Deprem sigortasında Marmara Bölgesi ilk sırada!
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından, 17 Ağustos’un 22. yıl dönümünde hem güncel duruma ilişkin değerlendirmeler yapıldı hem de yüzde 100 sigortalılık hedefinin detayları aktarıldı.
17 Ağustos Marmara Depremi’nden sonra, depremlerin konutlarda sebep olacağı maddi zararları karşılamak ve deprem sonrasında hayatın normale dönmesini kolaylaştırmak için kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından 17 Ağustos’un 22. yıl dönümünde hem güncel duruma ilişkin değerlendirmeler yapıldı hem de yüzde 100 sigortalılık hedefinin detayları aktarıldı.
Yapılan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:
“DASK olarak yüzde 100 sigortalılık hedefimizle 2021 yılında başlattığımız seferberliğimizin ilk adımını yılın başında "DASK Yaptıran Kazanıyor" kampanyası ile attık. Kampanya kapsamında pandemi koşulları nedeniyle sigortalılarımızdan prim farkı almıyoruz, buna karşın teminatları enflasyon oranında artırıyoruz. Diğer yandan yenilemelerin takibini teşvik etmek ve yeni üretimleri desteklemek amacıyla üretim tarafında, şirketlerimize ve acentelerimize yönelik kampanyalar ve çalışmalar da yapıyoruz.
Ayrıca yürüttüğümüz iletişim, bilinçlendirme ve farkındalık kampanyalarımızla da vatandaşlarımıza, ülkemizin deprem gerçeğini ve Zorunlu Deprem Sigortası’nın önemini anlatmak için özveriyle çalışıyoruz.”
Marmara Bölgesi yüzde 70’lik sigortalılık oranıyla ilk sırada
Türkiye'de sigortalılık oranı yüzde 58'e kadar yükseldi. Bölgesel bazda değerlendirildiğinde Marmara Bölgesi yüzde 70’lik sigortalılık oranıyla ilk sıraya yerleşirken, sigortalılık oranları Ege Bölgesi’nde yüzde 59, İç Anadolu’da yüzde 54, Doğu Anadolu’da yüzde 51, Akdeniz’de yüzde 50, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 50 ve Karadeniz’de yüzde 46 olarak kaydedildi.
Yaşayan tüm poliçeler için senelik prim ortalaması yaklaşık 163 Türk Lirası ve depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortalı konutlar için ödenecek en yüksek teminat bedeli ise 268 bin Türk Lirası şeklinde hesaplandı.
22 senede gelinen noktayı çok değerli bulduğuna ancak kapsama giren bütün konutların Zorunlu Deprem Sigortası ile depreme karşı finansal güvence altına alma hedefiyle çalıştıklarına vurgu yapan DASK Koordinatörü Erdal Turgut, DASK'ın hasar ödeme gücüne işaret ederek, "Bugün ülkemizdeki sigortalılık oranı yüzde 58'e ulaştı. DASK olarak tüm planlarımızı olası büyük İstanbul depremini göz önünde bulundurarak yapıyoruz ve hasar ödeme kapasitemiz Türk Reasürans’ın yönetiminde Kasım ayı itibarıyla 40 milyar TL’ye yükselmiştir. Bu kapasite, devlet kaynaklarından tamamen bağımsız olarak oluşturulmuştur ve yalnızca Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahiplerinin evlerinde oluşacak deprem kaynaklı hasarların tazmini için kullanılacaktır" diye konuştu.
DASK’ın bugüne kadarki hasar ödemesi 1 milyar TL'ye ulaştı
DASK’ın kuruluşundan bu güne sigortalılara yaptığı toplam hasar ödemesi 1 milyar Türk Lirası'na ulaştı. DASK, İzmir’de gerçekleştirdiği ödemeler ile kurum tarihinde tek bir depremde yapılan en büyük hasar ödemesi tutarı olarak kaydedildi. 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,6 şiddetindeki İzmir depreminden sonra, 30 bin hasar dosyasına 380 milyon Türk Lirası ödeme yapıldı.
24 Ocak 2020 tarihli 6,8 ve 27 Aralık 2020 tarihli 5,3 Elâzığ depremlerinde de 40 bin hasar dosyasına, 340 milyon Türk Lirası ödeme yapıldı. Dünyada örnek uygulamalar ile karşılaştırıldığında Türkiye'deki oranının oldukça fazla olduğu görülmekle beraber DASK, yüzde 100 sigortalılık hedefi ile çalışmalarına devam ediyor.
Teknolojik altyapı her zamankinden daha güçlü
DASK’ın, depreme hazır olmak için bir dizi operasyonel ve finansal gücü artıracak çalışmalar yürüttüğü de biliniyor. Yönetim Projesi kapsamında, olası bir depremde sigortalıların hasarlarını daha hızlı ve daha etkin şekilde karşılayabilmek için güçlü bir bilgi teknolojisi altyapısı kuran DASK, bu bilgi teknoloji altyapısını en etkin şekilde kullanacak insan kaynağı ve organizasyon yapısını oluşturma çalışmalarına da devam ediyor. Hasar tespitlerini teknolojinin imkânlarını kullanarak mobil cihazlar üzerinden artık çok daha hızlı ve hatasız bir şekilde gerçekleştirip, afet bölgelerindeki ödemeler hızlı şekilde yapılıyor.
Ayrıca güçlü bir IT, afet finansmanı, operasyon ve koordinasyon yapısını kapsayan “Bütünleşik Afet Yönetimi” altyapısı için de çalışmalarına devam eden DASK, Afet Yönetimi çalışmaları kapsamında Türkiye’nin riskini ve yapı stoğunu daha doğru çözümleyen hasar tespit metodolojileri ve modelleri üzerine çalışmalar yürütüyor.
Türkiye’nin dört bir yanında sosyal sorumluluk projeleri
Pandemi koşulları sebebiyle ara verilen fakat arka planda çalışmaları sürdürülen sosyal sorumluluk projeleri, normalleşme adımlarıyla birlikte yeniden DASK’ın gündemindeki yerini almış durumda. Bu sosyal sorumluluk projeleriyle depreme karşı hazırlıklı olmanın önemi her fırsatta hatırlatılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile hayata geçirilen “Önceliğimiz Güven, Sorumluluğumuz Güvence” projemiz kapsamında da ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerine deprem ve Zorunlu Deprem Sigortası bilinci kazandırılması için pilot çalışmalara devam ediliyor.
2011 yılından bu yana devam eden “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” yarışmaları ile Türkiye’nin 81 ilinde yerel yönetimler, Zorunlu Deprem Sigortasını yaygınlaştırmak için yerel bilinçlendirme kampanyası düzenlemeleri konusunda teşvik ediliyor.
2014 yılında başlatılan “DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması” ile inşaat mühendisliği öğrencilerinde deprem bilincini artırmak ve depreme dayanıklı bina tasarımı becerisini geliştirmek amaçlanıyor.
Ülkemiz topraklarının büyük çoğunluğunun deprem riski taşıdığını hatırlatan ve bu riski sadece yaşanan depremlerden sonra hatırlamanın yeterli olmadığını her fırsatta ifade eden DASK, farkındalık çalışmaları yürütmeye, daha çok kişiyi bilinçlendirmeye ve yüzde 100 sigortalılık hedefi doğrultusunda çalışmaya devam ediyor.
Konut sigortası birden fazla şirkete yaptırılabilir mi?