Erbay Yucak: Kentsel dönüşümde sermayenin çıkarı gözetiliyor!
Hukukcu Erbay Yucak, Belediyelerin, riskli alan adı altında kentsel dönüşüme soktuğu yerleri risk derecesine göre değil, inşaat sermayesi sektörünün çıkarlarına göre belirlediğini söyledi..
Hukukcu Erbay Yucak, Belediyelerin, riskli alan adı altında kentsel dönüşüme soktuğu yerleri risk derecesine göre değil, inşaat sermayesi sektörünün çıkarlarına göre belirlediğini söyledi.
Mazlumder İstanbul Şubesi Kentsel Dönüşüm Komisyonu tarafından organize edilen “Kentsel Dönüşümde Mağdurlar ve Hak Mücadelesi” semineri gerçekleşti.
Gönüllü hukukçu Erbay Yucak tarafından verilen seminerde kentleşme süreçlerinde yaşananlar, mağduriyet örnekleri üzerinden hukukî açıdan değerlendirildi. Yucak, şehrin merkezinde yaşayan insanların dışa doğru “kentsel dönüşüm” adı altında sürülmesi meselesinin yeni bir mesele olmadığını ancak son 10 yılda katlanarak arttığını söyledi.
Yucak şöyle devam etti: “Vatandaş için kirada olmama, bir ev sahibi olma çok önemli. Ancak devlet de bu ihtiyacı karşılayacak bir politika geliştirmemiş. Sanayileşme ile birlikte Anadolu’dan büyük şehirlere göç teşvik edilmiş, ancak konut meselesine kaynak yırmadıkları için vatandaş kendi birikimleri ile konut edinmiş. Bu süreçte devlet bir sıkıntı çıkarmamış. Yapılaşmalar denetim altına alınmamış. Göçü sağlamak adına imar kanununa planlamaya vs. bağlı kalınmamış. Yani devlet vatandaşa yol vermiş. Bugünkü sorunlar 1960’larda çıkan 775 sayılı kanunun sunduğu araçlarla kolaylaştırabilirdi. O kanunun izinden gidilse bugün kentsel dönüşüm sıkıntısı kalmayacak.”
ESAS ÇİZGİ DAR GELİRLİLER
“Bu kanunla o dönemde arsa tahsisi, teknik yardım, proje yardımı öngörülmüş” diyen Yucak, Kanunun esas çizgisi de dar gelirliler. Yani aslında bugün yıkılmak istenen mahallelerin kurulmasının bir yasal mevzuat tabanı var, ama bunu sürdürmek konusunda hükümetler sıkıntı çıkarmışlar. Tabi sadece dar gelirliler değil bazı sermaye sahipleri de bu aşamada geleceği öngörerek bazı yapılar yapmış. Ruhsatsız yapı, izinsiz yerleşim deyince hep dar gelirlilerin yaşadığı yerler gecekondular akla gelir. Halbuki Koç Üniversitesi de böyle bir yapıdır; ruhsatsız, yasal zemini olmayan bir yerdir.
ÇIKARLARA GÖRE HAREKET EDİLİYOR
Yucak, konuşmasının devamında mağdur mahallelilere verilebilecek destekten ve hukuk mücadelesinden bahsederek, belediyelerin riskli alan adı altında kentsel dönüşüme soktuğu yerleri risk derecesine göre değil, inşaat sermayesi sektörünün çıkarlarına göre belirlediğini ifade etti. Yucak, “Tabi ki gerçekten riskli alan olduğu için tahliye edilmesi istenen bölgeler de var ve bu durumda dönüşüme itiraz etmenin bir manası yok, ancak bu noktada başka bir hukukî süreç başlıyor. Riskli alan ilânıyla sürecin nasıl işleyeceği, mağduriyet üretilmeden alanın nasıl yeniden kurulacağı, insanların hayatlarının nasıl değişeceği bizzat mahallelilerle müzakereye açık olmalı ve orada yaşayan insanların ihtiyaçları gözetilerek şeffaf yürütülmeli. Bu durumda da inşaat sermayesinin çıkarlarına göre karar verilmesi, dönüşümün yürütülmesi meşrû görülemez” dedi.
Yeni Asya