Fi Side mağdurlarından yardım çığlığı!

Fi Yapı’ya ait Fi Side projesinin yarım kalması nedeniyle mağdur olan vatandaşlar geçtiğimiz günlerde başladığı eylemlerine devam ediyor. Evlerine kavuşmak isteyen mağdurlar seslerinin duyulmasını istiyor.

Konut mağduru sayısının 30 bine ulaştığı Esenyurt şimdi de Fi Yapı mağdurlarının eylemine ev sahipliği yapıyor.

Fi Yapı’ya ait Fi Side projesinin tamamlanmaması nedeniyle mağdur olan vatandaşlar 27 Ekim itibariyle başladıklarını eylemlerine devam ediyor.

2009 yılında satışa çıkan Fi-Side projesinde 3 bin 200 konut bulunuyor. 2012 Haziran'da sahiplerine teslim edilmesi gereken projedeki bir bloğun inşaatının hiç başlamadığını, diğer blokların inşaatının ise yarım kaldığını söyleyen Fi Side seslerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a duyurmak istiyor.

Yoğun çileler çeken Fi Side mağdurları ağır provokasyona ve hak gaspına rağmen sağduyudan kopmama kararı aldı.

Fi Yapı’nın patronu Fikret İnan, İstanbul ve Kırıkkale’de başladığı 10 projenin toplam 8 tanesini teslim etti. Fi Yapı'nın Kırıkkale projesinin yüzde 80'i, 10. proje olan Bahçeşehir Fi Side projesinin ise yüzde 65'lik kısmı tamamlandı. İki şantisinde eksik imalat olan Fi Yapı'nın 10 projede toplam 11 bin konutu bulunuyor. Bu konutlardan 6 bin 850 tanesinin de inşaatı tamamlandı.

Fi Side mağdurlarından yardım çığlığı!

Fi-Side Mağdurları Savunma Platformu tarafından yapılan açıklama şu şekilde;

"Değerli basın mensupları,
Siyasi partilerin kıymetli temsilcileri,
Sivil toplum kuruluşlarının saygıdeğer yöneticileri,

2009 yılında başlayan ve zamanla acılı hâle gelen bir hikâyemiz var. Dokuz yıl önce satın aldığımız evler hâlâ kapı - duvar. Proje bir türlü tamamlanmıyor. İnsanlar mağdur durumdalar.

Dönemin Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, projeyi destekledi, sahiplendi. Övdü, yüceltti. Referans verdi. Bölgenin en iyisi olduğunu belirtti. Garantörüm dedi. Bizleri teşvik etti. Fi Yapı patronu Fikret İnan’la yan yana fotoğraflar çektirdi. Projeyle alakalı öncüleri ve vitrini yapıyı görmüştük;

Güvendik. Rahatlık hissettik. Sözleri önemsedik. Maket üzerinden dairelerimizi seçtik. Sözleşmede yazılan şartlar doğrultusunda ödemelerimizi gerçekleştirdik. Borçlandık, riske girdik. 30 ay içinde tamamlanacağı vaat edilen projede 108 ay geride kaldı. Tahammül sınırımızı kalmadı. Güven bunalımımız en üst safhaya çıktı.

2009 yılında yaklaşık 65 bin Dolar (100.750 lira) ödeyerek evlerimizi satın aldık.
Şimdi 2018 yılının Kasım ayındayız. Kur göstergeleri ortada. Evlerimiz şuan 100-110 bin lira aralığında değer görüyor. Dokuz yıldır derin bir çilenin içindeyiz, tabiri caizse sürünüyoruz.

Fi Yapı, inşaatın 30 ay içinde bitirileceğini taahhüt etti. Protokollere 2012 başlangıç tarihli, kira geliri garantisi maddesi eklendi. Ancak, proje ilerlemedi. Teslimatlar sürekli gecikti.

Eğer söz verilen tarihte evlerimiz bize teslim edilseydi, altı seneden bu yana evimizde oturuyor olacaktık. Hâlen kiralarda sürünüyoruz.

Basit hesapla 1000 lira aylık kira bedeli düşünsek, yılda 12 bin, altı yılda 72 bin liranın kazanç hanemize yazılmış olması gerekiyordu. 3200 daireyi 72 bin lirayla çarpalım; 230 milyon 400 bin lira ediyor. Söz konusu para şuan buhar oldu, uçtu.

Fi- Yapı’dan TMSF’ye geçen inşaatta hâlen niçin bir belirsizlik var? Devlette belirsizlik olur mu? TMSF’nin atadığı kayyum niçin bir atraksiyon ve aksiyon ortaya koymuyor?

Proje Alman şirketine mi satıldı? Tapularımız artık birer kâğıt parçası haline mi geldi? Necmi Kadıoğlu niçin oyun dışında? Esenyurt Belediyesi neden sorumluluk almamakta?

Belediyenin tapu müdürlüğü, çökmüş bir projenin ikinci el satış işlemlerini niçin aktif tutuyor? Hukuk yolları tamamen işlevsiz hâle mi geldi? Bizleri hangi yasa, ne zaman haklı görecek?

Mağduriyetimiz ne şekilde giderilecek?

Yıllardır ödediğimiz emlak vergileri görmezden mi gelinecek, berhava mı olacak? Aramızdan ayrılan, intihara kalkışan, bunalımlar yaşayan insanların vebalini kim veya kimler üstlenecek? Binlerce yerli, yüzlerce yabancı yatırımcının feryadına kimler kulak verecek? Fatura kime yazılacak?

Fi-Side mağduru olan bizler;

Harcadığımız emek, akıttığımız alın teri, hâsılı kelam; geleceğimizi yatırdığımız bu projeyle alakalı devletimiz ve hükûmetimizden yüreğimizi ferahlatacak bir izahat bekliyoruz. Zira devletimize ve hükûmetimize güveniyoruz. Devletimizin ve hükûmetimizin, çözülemez denilen nice problemleri bir şekilde çözdüğünü biliyoruz. Böylesi basit bir meseleyi de çok rahat bir dokunuşla halledeceğine gönülden inanıyoruz."