Ev kiralarındaki artışın sebebi ne?
TÜİK’e göre, Türkiye'de ortalama kira fiyatları Temmuz 2021'de bir önceki senenin aynı ayına göre yüzde 11 arttı ve 1192 Türk Lirası'na ulaştı. Yani temmuz ayı enflasyonu senelik yüzde 18.95 iken aynı dönemde ev kiralarındaki yıllık yükseliş TÜFE’nin çok altında kaldı.
Son dönemde kira fiyatlarında yaşanan ciddi artışlarla ilgili şikâyetler her geçen gün çoğalıyorken, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) duyurduğu Temmuz 2021'deki yıllık kira artışının yüzde 11’de kalması ön plana çıktı.
Sözcü Gazetesi'nden Gamze Bal'ın haberine göre; TÜİK’e göre, Türkiye'de ortalama kira fiyatları Temmuz 2021'de bir önceki senenin aynı ayına göre yüzde 11 arttı ve 1192 Türk Lirası'na ulaştı. Yani temmuz ayı enflasyonu senelik yüzde 18.95 iken aynı dönemde ev kiralarındaki yıllık yükseliş TÜFE’nin çok altında kaldı.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) verileri ise, Temmuz ayındaki yıllık kira enflasyonunun yüzde 28.2 olduğunu açıkladı. Bu oran Ankara’da yüzde 30 iken İstanbul’da yüzde 42.3 olarak kaydedildi. Peki TÜİK ve BETAM verileri arasındki bu fark neden? Son 12 aylık TÜFE ortalamasına göre zam yapma hakkı yasayla sabit hale gelen ev sahipleri, gerçekten enflasyonun altında mı kira yükseltti?
TÜİK MEVCUDU, BETAM BOŞALAN EVİ HESAPLIYOR
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, TÜİK’in hanehalkı bütçe anketiyle mevcut kiracıların kiralarındaki yükselişi izlerken, BETAM’ın sahibindencom verilerini kullanarak boş kalan konutların kirasını takip ettiğine, bu yüzden de iki kurumun açıkladığı oranların farklı olduğuna dikkat çekti.
“Bizim verilerimizde piyasadaki güncel fiyatlar geçerli” diye konuşan Prof. Dr. Gürsel, “Bu yüzden bu kadar dehşet fark var. Şu an kiralık ev arayanlar çok çarpıcı fiyatlarla karşı karşıyalar. Bizim ölçtüğümüz tam da bu” dedi.
TÜFE’NİN ALTINDA KALMASINDA PANDEMİ ETKİSİ
Prof. Dr. Gürsel, TÜİK’in açıkladığı verilere göre Temmuz 2021'deki yıllık kira artışının TÜFE’nin altında kalmış olmasına ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Pandemiden dolayı kiracılar ev sahiplerine ‘fiyatlar artmasın’ talebinde bulundu. Bazı ev sahipleri de düzenli kira ödeyen kiracıları için fiyat artırmadı. 2021 Temmuz enflasyonunun on iki aylık ortalamalara göre yüzde 15 olduğu hatırlanırsa, temmuzda yıllık kira artışının yüzde 11’de kalması çok da tuhaf karşılanmaz. Yani yüzde 15’e yaklaşsaydı sorun olmazdı ama yüzde 11 de çok uzak değil.”
‘TÜİK HESAP YÖNTEMİNİ GÖZDEN GEÇİRMELİ’
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara ise, konuyla ilgili açıklamasında TÜİK ile BETAM’ın hesaplama yöntemlerindeki farklılık sebebiyle verilerin kıyaslanabilir olmadığını vurguladı.
“TÜİK Türkiye genelinde oluşturduğu örneklemde kira verisini düzenli aralıklarla topluyor. Toplanan kiralar ağırlıklı olarak yenilenen kontratlardan oluşuyor” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Kara, “BETAM ise internette yer alan kiralık ilanlar üzerinden bir hesaplama yapıyor. Dolayısıyla BETAM'ın verileri daha çok boşaldıktan sonra yeniden kiralanan evlerin kiralarını temsil ediyor. Bu farklılıktan dolayı TÜİK kira verileri iktisadi gelişmelere daha geç tepki veriyor” dedi.
Prof. Dr. Kara, şunları söyledi:
“Özetle bu iki seriyi birebir kıyaslamak doğru değil. Yine de iki serinin uzun vadede birbirinden çok uzaklaşmaması lazım. Son yıllarda ekonomide yaşanan büyük çalkantılara rağmen TÜİK kira enflasyonunun neredeyse yatay kalması örneklemin veya yöntemin gözden geçirilmesinde fayda olabileceğini gösteriyor. Türkiye genelinde ortalama kira artışı BETAM'la TÜİK verilerinin arasında bir yerlerde olabilir.”
GENÇLER ‘EV EDİNME SEVDASINDAN’ VAZGEÇTİ
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, kira fiyatlarındaki yıllık artışların çok fazla enflasyonist baskı yarattığının altını çizdi.
“Özellikle yeni evlenecek, yuva kuracak ailelerin “ev edinme sevdasından!” çoktan vazgeçtiklerini, bunun artık bir rüyadan ibaret olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Ulusoy, “Tüm bunlara bir de gelirsizliğin eklendiği bir ortamı koyarsak, daha çok uzun yıllar bir ev edinmek için çalışılması gerektiğini görebiliriz” ifadelerini kullandı.
Ulusoy, bunun sadece konut edinmede değil, araba satın almada da temel sorun olarak görüldüğüne vurgu yaptı.
YENİ BİR KRİZ VURGUSU
Diğer taraftan, piyasa ile uyumlu olmayan sektör enflasyonu verisinin gelirdeki yükselişten çok fazla olması, istihdam yaratmadaki güçlükler, artan işsizlik, enflasyon/maaş zammı dengesindeki bozukluk ve göçmen/sığınmacı akınının nüfusun yüzde 10’nunu geçmesi gibi durumların yeni bir krizin kapısını araladığını vurgulayan Ulusoy, şunları söyledi:
“Bu saydığım faktörler orta gelire hitap eden konut arzındaki azlıkla birleşince ortaya çarpık, dengesiz ve belki de yeni bir krizi doğuracak ortamı hazırlıyor. Karar vericilerin bu soruna eğilmeleri, günlük verimsiz siyasi tartışmaların dışına çıkmaları gereğini vurgulamak isterim.”
Kiralarda zam oranı sabitlenebilir mi?
Kiralık evler için kura çekilişi yapılıyor!