Diyarbakır Mesudiye Medresesi el yazması kütüphanesi oldu!
Anadolu 'nun ilk üniversitelerinden biri olma özelliğini taşıyan 'Mesudiye Medresesi' restorasyonun ardından 'El Yazması Kütüphanesi'ne dönüştürülecek. Kütüphanede yaklaşık 2 bin el yazması eser sergilenecek
Anadolu 'nun ilk üniversitelerinden biri olma özelliğini taşıyan 'Mesudiye Medresesi' restorasyonun ardından 'El Yazması Kütüphanesi'ne dönüştürülecek. Kütüphanede yaklaşık 2 bin el yazması eser sergilenecek.
Anadolu 'nun ilk üniversitesi olma özelliğini taşıyan, İslami ilimlerin
yanı sıra matematik, tıp, kimya, astronomi, fizik, felsefe eğitimin verildiği,
Sur ilçesinde tarihi Ulu Cami bitişindeki Artuklu dönemine ait Mesudiye
Medresesi, yeniden ihtişamlı günlerine kavuşacak.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyonu yapılan medrese, restorasyonun
ardından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne tahsis edilerek, özgün dokusu korunarak
yenilenmiş yüzüyle el yazması kütüphanesine dönüştürülecek. Kütüphanede yaklaşık
2 bin el yazması eser, 2 katlı medresede sergilenerek, araştırmacıların hizmetine
sunulacak.
Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Artuklular döneminde inşa edilen, Seyfuddin Amidi gibi büyük İslam
filozoflarının yetiştiği, pozitif ilimlerin okutulduğu Mesudiye Medresesi 'nin
kent kimliğinin önemli unsurlarından biri olduğunu söyledi.
'Medrese, Diyarbakır tarihinde en değerli eserlerimizden biri' diyen
Evsen, İslam tarihinde önemli isimlerin buradan mezun olduğunun bilindiğini,
Cumhuriyet tarihine kadar da medrese geleneğinin devam ettiğini ifade etti.
Evsen, tarihi Ulu Cami ile medrese restorasyonunu eş zamanlı olarak devam
ettirdiklerini, restorasyonun ardından burada el yazması eserlerin
sergileneceğini bildirdi.
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi
Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İrfan Yıldız da sanat tarihçi olarak
restorasyonu yapan yüklenici firmaya katkıda bulunduğunu ifade ederek,
Artukoğulları tarafından 1198 'de yapımına başlanan Mesudiye Medresesi 'nin 1223
yılında tamamlandığını söyledi.
Anadolu 'nun ilk açık avlulu medreselerinden biri olduğunu, açık avlulu
medrese olarak yapılmasının temel nedeninin avlunun ortasında bir havuz
bulunduğunu, burada da akşamları gökyüzünün izlenerek astronomi biliminin icra
edildiğini anlatan Yıldız, 'Bu yapılarda revaklarda bulunan mihrabın iki yanında
yer alan sütunların dönme özelliği vardır. Bu sütunlar yapıda herhangi bir kayma
deprem veya zemin kayması gibi durumu haber veriyor. Bu da Artuklu 'da mimarinin
ne kadar geliştiğinin göstergesidir' dedi.
MESUDİYE MEDRESESİ
Ulu Cami 'ye bitişik olan Mesudiye Medresesi 'nin inşasına, üzerindeki
kitabeye göre 1198 yılında, Artuklu Melikül Mesut Kutbuddin Ebu Muzaffer Sökmen
zamanında başlandı. Kesme taştan iki katlı olarak yapılan, motif ve kitabeleriyle
dikkati çeken medrese, taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olarak
biliniyor.
AA