Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası!
Bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunabiliyor. İşte elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası örnekleri...
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası!
Medeni Kanun gereğince, bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hâkimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet ediyor.
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar veriliyor.
Terekeye dahil diğer hakların ve alacakların paylar oranında bölünmesi hususunda da yukarıdaki hükümler uygulanıyor. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası örnekleri aşağıda yer alıyor.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinden:
Esas : 2010/13898
Karar : 2011/3806
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi : Finike Sulh Hukuk Mahkemesi
Esas No : 2006/371
Karar No : 2006/429
Karar Tarihi : 20/11/2006
Davacı : Yaşar Kantaş
Davalı : Emeti Özyürek ve ark.
Üçüncü Şahıs :
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasına dair karar Cumhuriyet Savcılığı (kanun yararına bozma) tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine ilişkindir. Mahkemece istem gibi verilen kararın kesinleşmesi üzerine Finike Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13/8/2008 günlü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/11/2010 günlü kanun yararına bozma talebini içerir dilekçe ve ekleri incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü.
Türk Medeni Kanununun 644. maddesinde ifadesini bulan elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesine ilişkin davayı mirasçıların açması, davada taraf olarak yer alan tüm mirasçıların, mirasçılık belgesinde belirlenen paylarının da hükümde somut olarak gösterilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece hüküm fıkrasında mirasçıların payları ayrı ayrı gösterilmeden, 22/6/2006 günlü mirasçılık belgesine atıfla hüküm kurulması hatalı olduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Adalet Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine kanun yararına bozma isteğinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK. nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan nedenle kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 29/3/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinden:
Esas : 2010/13897
Karar : 2011/4703
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi : İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
Esas No : 2005-55
Karar No : 2005-118
Karar Tarihi : 22/3/2005
Davacı : İsmet Taşpınar ve ark.
Davalı : İbrahim Taşpınar
Üçüncü Şahıs :
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen ve süresinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiş bulunan hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı'nın yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosyadaki tüm evraklar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/son maddesi hükmüne göre, hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 644. maddesine dayalı olarak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilirken, hükmün infazı sırasında duraksamaya sebebiyet verilmemesi bakımından paydaşlara ait payların ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Mahkemece, mirasçılık belgesine veya dosyadaki başka bir belgeye atıf yapılarak karar verilmesi HUMK.’nun 388/son maddesi hükmüne aykırı olup kanun yararına bozma isteğinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK.’nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan nedenle kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, bozma ilamı ve ekindeki dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13/4/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.