23 / 12 / 2024

Geçmişteki yaşanılası evlere ve şehirlere dönmek mümkün!

Geçmişteki yaşanılası evlere ve şehirlere dönmek mümkün!

Nasıl evlerde yaşıyorduk? Şimdi nasıl yerlerde yaşıyoruz? Ev mi rezidans mı? Şehir mi kent mi? Geçmişte kalan o özlediğimiz güzel ve yaşanılası evlere ve şehirlere dönmek mümkün.



Yenisöz Gazetesi köşe yazarlarından Serkan Akın bugün köşesinde "Önce zihni dönüşüm" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları...

 

Geçmişteki yaşanılası evlere ve şehirlere dönmek mümkün!


Saygı duymalı insan, önce kendine, etrafına, çevresine ve doğaya

 

Kavramlara saygı duymalı


Kelimelerin anlamlarını bilmeli, doğru kullanmalı


Anlamı bozulmuş kelimeleri düzeltmeli önce


Kavramları yerine oturtmalı


Barış yapmalı eşyayla


Ait olduğu medeniyete bir bakmalı önce


Kimlerden olduğunu bilmeli


Aidiyetini sorgulamalı


Varlık sebebini öğrenmeli


Niye eşrefi mahlukat olduğunu anlamalı


Tarafını seçmeli


İyilerden mi kötülerden mi


Ne yaparsa iyilerden olur


Ne yapmazsa kötülerden


Anadolu neresidir, dünyanın neresine düşer haritaya bakmalı tekrar tekrar


Bereketli midir yoksa çorak mı


Hepimize yeter mi yoksa herkes İstanbul'a mı taşınmalı


Mezopotamya deyince ne anlamalı


Ortadoğu nerenin doğusudur


Orta Asya nerenin ortası


Dünyanın merkezi neresi


Biz göçebe miydik yoksa hızlı mı inşa ediyorduk


Yoksa gittiğimiz yerleri yurt mu ediniyorduk


Nasıl evlerde yaşıyorduk


Şimdi nasıl yerlerde yaşıyoruz


Ev mi rezidans mı


Şehir mi kent mi


İlla da üst üste mi


Çok katlı ve betonarme mi


Yoksa müstakil ve ahşap mı


Banka kredisi olmadan olmaz mı


Tahtaları üst üste çakarak


Ya da taşları üst üste dizerek ev yapamaz mıyız


Bu kadar mı zor


Evlenmek için hiçbir eksiğimizin olmaması mı gerekiyor


Bazı şeyleri birlikte halletsek olmaz mı


İlla da harama mı bulaşmak gerekiyor


Biz çok güzel ve kolay evler inşa ederdik


Ve şehirler kurardık dünyanın gıpta ile baktığı


Mekke Medine bizim


Kudüs bizim


Şam Bağdat bizim


Musul Kerkük Halep bizim


Saraybosna Kosova bizim


İstanbul sözde bizim


Çoğu bombalandı bu şehirlerin


İstanbul'u da biz mahvettik


İşgal edemedikleri yerleri böyle yok ediyor şeytani küreselciler


Bu kadar kolay olmamalı yıkıp yok etmek


Bir şeyler engel olmalı bu yok oluşa


Rant ya da yüksek kazancın bir alternatifi olmalı


İyilik ve doğruluk kazanmalı bir şekilde


İnsanlara dur demeyi bilmeliyiz


Yanlış yapıyorsunuz


Vazgeçin


Bu gidişat bizi mahvedecek


Eğer tüm örnekleri yok edersek


Geri dönülecek bir doğa


Yeniden yapabileceğimiz bir kasaba


Ya da özlem duyduğumuz bir köy kalmayacak


Diye anlatabilmeliyiz bir şekilde


Bu bir umutsuzluk yazısı değildir


Çaresizlik yazısı hiç değil


Öykünmüyorum geçmişe ya da geleneğe


Sadece Nuh (AS) gibi yapmaya çalışıyorum


Farklı bir yöntem deniyorum sadece


Kıvılcım tutuşturmaya çalışıyorum


O kıvılcım zihinlerde tutuşur çünkü


Önce kalpte


Ve sonra akılda


Konu paraya ya da kazanca geldi mi kimseyi ikna edemiyoruz


Bunun planı projesi de olmaz


Bizden çözüm bekleyenler çözümü kalplerine ve zihinlerine sorsunlar


Çözüm iman etmede


Doğru kavramlara ve kelimelere inanmada


Eğer bu gidişin hiç de hayra alamet olmadığını hâlâ anlatamıyorsak


Bir yıkım kurtarır belki bizi


Bir deprem


Ya da bir başka deprem


Dilim varmadı başka depremi buraya yazmaya


Bir an önce kendimize gelelim ne olur


Ve bu yazdıklarımızın bir öykünme olmadığını anlayalım ne olur


Geçenlerde Cumhurbaşkanımız bazı konularda eskiye dönüşün mümkün olmadığını söylüyordu.


Yanılıyor


Aynı “dünya beşten büyüktür” dediği gibi geçmişteki güzel ve yaşanılası evlere ve şehirlere dönmek mümkün


İnanırsak mümkün


Siz inanın


Biz en güzel evlerin ve şehirlerin proje ve planlarını yapmaya hazırız


Aslında zaten yapıyoruz da rant ve haksız kazanç perdesinden gözleriniz perdeli


“Asr´a yemin olsun ki, insan mutlaka bir ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır"


Asr Suresi

İnanın zaman geçiyor ve aleyhimize işliyor. Ancak üzerimize düşeni gereği şekilde yaparsak kendimizi, evimizi, ailemizi, komşu ve akrabalarımızı, mahallemizi, şehrimizi, ülkemizi, milletimizi, ümmeti ve tüm insanlığı kurtarabiliriz.

 


Geri Dön