Devletin 229 bin 729 lojmanı bulunuyor!

2010 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinin başlaması ile birlikte kamu harcamalarının bütçe içindeki payı da tartışma konusu olmaya başladı. 13 gün sürecek olan bütçe maratonunun açış konuşmasını yapan Maliye Bakanı Mehmet şžimşek, bütçeyi 'seçim değil, istikrar bütçesi' olarak nitelendirerek, faiz yükünü azaltmaya devam ettiklerini söyledi.

2002'de toplanan her yüz liralık verginin 86 lirasının faize gittiğine işaret eden Maliye Bakam Mehmet şžimşek, '2010 sonunda yüz liralık verginin 24 lirası faize gidecek. Mali plan dönemi sonunda bu tutar 18 liraya kadar düşecek. Faizden tasarruf etmiş olduğumuz bu kaynağı sağlığa, eğitime, Ar-Ge'ye ve yatırıma harcıyoruz' dedi. Ancak, faiz giderlerinin bütçe üzerindeki yükü 2011 yılında da oldukça ağır. 2011'de toplam iç ve dış borç faiz giderlerine 47.5 milyar liralık ödenek ayrıldı.
20iı bütçesinde 312.6 milyar liralık gidere karşılık, bütçe gelirlerinin 279 milyar lira olması hedefleniyor. Bütçe açığı ise
2011'de 33.2 milyar lira seviyesinde kalacak. Vergi gelirlerinin 232.2 milyar lira olmasının hedeflendiği bütçede faiz hariç giderler 265 milyar lirayı bulacak. Böylece 33.2 milyar liralık bir açık verilmesi hedefleniyor. 2011 bütçesinde ise faiz dışı fazla 14 milyar lira olarak hesaplanıyor. Yani Türkiye'nin gelir gider tablosu faiz giderleri dışarıda bırakılmış olsa 14 milyar liralık fazla vermiş olacaktı.

Vergi yükü çalışanların omuzunda

Türkiye'nin 312.6 milyar liralık bütçenin 279 milyar liralık gelirler hanesinde en büyük geliri vergiler oluşturuyor. Uzun yıllar sonra 2011 bütçesinde eğitim ve sağlığa ayrılan rakamlar savunma giderlerinin önüne geçmesine karşın, bütçe gelirleri içerisinde doğrudan sermayeden alınan Kurumlar Vergisi oranı yüzde 6 seviyelerinde olurken, harcama ve harçlardan alman Özel Tüketim Vergisi yüzde 48'lik oranlarda kalmaya devam ediyor. Ayrıca hemen her üründen alınan ve asıl olarak ücretlilerin gelirlerinin vergilendirilmesini hedefleyen Katma Değer Vergisi de bütçe gelirlerinin çalışanların vergilendirilmesi adaletsizliği üzerinde yükseldiğini göz önüne seriyor.

Kamu harcamaya doymuyor

Kamunun yatırıma, sosyal refaha ayırmadığı kaynakları kamu saltanatı olarak kullanması bunca eleştiriye karşın 2011 yılı bütçe rakamlannda da yerini buluyor.

Devletin 229 bin 729 adet lojmanı bulunuyor. En fazla lojmanı olan kuruluş 48 bin 85 lojmanla Emniyet ilk sırada yer alırken, Milli Eğitim 44 bin 169, Milli Savunma Bakanlığı 41 bin 701, Sağlık Bakanlığı ise 20 bin 223 lojmanla Emniyeti takip ediyor. ResmÜ® verilerde, kamunun sahip olduğu taşıt miktarı ise 87 bin 573 olarak görülüyor.

çokça tartışılan lojman ve kamu araçlanmn sayısı toplamda azalmak yerine artış göstermeye devam etti. 2009- 2010 döneminde kamu lojmanlarının sayısı 6312 adet arttı. Yine, sayılannm azaltılacağı, ciddi sınırlamalann getirileceği belirtilen kamu araçlanmn sayısı 83 bin 383 adete ulaştı. Kamuya ait araç sayısı sıkça referans alman Fransa'da 9000, Almanya'da ıı bin, İngiltere'de 12 bin, Japonya'da ise 10 binadetle sınırlı.

Sağlıksız personel politikası da bütçe gelirlerinin önemli bir bölümünün ötelenmesine neden oluyor. Toplam istihdamın 23 milyon 195 bin kişi olduğu Türkiye'de kamuda istihdam edilenlerin sayısı 3 milyon kişiye ulaştı. Yani toplam istihdamın yüzde 13'ü kamuda görev yapıyor. 2011 rakamlannda personel giderleri 72.3 milyar lira olarak açıklandı. Orta Vadeli Plan hedeflerine bakıldığında kamunun özelleştirme gelirlerinin bu yıl 3.9 milyar lira, 2011'de 13.7 milyar lira, 2012'de 12.7 milyar lira, 2013'te 10.3 milyar lira olması öngörülüyor.

Öte yandan, CHP  Ankara  İl Başkanı Ali Yıldızlı, Merkez Bankası, BDDK, SPK ile bazı bankaların Ankara'dan taşınmaması için başlattıklan imza kampanyasında topladıklan yaklaşık 25 bin imzalı dilekçeyi, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi Meclis'e sundu.
TARAF