Ekrem İmamoğlu'ndan mahkemenin Haydarpaşa ve Sirkeci kararına tepki!
Bölge İdare Mahkemesi, İBB'nin Haydarpaşa ve Sirkeci Gar alanları ihalelerine yaptığı itirazı reddetti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuyla ilgili olarak, "Aylardır bekletilen kararın salgın zamanı açıklanması ise çok manidardır" dedi.
Bölge İdare Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Haydarpaşa ve Sirkeci Gar alanları ihalelerine yapmış olduğu itirazı reddetti. Kararı Danıştay'a götüreceklerini dile getiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Aylardır bekletilen kararın salgın zamanı açıklanması ise çok manidardır" diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Haydarpaşa ve Sirkeci Gar ihalesinin bazı bölümlerinin iptali için Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihaleye Medya A.Ş, Kültür A.Ş, İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri (İSBAK) A.Ş ve Metro A.Ş şirketleriyle katılmış, fakat İBB ihale dışı kalmıştı.
Daha sonra yapılan ihalede Hezarfen Danışmanlık şirketi ihalede aylık 300 bin lira teklif sunarken, İBB aylık 100 bin lira teklif sunmuştu.
Mahkemenin iptal kararını Twitter hesabından açıklayan İBB Ekrem İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Mahkeme, Haydarpaşa ve Sirkeci Garları ile ilgili ihaleye itirazımızı reddetti. İstanbullular adına, şehrin tarihi, kültürel ve doğal varlıklarını korumaya devam edeceğiz ve kararı Danıştay'a götüreceğiz. Aylardır bekletilen kararın salgın zamanı açıklanması ise çok manidardır."
Karara sosyal medya üzerinden tepki gösteren İmamoğlu, şunları kaydetti:
-Nasıl bir şirket derseniz; ihaleyi almadan bir kaç gün önce 1 milyon liralık sermaye artışı yapan, o günlerde internet sitesi dahi olmayan bir şirket.
-Ve yine o günlerde yöneticilerinin, ihaleyi yapan TCDD'nin bağlı olduğu bakanla görüştüğü bir şirket. Hukuk yolunu kullanmaya devam edeceğiz. Bu İstanbul için hiç de hayırlı olmayan kararın, Danıştay'dan döneceğine inanıyorum.
“BU KARAR İÇİMİZE SİNMEDİ”
İmamoğlu İstanbul 11. İdare Mahkemesi'nin ikiye karşı bir oyla aldığı ret kararı için çok üzgün olduğunu dile getirerek sözlerine şu şekilde devam etti:
-Çünkü söz konusu olan İstanbul'umuz, söz konusu olan tarihi iki mekanın sizin adınıza kullanılması yerine; doğrusu, söylemekten üzülüyorum ama siyasi olduğuna inandığımız niyetlerle ve buraları hakkıyla kullanmayacak birilerine teslim etmektir.
-Bu karar, içimize sinmemiştir. Ne yazık ki, yargının bugün doğru bir karar vermediğine inanıyoruz. Sizler adına, sizinle birlikte her birimiz; anamız-babamız için hatıralarla dolu iki tarihi alanla ilgili mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
-Kararı Danıştay'a taşıyarak, İstanbul'un hakkını orada da arayacağız” şeklinde konuşu.
“BU TARZ DAVRANIŞLAR KAMUYU ÇÜRÜTÜYOR”
Hukuki mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
-Kamu adına utanç duyuyorum. Bu İstanbul için hiç de hayırlı olmayan kararın, Danıştay'dan döneceğine inanıyorum.
-Bu sıkıntılı günlerde bunu öncü konu yapıp, bu süreci açıklamalarının da yine kamu adına utanç duyulan, hicap ettiğim bir durum olduğunun altını çiziyorum.
-Hukuki süreci takibimizi sonuna kadar yapacağız. Ama aynı zamanda, siz değerli İstanbulluların da vicdanına bu süreci havale ediyorum. Bu tarz davranışların kamuyu çürüttüğünün de altını çizmek istiyorum.
MUHALEFET ŞERHİNE DİKKAT ÇEKTİ
Mahkemenin red kararına karşı oy kullanan hakim Adnan Koray Demirci'nin muhalefet şerhinde yazdıkları hakkında da konuşan İmamoğlu, şunları ifade etti:
-Diyor ki, ihale ilanı ile ihale şartnamesi arasında, konsorsiyumu oluşturan şirketlerin yeterlilik belgesi konusunda çelişki var. Biz de bunu söylemiştik, ihale ilanında şirketlerin ayrı ayrı yeterlilik belgesi sunmasına gerek olduğuna dair ibare yoktu çünkü.
-Devam ediyor sayın hakim;bu çelişkili kurallar rekabeti, eşit muameleyi, güvenilirliği engeller. Ve buna kanıt olarak da Danıştay'ın 2009, 2013, 2017 ve daha yeni, geçen yıl verdiği dört ayrı karara atıf yapıyor.
“TRAJİKOMİK BİR DURUM”
İhale komisyonunun, İBB şirketlerini ihale dışı bırakma gerekçelerinden birinin de sözleşmeye,“müteselsilen ve müştekeren” kelimeleri yerine “ortaklaşa ve birlikte” yazılması olduğunu anımsatan İmamoğlu şu şekilde konuştu:
-Tam anlamı ile komiklikti. Trajikomik bir durumdu. Bunu ihaleden men gerekçesi yaptılar. O gün söyledim böyle gerekçe olamaz, bu saçma sapan bir şey. Bunun akılla izah edilir bir yanı yoktu.
-Bakın, ihale komisyonunun bu gerekçesine, itirazımızı reddeden iki hakim de karara itiraz eden hakim de hak vermedi.
İHALE SÜRECİNİ ANLATTI
İhale sürecine de değinen İmamoğlu, TCDD'nin 4 Ekim günü kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılmak üzere Haydarpaşa ve Sirkeci garlarındaki yaklaşık 29 bin metrekarelik depo alanlarını kiralamak üzere açtığı ihaleye, İBB şirketleri Kültür A.Ş., Medya A.Ş., Metro İstanbul ve İSBAK A.Ş.'den oluşan ortak girişim grubunun İstanbul adına katıldığını anımsattı.
İmamoğlu, bu iki tarihi alanı işletme hakkının öncelikle İBB'de olması gerektiğini, mevzuatın, ihale açılmadan da iki kamu kurumu arasında böyle bir devir işlemine olanak verdiğini o dönemde ifade ettiğini aktararak şunları kaydetti:
"Ancak TCDD, bütün bu söz ve taleplerime rağmen ihaleye gitti. İBB iştiraki dört büyük şirketimizin de katıldığı ihalede, zarflar açıldı, teklifler değerlendirildi ve ihale, ortak girişim grubumuz ile bir firma pazarlık aşaması olan ikinci aşamaya çağrılmak üzere 15 gün sonraya ertelendi.
Ama ne ilginçtir ki saçma diyeceğimiz gerekçelerle pazarlık aşamasına ortak girişim grubumuz çağrılmadı. Bu tarihi alanların kullanımı 10 bin lira sermayeli, üç yıllık bir şirkete verildi."