda kullanımı, mekanın olduğundan ferah, geniş ve sıcak algılanmasını sağlar. Yerden aydınlatmalar, gerekli olduğu anda ve yerde kullanılacak masa lambaları ve köşe lambaları ile sıcak ve samimi bir köşe yaratabilirsiniz. 


Etrafınızı sevdiğiniz eşyalarla doldurun


Sevdiğiniz şeylerin evinizin odak noktası olması size kendinizi iyi hissettireceği gibi misafirlerinize de sizden bir parça görmek ilginç gelecektir. Bir seyahatinizden aldığınız bir parça, komik bulduğunuz, küçüklüğünüzden kalan bir oyuncak, kısacası anılarınızı yaşatacağınız, geçmişten bir parçanın evinizi davetkâr hale getirmede faydası olacaktır. 



Sabah




Geri Dön