23 / 12 / 2024

Ferhat Keten: Şehir merkezlerinde butik projeler yapacağız!

Ferhat Keten: Şehir merkezlerinde butik projeler yapacağız!

Keten Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Keten, "Keten Grup olarak şimdiye kadar yapmış olduğumuz gibi şehir merkezlerinde veya şehre yakın lokasyonlarda şehrin dokusuna uygun, butik projeler yapmayı planlıyoruz'' dedi.



Keten Grup hizmetlerinin birleşimine nasıl karar verildi?

 

Keten Grup olarak, yapımız tipik inşaat firması gibi değil. İnşaatımızı besleyen başka markalarımız da var bu ismin altında. Özellikle bitirdiğimiz binaların yönetimini de üstlenerek facility management hizmeti de sunuyoruz. Ayrıca ikinci el satış ve kiralama desteği de veriyoruz. Bazı ticari ünitelerimizin yönetimini üstleniyoruz. Şimdi bitirdiğimiz binalara özel bir apart altyapısı da kurduk, geliştiriyoruz. Bu çalışmalarımızın tamamını kapsayan bir marka adı altında yapılanmaya gittik ve Keten Grup adı altında birleştik.

 

-Neden "Şehri Dinle" sloganıyla yola çıkıldı?

 

Keten Grup, 38 yıldır butik ve prestijli inşaat projelerini İstanbul’un seçkin semtlerinde hayata geçiriyor. Şehri dinleyerek ona yakışan, dokusuna uygun, zamana yenilmeyecek projeler üretiyor. Keten Grup; İstanbul'u seven, İstanbul'un dokusuna sahip çıkan mimari anlayışı, yüksek kalite standartları, seçkin tasarım tercihleriyle müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede tutuyor, kısacası şehri ve içinde yaşayan insanı dinliyor, ona kulak veriyor ve bu doğrultuda projeler geliştiriyor ve hayata geçiriyoruz, şehrin tüm seslerini dinleyip şehre yakışan, o seslerle uyumlu projeler üretiyoruz, o nedenle sloganımız “şehri dinle”…

 

-Keten Grup'un hizmetlerinin birleşimi açısından durumu değerlendirirsek olumlu yönleri neler oldu?

- 2015 yılının ilk 5 aylık sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Ülke Ekonomisine Genel olarak baktığımızda, gayrimenkul sektöründeki hareketlilik daima devam etmiş, ancak hızında zaman zaman değişimler yaşanmıştır. Devam eden bu hareketliliğin en önemli sebeplerinin başında, ülkemiz insanının gayrimenkulü sağlam ve riski az bir yatırım aracı olarak görmesidir. Ancak bu durum bizleri yanıltmamalıdır. Bugün büyük şehirlerimize baktığımızda, özellikle yüksek adette üretilen konut projelerinde, 2014 yılı ile birlikte, satış oranlarında bir azalma gözlemlenmektedir. Bu durum dikkatlice incelenmeli ve yeni yatırımlarda analiz sürecine ve planlamaya daha fazla zaman ayrılmalıdır. İnşaat sektörü her yıl olduğu gibi istihdam açısından 2014 senesinde de liderliğe devam etmiştir. 2015 yılı itibari ile bu durumun diğer sektörlere göre daha iyi seviyede olacağı ancak, kendi içinde 2014 yılı seviyesine gelmekte zorlanacağını ön görmekteyiz. Sektörde 2015 yılının ilk 5ayı üretim açısından performansı yüksek bir yıl olarak geçti. Fakat, bu performansın karşılığı, olması gereken, satıştaki artış yerine,  dövizdeki yükselişle düşüş eğilimine girmesi sektörü sıkıntılı bir döneme sokmuştur. Bu çerçevede 2015 yılı, projelendirme maliyet analizlerinin ve yatırım planlarının geçmişe oranla daha dikkatli yapılması gereken bir yıldır. Ekonominin lider sektörlerinden olan İnşaat sektörünün işleyişine baktığımız zaman bir çok Müteahhit şirketin kurumsal sistemin oluşturulması açısından geçiş dönemini hala yaşamakta olduğunu görüyoruz. Bu durum da sektörün çağdaş üretim yapan ve ticari istikrarını koruyan bir noktaya gelmesini zorlaştırmaktadır.

 

-Bundan sonra Keten Grup'un hedefleri neler? 


Grubumuz öncelikli hedefi şehre yakışan bulunduğu mahallenin dokusunu tamamlayan, merkezinde insan olan projeler üretmek ve ardında mutlu iş ortakları ve müşteriler bırakmaktır.


 

-38 yıllık bir marka olarak değerlendirdiğimizde inşaattan bina yönetimine, emlak yatırımından otopark hizmetlerine geniş kapsamlı hizmetler sunan Keten Grup olarak bundan sonra sadece konut yapımında mı rol alacaksınız, farklı projeleriniz de var mı?

 

Orta vadede farklı nişler konusunda bir hazırlığımız var. Şuan pazarı takip ediyoruz.

 

 

 

-Keten İnşaat olarak daha butik projeler yapıyordunuz. Peki bundan sonra Keten Grup olarak büyük projelerle mi devam edeceksiniz?

Evet bu formatı korumayı tercih ediyoruz.

 

Keten Grup olarak şimdiye kadar yapmış olduğumuz gibi şehir merkezlerinde veya şehre yakın lokasyonlarda şehrin dokusuna uygun, butik projeler yapmayı planlıyoruz.


Geçmişten bugüne olduğu gibi yine merkezi lokasyonlar firmamızın faaliyet alanlarını kapsayacaktır. Bu çerçevede Nişantaşı, Etiler - Levent,  Bomonti, Beşiktaş - Çırağan olmak üzere ağırlığımız yine Avrupa yakasında olup, İşimizin % 85' i bu yakada yer alacaktır. Anadolu yakasında da 4 adet proje ile varlık göstereceğiz. Bunlardan biri boğazın en güzel yalılarından biri olacak, sipahiler ağası Mehmet emin ağa yalısı, diğerleri ise Erenköy ve Suadiye de yalı parsellerinde yapacağımız projelerdir.


 

 

-2015 yılında Nişantaşı, Cihangir, Bomonti, Çırağan, Salacak, Suadiye, Erenköy, Kanlıca, Taksim, Etiler gibi seçkin semtlerde rol aldınız. Bundan sonra sizi farklı bölgelerde görecek miyiz?

 

Halen devam eden ve başlamak üzere olan sözleşmeleri tamamlanmış 20 projemiz var. Keten Grup olarak projelerimizde, yıllar içinde yükselen bir çizgide yürümekteyiz.  Bu çerçevede, konut ağırlıklı olarak, Levent, Etiler, Nişantaşı, Bomonti, Cihangir, Taksim, Beşiktaş- Çırağan bölgelerinde devam eden projelerimizin yanı sıra, Anadolu yakasında Bağdat Caddesi hattı boyunca Erenköy Suadiye bölgelerinde de yeni başlayacağımız konut projelerimiz hazırlık aşamasındadır. Yüksek kalite anlayışı ile geliştirdiğimiz projelerimizde, kente katacağımız değerin o semtin tarihsel dokusu, yaşamsal işleyişi ve ekolojik şartlarına uyumlu  olması bizim için değişmez unsurlardır.

 

-Özellikle saydığımız seçkin semtlerde projelere imza atarken nelere dikkat ediyorsunuz? 

 

Eğer projemiz tarihi çevredeyse; mesela Nişantaşı, Cihangir veya Beşiktaş gibi geçmişi olan bir yerdeyse o muhiti sokak sokak inceliyoruz. Sokağın mimari dokusunu inceliyoruz. O dokunun devamı olacak tasarımlar yapmaya dikkat ediyoruz. Mesela şu anda Anadolu Yakası’nda birkaç proje geliştiriyoruz. Uzun bir aradan sonra Bağdat Caddesi aksında ilk kez çalışacağız. Her hafta mimari ekibimizle, geliştirme ekibimizle toplantı yapıp o bölgede mevcut mimari yapılardan farklı olarak neler yapılabileceğini tartışıyoruz. Peyzajından tutun da kat volümündeki detaylara kadar her ayrıntıya iniyoruz. Yurtdışındaki örnekleri inceliyoruz ve proje, tasarım geliştiriyoruz. Hem farklı hem de o semtin yapısına uygun yapıları hayata geçiriyoruz.

 

 

- Özellikle İstanbul'da kentsel dönüşüm doğru devam ediyor mu?

 

Türkiye’de bizim yaptığımız kentsel dönüşüm değil, parsel bazında güçlendirme. İnşaatçının yapabileceği bir şey yok bu noktada, asıl görev kamuya düşüyor. Kat mülkiyeti kanunu çok katı bir kanun, bu kapsamda yasa biraz esnetilmeli. Bu olmadığı sürece parsel bazında deprem güçlendirmesinden ibaret bizim yaptığımız; kentsel dönüşüm bambaşka bir şey. Kentsel dönüşümün sosyal boyutu olmalı; elitleştirmeden ibaret olmamalı. O semtin gelir durumu neyse o gelir durumunun korunması gerek. Balat’ta kentsel dönüşüm projesi yapıp, oradaki profili bozup üst segmente yönelik bir bina yaptığınızda o semtin tüm karakterini değiştirmiş oluyorsunuz. Ticari başarı sağlanabilir; ama kent açısından bir başarı olamaz bu. Dolayısıyla burada kentsel doku, donatılarla ilgili ilaveler; park, okul, altyapı, yol, ulaşımla ilgili çözümler olmalı.Kentsel dönüşüm bölge bazında ele alınmalı, bölgesel planların bir parçası gibi organize edilmeli. Gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığı sürece, bu gidişat değişmez. Elitleştirmenin değil, kente yarar sağlamanın peşinde olmalıyız.



- Seçim sonrası konut sektörünü neler bekliyor?

Seçim sonrası keskin bir değişim beklemiyoruz sektörde. Seçime kadar bekletilen fiyat artışlarının yansıtıldığı bir yaz dönemi geçireceğiz. Yazın hem tatil hem de ramamzan ayının etkisiyle eylül başına kadar sakin dönem geçecektir, sonrasında tekrar bir hareketlenme bekliyoruz.

 

 

 

- Konut sektörü açısından yasalar yeterli mi?

Yasalar içerik olarak yeterli ancak bürokrasi çarklarının hızını ve keyfiliğini değiştirecek düzenlemeler yapılması sektöre büyük destek olacaktır. Böyle bir müdahale maliyetleri ve satış rakamlarını önemli ölçüde aşağı çekecektir. Bürokraside kaybedilen süre ve alınan riskler fiyatlara yansımayacaktır artık.

 

 

- 10 yıl sonra İstanbul nasıl bir şehir olacak?

Daha kalabalık, daha kozmopolit ve daha yorucu, bir o kadar da dinamik bir şehir. Bir tarafınız kaçalım derken diğer tarafınızın ayrılamadığı bir şehir.


Geri Dön