Emlak sektörü Kovid-19'dan nasıl etkilendi?

Bankaların sıfır konut alımlarında sunduğu düşük faiz oranlarına rağmen vatandaş ikinci el konutu tercih etti. Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) alınan verilere göre 2020 senesinde sıfır konut satışlarında artış yüzde 28,3 artış gösterirken ikinci el konutlarda bu oran yüzde 69,2'ye çıktı. Çanakkale Olay'dan Ezgi Çetin'in haberine göre; emlakçılara göre Kovid-19 salgınından sonra vatandaşın tercihi apartmanlardan çok müstakil, bahçeli, doğayla iç içe evlere yöneldi. Emlakçılar, üniversitelerin uzaktan eğitim modeline geçmesiyle sektörün durağanlaştığını belirtiyor.

"Pandemi dönemi, kiralık evlerden çok satılık olan evlere olan talebi arttırdı"

Çanakkaleli Emlakçı Barış Erol, "Pandemi döneminde insanlar birbirinden uzak durmaya çalışır oldu. Apartman daireleri yerine, şehir merkezlerinden daha uzak, balkonlu, bahçeli daha doğayla iç içe olabilecekleri konutlara yöneldiler. Yani Koronavirüs salgını birçok sektörü etkilediği gibi gayrimenkul sektörünü de etkiledi, vatandaşın talepleri Covid-19 salgınıyla beraber değişiklik göstermeye başladı. Pandemi döneminde bankaların düşük faiz oranıyla kredi vermesi de kiralık evlerden çok satılık olan evlere olan talebi arttırdı" diye konuştu.

"Pandemi döneminden etkilenmedik"

Barış Emlak'ın sahibi Barış Erol, Kovid-19 sürecinde diğer esnaflar ya da iş kolları kadar etkilenmediklerini dile getirdi. Erol, "Covid-19 salgını ve ardından girdiğimiz pandemi döneminden biz diğer iş kolları, diğer esnaflar kadar etkilenmedik. Bunun sebebi bankaların konut satın almak için verdiği düşük faizli krediler olduğunu düşünüyorum kendi adıma. Bu düşük faizli kredileri değerlendirmek isteyen vatandaşlar o dönem gayrimenkul yatırımına yöneldi. Yani pandemi döneminde diğer sektörler gibi ofislerimizi, iş yerlerimizi kapatmadık. Mart ayında da Nisan ayında da biz çalışmaya devam ettik. Pandemi döneminin başlarında satışlarımız şu ankinden çok daha iyi gidiyordu" açıklamasında bulundu. 

"Emlak sektörü 1 senede yüzde 80`lik bir düşüş yaşadı"

Çanakkale`nin öğrenci şehri olarak nitelendirilebileceğine vurgu yapan Erol, üniversitelerin 'online eğitime' geçmesiyle birlikte emlakçılık sektörünün durgunlaştığını belirtti. Barış Erol, "2020-2021 eğitim öğretim yılının güz döneminin ÇOMÜ`de uzaktan olacak olması elbette emlakçılık sektöründe olumsuz bir dalgalanmaya sebep oldu. Üniversite öğrencileri bizim için iyi bir gelir kapısıydı şu an onların Çanakkale`ye gelemeyecek olması emlakçılık sektörünü neredeyse tamamen durdurdu. Şu an birçok dairemiz boş vaziyette bekliyor, öğrencilerin olmaması demek bizim bu durumdan ciddi anlamda etkilenmemiz demek. Mart ayında girdiğimiz pandemi sürecinden beri biz emlakçılar olarak tamamen Eylül ayına gözümüzü dikmiştik, öğrenciler de keza aynı şekilde... Okulun açılmayacağını öğrenen mevcut öğrenci kardeşlerimiz de evlerini boşaltmaya geliyorlar 2019`un Eylül-Ekim aylarıyla 2020 senesine baktığımızda neredeyse yüzde 80 yüzde 90`lık bir düşüş yaşadık biz kendi sektörümüz adına" şeklinde konuştu.
 
"Vatandaşın önceliği satılık evler"

Çanakkale`de konut alacak vatandaşların tercihlerinin çoğunlukla yeni yapılmış binalardan olduğuna dikkat çeken Barış Erol, "Vatandaşlar genellikle yeni yapılmış ama ikinci el olan konutlara yöneliyor. Bina yeni olsun, temiz olsun, güvenlikli olsun gibi kriterlerin yanında sıfır daire olmasın gibi bir kriterleri daha var. Aslında içinden bir kiracı çıkmış olan ev ile sıfır olan evin arasında fiyat olarak çok bir fark olmuyor...Çanakkale`de insanlar genel olarak kiralık evlere çıkmayı değil yatırım amaçlı konut satın almayı uygun görüyorlar. Kiralık evlerimizi daha zor satıyoruz, vatandaşın önceliği satılık evler" diye konuştu. 
 
Kiralık evler özel sektörde çalışanlara kiralanmıyor

Son zamanlarda vatandaşlardan gelen şikayetlerin çoğunluğunun kiralık evlerin özel sektörde çalışan insanlara verilmemesi olduğunu belirten Barış Emlak'ın sahibi Barış Erol, "Vatandaşlardan sıklıkla duymaya başladık kiralık evler özel sektörde çalışanlara kiralanmıyor diye. Benim müşterilerimle aramda böyle bir sorun olmadı fakat bazı ev sahipleri evini yalnızca memura, aileye, emekliye kiralamak isteyebiliyor ya da evli olsun çocuğu olmasın diyebiliyor veya evi kiralarken illa bir memur kefil diye tutturabiliyor. Bunun sebebini ben de anlayamadım ev sahiplerinin daha önceki kiracılardan dili yanmış olabilir şu an temkinli yaklaşıyor olabilir ama yine de ev sahiplerinin bu tutumu karşısında iki tarafta mağdur oluyor arada kalan ise emlakçılar oluyor. Hükümetin bu konuda bir düzenleme yapması şart! Böyle bir ayrımcılığın olmaması gerekiyor..." değerlendirmesinde bulundu.

Konut satışında yıl sonu hedefi pandemiye rağmen 1,4 milyon adet!