26 / 11 / 2024

Fikri Kulakoğlu: Kültepe'nin 66 yılda yüzde 1'i kazılabildi

Fikri Kulakoğlu: Kültepe'nin 66 yılda yüzde 1'i kazılabildi

Prof. Dr. Kulakoğlu: "Kültepe dünyadaki en büyük kazı alanlarından birisi. 66 yıldır kazılan alan aslında sadece Kültepe'nin yüzde 1'i sayılacak kadar küçük bir alan" dedi.




 Prof. Dr. Kulakoğlu: "Kültepe dünyadaki en büyük kazı alanlarından birisi. 66 yıldır kazılan alan aslında sadece Kültepe'nin yüzde 1'i sayılacak kadar küçük bir alan. Kültepe o dönemde bütün Ortadoğu'nun en büyük şehirlerinden birisi. Bugünkü İstanbul gibi metropol bir şehir. Kültepe ile ilgili çalışma yapmak isteyen bilim insanları sıraya giriyor. Sadece Kültepe kazısında heyet üyesi olarak yer alabilmek için bile mücadele verenler var. Bilim dünyasında Kültepe böyle prestijli bir yer. Kültepe tabletleri ve arkeolojik eserlerin yazıldığı makalelerin sadece listesi 300 sayfalık bir kitabı oluşturuyor" dedi.


Kayseri-Sivas karayolunun 20. kilometresinde bulunan Kültepe Höyüğü'nde 66 yıldır devam eden kazı çalışmalarının 5 bin yıldan fazla devam edebileceği belirtiliyor.


Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından 1948 yılında başlatılan ve şu anda da Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu'nun başkanlığını yaptığı kazı çalışmalarında bugüne kadar milyonlarca parça eser çıkartıldı.


Kulakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültepe'nin ön Asya'daki en uzun soluklu kazılardan birisi olduğunu söyledi.


66 yıllık süreçte 25 bin civarında çivi yazılı tablet ve milyonlarca parça eserin çıkarılarak Türkiye'deki müzelere kazandırıldığını belirten Kulakoğlu, kazılarda Kültepe'nin 5 bin yıl önce iskan edildiğini belirlediklerini ifade etti.


Arkeolojik kazıların "iğneyle kuyu kazmak" gibi bir iş olduğuna dikkati çeken Kulakoğlu, "Kültepe dünyadaki en büyük kazı alanlarından birisi. 66 yıldır kazılan alan aslında sadece Kültepe'nin yüzde 1'i sayılacak kadar küçük bir alan. Kültepe o dönemde bütün Ortadoğu'nun en büyük şehirlerinden birisi. Bugünkü İstanbul gibi metropol bir şehir. Burada çeşitli milletlerden insanların yaşadığını, insanların alışveriş için geldiğini biliyoruz. 66 yıllık kazılarımız daha 5 bin yıl sürebilecek kazıların küçük bir kısmı. Dolayısıyla burada 50 belki de daha fazla nesil arkeoloğun çalışması gerekecek. 5 bin yıl öncesine veya daha erken döneme ait kapsamlı bilgilere ulaşılabilecek" şeklinde konuştu.


- Kültepe'ye yabancı araştırmacı ilgisi


Kazılara Türkiye'deki arkeologlar, filologlar, uzmanlar dışında dünyadaki çeşitli üniversitelerden gelen bilim adamlarının da katıldığını belirten Kulakoğlu, Amerika, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda, Fransa, Danimarka başta olmak üzere çok sayıda ülkeden bu dönemle ilgili çalışma yapan bilim insanının Kültepe'ye geldiğini vurguladı.


Yabancı araştırmacıların amaçlarının akademik çalışma ve akademik kariyer olduğuna dikkati çeken Kulakoğlu, bununla birlikte ülke tanıtımına da katkı sağladıklarını söyledi.


Türkiye'de Kültepe isminin çok fazla bilinmemesine rağmen dünyada Kültepe'nin çok saygın bir yeri olduğunu ifade eden Kulakoğlu, şunları kaydetti:


"Kültepe ile ilgili çalışma yapmak isteyen bilim insanları sıraya giriyor. Sadece Kültepe kazısında heyet üyesi olarak yer alabilmek için bile mücadele verenler var. Bilim dünyasında Kültepe böyle prestijli bir yer. Kültepe'ye giren bilim adamı hiçbir şekilde kaybetmez. Makalesinin başında Kültepe isminin olması akademik olarak belirli bir yere ulaştığını gösterir. Dolayısıyla bilim insanları Kültepe'de çalışmak istiyor. Buradan elde ettikleri veriler de o derece kıymetli. Onlar bize Kültepe tarihinin anlaşılması doğrultusunda bir katkıda bulunuyor, biz de veri sağlamış oluyoruz. Sonuçta kazanan Kayseri ve Türkiye. Akademik ligde Kültepe üzerine yapılmış yayınları topladığınızda Türkiye'de yapılan kazıların toplamından daha fazlasına sahiptir. Kültepe tabletleri ve arkeolojik eserlerin yazıldığı makalelerin sadece listesi 300 sayfalık bir kitabı oluşturuyor. Bu anlamda müthiş bir bilgi kaynağı üretiyor. AB'nin bilim sırasında üst sıralara tırmanabilmemiz için bu tür çalışmalara ihtiyacımız var."


Türkiye'deki arkeoloji müzelerinin Kültepe'den çıkartılan eserlerle dolu olduğunu belirten Kulakoğlu, seramik veya küçük eser anlamında milyonlarca parçanın toprak altından çıkartılarak, kaydının tutulduğunu ifade etti.


Bazı eserlerin birleştirildikten bazılarının da restore edildikten sonra müzelere teslim edildiğini kaydeden Kulakoğlu, "Bu eserler bilimsel olarak kazanç sağlarken diğer taraftan müzeleri zenginleştiriyor. Kayseri'deki müzenin yüzde 99'u Kültepe eserlerinden oluşuyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin depolarında on binlerce eser var. Yine İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde çok sayıda eser sergileniyor. Hepsi Anadolu tarihinin aydınlatılması açısından çok önemli. Kültepe'den çıkan eserler Anadolu tarihini aydınlatabilecek nitelikte" şeklinde konuştu.


Kulakoğlu, Kültepe çalışmalarının Amerika'daki bir kongrede bildiri olarak sunulduğunu ve bu bildirilerin kitaplaştırılarak uluslararası yayın haline getirildiğini sözlerine ekledi.


AA


Geri Dön