Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu'ndan CHP'ye cevap: Konutlar ruhsatlı!

Esenyurt Belediyesi'nden yapılan açıklama şöyle;

"CHP’nin Basın Açıklamasına Cevap

15.06.2012 tarihli CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcının basın aracılığı ile yaptığı açıklamaların tümü kamuoyunu yanıltıcı hukuk ve mevzuat çerçevelerinden uzak siyasi muhalefet kaygısı ile yapılan açıklamalardır. 

Yanlış yönlendirmelere izin vermemek, Esenyurt'ta yaşayan ve Esenyurt'a yatırım yapan vatandaşlarımızın hak-hukukunu gözetmek, oluşturulmak istenen olumsuz havayı dağıtmak için bu açıklamayı yapmak zarureti doğmuştur.

1- İlçemize ait 16.05.2008 tarihli 1/5000 ölçekli planlarımıza karşı organize bir dava açma hareketi yapılmış, planlarımız aleyhine 5 ayrı mahkemede aynı dilekçe ile ayrı ayrı dava açılmıştır. 

2- Bu davaların dilekçeleri tıpa tıp aynı olup dava sebebi olarak ta Esenkent mahallesinde bulunan siteler içerisine 1998 yılında konan Çocuk Bahçesi Lekeleri’nin konması gösterilmiştir.

Dikkatinizi çekerim; çocuk bahçesi lekeleri 1998 tarihte konmuştur. Biz iktidarda yokuz, o tarihte Gürbüz Çapan Belediye Başkanıdır.

Açılan bu davaların 4 tanesi mahkemelerce hemen reddedilmiş, dilekçelerinin usule uygun olmadığı, hak ve menfaat bağı olmadığı ve zaman aşımı geçtiği gibi sebeplerle davalar reddedilmiştir.

Ne yazık ki, İstanbul 1. idare mahkemesi 2010/ 76 E. Sayılı dosyasında davacıların talebini tüm usul ve esastan itirazlarımızı dikkate almadan yürütmeyi durdurma kararı vererek hemen kabul etmiştir.

İtirazımız üzerine bölge idare mahkemesince YDK kaldırılmış, itirazımız yerinde görülmüşse de dosyayı yeniden ele alan 1. idare mahkemesi 1’e karşı 2 oyla (mahkeme başkanı muhalefetine rağmen) planlarımızı alelacele iptal etmiştir.

Ancak bu plan iptal kararında; bu planlara dayalı olarak verilen inşaat ruhsatlarının iptali talebini REDDETMİŞTİR. Bu durumda İl Başkanın ruhsatlarının yokluğu yolundaki iddiasının ne kadar boş ve mesnetsiz olduğu açıkça ortadır.

Dava devam ederken Esenkent'teki bu çocuk bahçesi lekelerinin kaldırması ile Belediye Meclisince 08.01.2010 Tarihinde karar alınarak 1/1000 ölçekli planlar tadil edilmiştir. 1/5000 ölçekli plana işlenmesi için Büyükşehir’e gönderilmiş Büyükşehir Meclisi de talebi kabul ederek 12.02.2010 tarihinde bu yakınmayı ortadan kaldırmıştır.

Hal böyle iken; 1998 yılında yapılan planlara konan dava konusu çocuk bahçeleri kaldırılmış iken mahkeme konusuz kalan davayı reddetmek yerine planlarımızın Tümünü İptal ederek Adeta Esenyurtu ve Esenyurtluları çaresiz bırakmıştır.

Danıştay’a yaptığımız temyiz neticesinde yüce Danıştay temyiz ve itirazlarımızı haklı bulmuş İstanbul 1. idare mahkemesi kararını bozmuş hakkımızı ve hukukumuzu iade etmiştir. Kararın duyulmasından sonra İstanbul 1. idare mahkemesi de bu bozma kararına uymuş, davacıların siyasi saikle açtığı bu davayı reddetmiş, 2008 planlarının geçerliliğine ONAY vermiştir.

Yani basın açıklamasında ileri sürülen doğru değildir. Danıştay kararında ve daha sonrasında İstanbul 1. idare mahkemesi kararından bahsetmeyen, görmezden gelen İl Başkanı kamuoyuna yalan ve yanlış bilgi vermektedir.

3- Mahkemece verilen iptal kararından sonra İstanbul Büyükşehir Meclisince 16.10.2009 tarihinde yapılan 1/5000’lik imar planları ile 1/1000 ölçekli planların hiyerarşi için yapılmadığı, 1/1000 ölçekli planlar ilçede hemen yapılmasından sonra ruhsatlar verildiği iddiası da doğru değildir.

Bu iddia ileri sürülerek bir vatandaşın İstanbul 1. idare mahkemesinde açtığı 2011/227 sayılı dava iddianın doğru ve yerinde olmaması sebebiyle, plan hiyerarşisi yerine getirildiği, çelişki olmadığı, her iki plan arasında uygunluk olduğu, farklılık olmadığı, hiyerarşinin olduğundan bahsedilerek dava reddedilmiş, kurumumuzun hakkında uygun davrandığı mahkemece tespit edilmiştir. Bu durumda mahkeme kararı ile reddedildiği için mesnetsizdir.

Basın açıklamasının 8. bendinde gene çarpıtma ve yanıltma apaçık yapılmakta; adeta şuan Esenyurt ilçesinin 1/5000 ölçekli planları hakkında YDK varmış gibi bir izlenim uyandırılarak koca bir YALAN söylenmektedir. Oysa gerçek şudur; Esenyurt 1/5000 ölçekli planları (4) etap halindedir. Sözü edilen İstanbul 3. idare mahkemesi 2011/587 E. Sayılı dosyada verilen YDK sadece 1. etap Esenkent mahallesi hakkındadır. Diğer etapları kapsamayan YDK’nın bu şekilde yalan ve çarpıtmayla tüm Esenyurt’a yayılmak istenmesi bile basın açıklamasının ne kadar kötü niyetli ve maksatlı olduğunu göstermektedir. Verilen bu YDK’ya karşıda itiraz hakkımız yeni kullanılmış mahkemece incelemesi devam etmektedir.

Şu an ilçemizde ruhsatsız bina inşaatı olmadığı gibi inşaat ruhsatlarının iptaline ilişkinde mahkemelerce verilmiş bir karar da yoktur. O nedenle alel acele bir şeyleri kaçırmak, değiştirme amaçlı tavır ve davranışlar da yoktur. 

Uygulamada yanlış anlaşılmaları önlemek, uygulama birliği sağlamak gelişen durumlarına uygun vatandaş isteklerini karşılayan bir takım plan notu değişikliği gerekirse etaplarda değişiklik talep ve isteklerinde bulunduğumuz doğrudur. Bunlarda yasaların emrettiği çerçevede yapılmaktadır. Diğer ilçelerde uygulanan plan notlarını Esenyurt’ta da uyguladık.

Bu vesile ile belirtmek isteriz ki İlçemiz Meclisindeki CHP’li muhalefetten hiç memnun değiliz. Sadece biz değil vatandaşlarımızda memnun değildirler. Meclise gelen neredeyse her konuya ret oyu kullanarak iş ve aş üretmemize engel olmaktadırlar. Kararlarımızın çoğunda çok arzu etmemize ve gayret göstermemize rağmen oy birliği sağlamak mümkün olmamaktadır. 

Basın açıklamasında 25000 binanın kaçak olduğu iddia edilmektedir. Bu beyan tam bir aymazlıktır, kuru bir iftiradır. Yukarıda belirttiğimiz gibi Danıştay’ın kararından hiç bahsetmeyerek yapılmış tüm binaları ruhsatsız ve kaçak yapıyla itham eden il Başkanını insafa ve izana davet ediyoruz. İlçemizde devam eden inşaatlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı Denetim platformundan YİBF no’su ve sicili olarak ve ruhsatlandırılarak yapımına devam edilmektedir. Bu yasal zorunluluklar ve usul ortada iken nasıl oluyor da İl Başkanı ruhsatsız ve kaçak yapıdan bahsediyor, anlamak ve izah etmek mümkün değildir.

İlçemizde yapılan tüm toplu yapıların yapılmasında plan ve yasalara uygun yürümesi hususunda azami dikkat sarf ediyoruz. Bu tür açıklamalar hem Esenyurt’ta hem de içinde yaşayan vatandaşlarımıza ve geleceklerine zarar vermektedir. Sorumlu olan, olması gereken hele hele muhalefet partisi İl Başkanın bu açıklamaları yaparken çok dikkat etmesini beklerdik. Bu tür açıklamalar Esenyurt'ta yaşayan, yaşamak için yatırım yapan, istihdam sağlayan insanları tedirgin etmekte üzmektedir. Herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. 

İlçemizde hayatını kaybeden 11 işçimizin ölümünü istismar eden bize bu konuda suç isnadında bulunan İl Başkanına hatırlatmak isterim ki bu konuda ki denetim yetkisi maalesef belediyelerde değildir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının denetimine tabi olan bu hususta hazırlanan rapor sonrasında kusuru olanlar tespit edilmiş, haklarında Bakırköy 4. ağır ceza mahkemesinin 2012/197 Sayılı dosyasında dava açılmış, devam etmektedir. Yapılan tüm değerlendirmelerde her hangi bir kusurun Belediyemize ve şahsıma atfedilmediği bu dosyada açıkça bellidir. Biz bu işçilerimizin mirasçılarına tazminatların hızlıca ödenmesini temin ettik, 8 vatandaşımızın mirasçısı tazminatlarını defaten aldılar. Gerçek bu iken fütursuzca bu kardeşlerimizin ölümünden sorumlu tutulmaya çalışılmamız beyhude bir gayrettir. Kaldı ki bu yangında inşaat şantiyesinde olmayıp 300 metre ilerisindeki arsa üzerinde yapılan yatakhanelerde olmuştur.

Basın açıklamasında ortada kalan binlerce konut ve binadan bahsedilmektedir. Bu iddia asılsız ve varit değildir. Yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde verilen inşaat ruhsatlarıyla inşaatlar devam etmektedir. Esenyurt'taki kentsel değişim ve dönüşüm hızla yapılmaktadır. Beklenen İstanbul depremine en hazır olan İlçe Esenyurt’tur. Kentsel dönüşümü ve değişimi %60 oranındadır. 2004 de CHP’li Belediyeden devraldığımız Esenyurt ta %90 kaçak inşaat bulunmakta idi. Bu tarz açıklamalar bu değişim ve dönüşümün hızını kesemeyecektir."