Enflasyon ve fahiş fiyatlar vatandaşları yarım veya çeyrek ev almaya yönlendiriyor! 

Türkiye 2000’li senelerde Özal döneminde “orta direk” şeklinde isimlendirilen orta sınıfın, sunulan kredi imkanları ve iş fırsatlarıyla mal-ürün-hizmet sahibi olabilmesi, zenginleşmesi hikayesine şahit olmuştu. Bu dönem, “Beyaz yakalılar” olarak belirtilen maaşlı çalışanların veya “mavi yakalılar” sıfatıyla tanımlanan maaşlı işçi kesiminin, zanaat sahibi çalışanların, daha önce erişilmez görünen araba ve ev gibi ihtiyaçlarını karşılayabildikleri altın bir dönem olmuştu. 

Son 3 yıldır ise tam tersi bir dönem yaşanıyor. Büyüyen ekonomik kriz sebebiyle pek çok insan için konut ve araba sahibi olmak neredeyse imkansız hale geldi. 

Dünya genelini etkisi altına alan Covid-19 (koronavirüs) salgınının yarattığı ekonomik bunalım, Türkiye’yi de etkiledi. Politik belirlemecilikte banka faizlerinin düşürülmesi kararlarının ardından, döviz kurları ve enflasyon günden güne yükseldi, işsizlik arttı ve hayat pahalılığı da tırmandı. 

KONUT ALMAK RESMEN HAYAL OLDU

Patronlar Dünyası'ndan Murat Kaya'nın haberine göre; daha önce 0.5 gibi düşük faiz oranları uygulanan banka kredileriyle borçlanmaktan çekinmeyen ve ihtiyaçlarına uygun konut ve araba satın alan vatandaşlar, son 3 senedir enflasyona ezildi ve sahip olmak istedikleri, hayallerini kurdukları evlerin ya da arabaların ulaşılamaz boyuta geldiğini gördü. 

Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Mehmet Şimşek’in enflasyonla mücadele programı çerçevesinde vergileri artırması, ürünlere ve hizmetlere zam politikası uygulaması, reel rakamlarda düşüş başlatırken, aynı gerileme vatandaşın cebindeki ücretin artmasını sağlamadı. 

Geçinme derdinde olan vatandaşlar, düşük gelir-yüksek fiyat karşıtlığında hayatlarını sürdürmeye çalışırken; konut ve araba hayallerini de erteliyor. 

KONUT ALIMINDA YENİ DÖNEM: ÇEYREK EV 

Tam da yüksek faizli krediler veya kredi kullandırtılmaması sebebiyle konut-araba satışlarının durma noktasına geldiği bu dönem, bazı işletmeleri, daha önce kurban bayramlarında görmeye alışık olduğumuz “danaya ortak girme” ritüeline benzer kampanyaları hayata geçirmeye yönlendirdi. 

Bu kampanyalarla beraber, tek başına konut almaya yetecek gücü olmayan insanların, ortak bularak bir ev satın almasının önü açılıyor. 

İhtiyaç sahiplerinin ve yatırımcıların ev alımından uzaklaştığını gören yatırımcılar, ortak alımlı modeli geliştirdi ve ismini ‘paylı gayrimenkul satışı’ koydu. Bir süre önce ünlü bir gayrimenkul şirketi bu yeni ortak konut alım modeliyle ilgili açıklama gerçekleştirdi ve bir konutu birden çok kişinin alabileceği, küçük birikimlerle gayrimenkul yatırımı yapmanın önünün açılacağı belirtildi. 

Türkiye’de konut sahipliği oranı 7-8 yıl önce yüzde 63’lerdeyken bugün bu oran yüzde 56 seviyelerine düştü. Yeni paylı sistem ile hem düşük bütçeli küçük yatırımcılara hem de yatırımlarını çeşitlendirmek isteyenlere farklı seçeneklerle konut sahibi olma imkanı sunacak. Bu modele göre, satış fiyatı 10 milyon TL'den düşük olan gayrimenkuller 10 paya bölünecek. Satış fiyatı 10 milyon üzerinde olan konutlar içinse 20 eşit paya kadar satış yapılacak. 

EKONOMİST MERT BAŞARAN: TAVSİYE EDİYORUM 

Türkiye’de yatırım tavsiyeleriyle bilinen ve sosyal medya hesabından paylaştığı “yatırım” amaçlı videolarla sık sık gündem olan Mert Başaran, bu konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 

"İnsanlar eskiden düğünlere gider tam altın takardı, sonra takamayınca yarıma düştü, ardından çeyreğe düştü ve hatta artık 1 gram ve yarım gram altınlar takılıyor. Bu enteresan bir şekilde konut işine yansıdı. Son 2-3 yıldır, 4 senedir o kadar fiyatlar uçtu ki, kendi çevreme, ev alamayan beyaz yakalı çalışan gençlere tavsiye ediyorum, Direkt 6-7 milyon TL oldu çünkü" ifadelerini kullanan Başaran, paylı satışları işaret ederek ‘Madem yapamıyorsunuz, böyle 6-7 kişi ortak girin’ dediğine, 600’er bin lira vererek ya da 800’er bin lira vererek, kurbana girer gibi şimdi eve girildiğine dikkat çekti. 

Başaran, "Hatta 10’da 1 ev almaya gidebileceksin. Ve bunu Türkiye’de büyük şirketler yapmaya başladı. Mesela 5 milyonluk bir eve 500 bin lirayla ortak oluyorsunuz, 10’da 1’ine karşılık kira alıyorsunuz. Yani bir yaraya merhem olmak…Bakın nereye geldi. Gayrimenkul fonları da buradan çıkmıştı. Fon dışında evleri de böyle yapmaya başladılar. Böyle başladı böyle de gidecek gibi gözüküyor" şeklinde konuştu. 

Başaran, bu konuşmasını yaptığı videoyu sosyal medya hesabından da paylaştı ve “Danaya girer gibi, çeyrek kokoreç, çeyrek altından sonra çeyrek ev ,10 da 1 ev alma donemi başladı! Hayırlı olsun!” dedi. 

Yüzde 2,79 faizle konut kredisi almak mantıklı mı? Kredi yapılandırması nasıl oluyor?

Bir asgari ücretlinin ev alması için çalışması gereken süre!

1988'den bu güne İstanbul'da dolar bazlı konut fiyat endeksi nasıl değişti? 

‘Fırtına yaklaşıyor’ diyen İslam Memiş’ten Aralık ayı için çok önemli gram altın uyarısı!