Galvaniz, çelik ihracatında çıtayı yükseltecek!

Çelik sektörü 2014'te ihracatta toparlanma arayışında Avrupa'nın galvaniz kaplanmamış ürün ithalatı yapmadığı düşünüldüğünde, çelik ihracatına en büyük desteğin galvanizden geleceği belirtiliyor.

Doğrudan ve dolaylı korozyon kaybı, 2012 verilerine göre, Türkiye'de 45.6 milyar dolar, dünyada ise 4.4 trilyon dolar. Demir-çelik ürünlerinin korozyondan korunmasının belli yöntemleri bulunuyor. Kısaca bu ürünlerin çinko bir tabaka ile kaplanması anlamına gelen galvanizleme, bu yöntemler içinde en etkilisi olarak gösteriliyor. Sektör, demir-çelik paralelinde gelişme gösterdiği gibi galvaniz, bu ürünlere değer katarak pazarını genişletiyor. Özellikle Avrupa ülkeleri, günümüzde galvaniz kaplama yapılmayan ürünü ithal etmiyor. Türkiye'de çelik sektörü 2013 yılında umduğunu bulamadı ve ihracat yılın ilk 10 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 7.92 düşüş gösterdi. Çelik sektörü 2014 yılına toparlanma sinyalleri vererek girmek istiyor. Bu anlamda çelik ürünlerinin ihracatına en büyük desteğin galvaniz sektöründen geleceği belirtiliyor. 

Galvaniz sektörünün 250 milyon dolarlık pazar büyüklüğü bulunuyor. Ayrıca demirçelik ürünlerine kazandırdığı artı değerler de hesap edildiğinde, bu rakam toplamda 1 milyar dolara ulaşıyor. Sektörde faaliyet gösteren 35 sıcak daldırma galvaniz firmasında yaklaşık 3 bin 500 kişi istihdam ediliyor. Sektörün toplam üretim kapasitesi yıllık 1 milyon ton. Son beş-altı yıl içinde, çelikteki gelişmeler paralelinde, üretim kapasitesinde yüzde 20 oranında artış gözlendi. Fakat Türkiye'de çelik sektörünün 2013 yılında olumlu bir havada geçmemesi, galvanizi de etkiledi. Sektör, sahip olduğu kapasitenin yüzde 60'ını kullandı. 2013'te hammadde olarak sıcak rulo kullanan galvaniz, çelikte yaşanan grevlerden dolayı da sıkıntı çekti. Yıl içinde fiyatlarda artışlar gözlense de taleplerde bir değişiklik söz konusu olmadı. Ancak bu grev dönemlerinde, iç piyasadaki malzeme sıkıntısından dolayı ihracat teklifleri ertelendi. İnşaat sektöründeki gelişmeler doğrultusunda, yapısal çeliğin kullanımının artmasıyla birlikte 2014 yılında galvaniz sektörünün de olumlu etkilenmesi bekleniyor. Özellikle kentsel dönüşüm projeleri ile konutlardaki galvaniz kullanımının ivme kazanması öngörülüyor. Ayrıca 2013 yılında canlanmaya başlayan beyaz eşya sektörünün 2014 yılında galvanize de pozitif yansımalarının olması beklentiler arasında. Sektörde yapılan yeni yatırımların henüz devreye girmemiş olması ve beyaz eşya gibi sektörlerde beklenen kıpırdanmalar, 2014'ün galvaniz için olumlu geçeceği sinyallerini veriyor. 

Türkiye'de 60 yıllık geçmişi var Sektör aktörleri, galvanizin bilinirliğin artmasının da kapasite artışını etkileyeceğini belirtiyor. Fakat genel kanı, Türkiye'de galvanizin yeterince bilinmediği yönünde. 

Dünyada 150 yıldır bilinen ve kullanılan bir yöntem olan galvaniz, Türkiye'de 60 yıllık bir geçmişe sahip. Avrupa'da her iki binadan birinde galvaniz kaplanmış çelik kullanılıyor. 

Bu oran Türkiye'de ise yüzde 7. Bugün Avrupa'da kişi başına düşen galvanizli çelik miktarı 35-40 kilogram arasında seyrederken Türkiye'de bu miktar 8 kilogram. Başka bir deyişle Türkiye'de kişi başına düşen galvanizli çelik miktarı, Avrupa'daki miktarın 1 milyar $ Sektörün toplam pazar büyüklüğü 1 milyon ton Sektörün yıllık üretim kapasitesi %60 Sektörün 2013 yılı kapasite kullanım oranı 5'te l'i. Sektör aktörleri, bunun nedeninin, Avrupa'nın galvanizi Türkiye'den önce tanımasından çok, bu ülkelerde tüketim bilincinin daha oturmuş olmasına bağlıyor. Galvaniz Türkiye'de çok yaygın olmamakla birlikte bu uygulamanın işlevleri gün geçtikçe anlaşılıyor. Bunun yanı sıra galvanizin çevresel özellikleri sayesinde de bu uygulamanın kullanımının gelecekte artacağı düşünülüyor. Bu yüzden sektör, gelecek dönemde önemli bir potansiyel barındırıyor. 

Depreme dayanıklılık için önemli Yapı, otomotiv, enerji, denizcilik, tanm, hayvancılık, gıda sektörlerinde kullanılan demir-çelik ürünlerinde galvaniz uygulamaları tercih ediliyor. Sektör aktörleri, sıcak daldırma galvaniz yaptırmak için ekonomik olması, korozyona karşı en uzun ömrü sağlaması, çevre dostu olması, güvenilir olması, bakım gerektirmemesi, bütünsel kaplama ve katodik koruma sağlaması gibi nedenler sıralıyor. Ayrıca galvaniz, özellikle Türkiye gibi deprem bölgesinde bulunan bir ülke için oldukça önemli. Depreme karşı güçlendirmede çelik önemli bir malzeme olsa da korozyon, zaman içinde çeliğin dayanma gücünü azaltarak binaların mukavemetini azaltıyor. Galvanizle korunan çeliğin ömrünün uzayarak güçlendiği ve yapıyı tehlikeye sokmadığı vurgulanıyor. Sektör, üretiminin büyük bir kısmını iç pazara yönelik gerçekleştiriyor. Üretimin yüzde 30-35'lik kısmı ihraç ediliyor. Türkiye, Ortadoğu ve BDT ülkeleri için önemli bir galvaniz tedarikçisi konumunda bulunuyor. Avrupa da önemli pazarlar arasında gösteriliyor. Yine Irak'ta yıllardır önemli bir pazar var. Ciddi bir tüketim olsa da Irak'ta galvaniz tesisi ve yeterli teknoloji bulunmuyor. Türkiye'nin güneydoğusunda son beş yıl içinde neredeyse sadece bu pazara yönelik yeni galvaniz tesisleri açıldı. Bunun yanında Türk cumhuriyetlerinde de Türk inşaat sektörünün çalışmaları neticesinde ülkeden giden galvanizli ürünlerin tüketimleri gittikçe artıyor. İran ile yapılan ambargo kısıtlamasının azaltılmasının da sektörü olumlu etkileyeceği tahmin ediliyor. 

Dünya Gazetesi