21 / 12 / 2024

GMSİ rehberi 2014!

GMSİ rehberi 2014!

GMSİ rehberi, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlandı. GMSİ rehberi 2014 'te mesken ve işyeri kira gelirinde beyanname verme sınırı ile vergi ödemelerine ilişkin esaslar bulunuyor...



GMSİ rehberi 2014!

GMSİ rehberi, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlandı. GMSİ rehberi 2014'te mesken ve işyeri kira gelirinde beyanname verme sınırı ile vergi ödemelerine ilişkin esaslar bulunuyor.


GMSİ vergi rehberi 2014...

2014 GMSİ rehberi, 2013 yılında sahip oldukları mal ve hakları kiraya verenlere; kira gelirine konu mal ve haklar, vergiden istisna edilecek mesken kira tutarı, işyeri kira gelirinde beyanname verme sınırı, emsal kira bedeli uygulaması, beyan edilen kira gelirlerinden indirilecek giderler, kira ödemelerinde vergi kesintisi ve ödenmesi gereken verginin hesaplanması ile Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi ile beyannamenin ne şekilde verileceği konularında genel bilgiler sunmak amacıyla hazırlanmıştır.


Rehberde, konut ve işyeri kira gelirinin hangi hallerde beyan edileceğine ve kira gelirlerinin diğer gelir unsurları ile bir arada elde edilmesi halinde beyan edilmesi gereken tutarın tespitine ilişkin açıklamalı örnekler de yer almaktadır.


1. KİRA GELİRİ

Gelir Vergisi Kanununda belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı”olarak ifade edilmektedir ve belli koşullarda gelir vergisine tabi tutulmaktadır.


Gayrimenkul sermaye iradının mükellefi, kira gelirine konu mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri ile kiralanmış bir mal veya hakkın kiraya verilmesi durumunda kiracılarıdır.


2. KİRA GELİRİNE KONU MAL VE HAKLAR

Kira gelirine konu mal ve haklar, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar;

- Arazi, bina, maden suları, memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim 

cüzileri ve teferruatı,

- Voli mahalleri ve dalyanlar,

- Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı, demirbaş eşyası ve döşemeleri,

- Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar,

- Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı, alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar,

- Telif hakları,

- Gemi ve gemi payları ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları,

- Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri

olarak ifade edilmektedir.


Yukarıda yazılı mallar ve haklar, ticarî veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratları ticarî veya zirai kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre hesaplanır.


İhtira beratının mucitleri veya kanunî mirasçıları ile telif haklarının müellifleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.


Tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle hakların kiraya verilmesinden elde edilen gelir de gayrimenkul sermaye iradı kabul edilir.


Vakfın gelirinden hizmet karşılığı olmayarak alınan hisseler ile zirai faaliyete bilfiil iştirak etmeksizin sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri de gayrimenkul sermaye iradı kabul edilir.


3. KİRA GELİRİNİN ELDE EDİLMESİ

Kira gelirinde gelirin elde edilmesi, tahsil esasına bağlanmıştır. Tahsil esasına göre kira gelirinin vergilendirilmesi için nakden veya ayni olarak tahsil edilmiş olması gerekmektedir.


3.1. Kira Bedelinin Nakden Tahsil Edilmesi

Kira bedelinin nakden tahsil edilmesi, kiranın Türk parası veya yabancı para ile ödenmesini ifade eder. Alınan çek bedelleri de nakden tahsilat sayılır.

●● Mükellefler tarafından o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak tahsil edilen kira bedelleri, tahsil edildiği yılın hasılatı sayılır.


Örneğin; 2010, 2011 ve 2012 yılları kira gelirleri topluca 2013 yılında tahsil edilirse, 2013 yılının geliri olarak dikkate alınacaktır.

●● Gelecek yıllara ait olup, peşin tahsil edilen kira bedelleri, ödemenin yapıldığı 

yılın değil, gelirin ilgili olduğu yılın hasılatı olarak kabul edilir.

Örneğin; 2013, 2014 ve 2015 yılları kira gelirleri topluca 2013 yılında tahsil 

edilirse, her yıla ait kira bedeli ilgili yılda beyan edilecektir.

Döviz cinsinden kiraya verme işlemlerinde tahsilatın yapıldığı tarihteki T.C. 

Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınarak gayri safi hasılat belirlenir.


Vakfın gelirinden hizmet karşılığı olmayarak alınan hisseler ile zirai faaliyete bilfiil iştirak etmeksizin sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri de gayrimenkul sermaye iradı kabul edilir.


3. KİRA GELİRİNİN ELDE EDİLMESİ

Kira gelirinde gelirin elde edilmesi, tahsil esasına bağlanmıştır. Tahsil esasına 

göre kira gelirinin vergilendirilmesi için nakden veya ayni olarak tahsil edilmiş 

olması gerekmektedir.

3.1. Kira Bedelinin Nakden Tahsil Edilmesi

Kira bedelinin nakden tahsil edilmesi, kiranın Türk parası veya yabancı para 

ile ödenmesini ifade eder. Alınan çek bedelleri de nakden tahsilat sayılır.

●● Mükellefler tarafından o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak tahsil edilen kira 

bedelleri, tahsil edildiği yılın hasılatı sayılır.

Örneğin; 2010, 2011 ve 2012 yılları kira gelirleri topluca 2013 yılında tahsil 

edilirse, 2013 yılının geliri olarak dikkate alınacaktır.

●● Gelecek yıllara ait olup, peşin tahsil edilen kira bedelleri, ödemenin yapıldığı yılın değil, gelirin ilgili olduğu yılın hasılatı olarak kabul edilir.

Örneğin; 2013, 2014 ve 2015 yılları kira gelirleri topluca 2013 yılında tahsil edilirse, her yıla ait kira bedeli ilgili yılda beyan edilecektir.

Döviz cinsinden kiraya verme işlemlerinde tahsilatın yapıldığı tarihteki T.C. 

Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınarak gayri safi hasılat belirlenir.


Bina ya da arazi için kira takdiri veya tespiti yapılmamışsa emsal kira bedeli, emlak vergisi değerinin % 5’idir.


Bina veya arazi dışında kalan mal ve haklarda emsal kira bedeli, bunların  maliyet bedelinin %10’udur. Bu bedel bilinmiyorsa, Vergi Usul Kanununun servetlerin değerlemesi hakkındaki hükümlerine göre belli edilen değerlerinin 

% 10’udur.

Örnek: Bayan (A), 2013 yılında emlak vergisi değeri 300.000 TL olan bir 

apartman dairesini bedelsiz olarak arkadaşının kullanımına bırakmıştır.

Bu durumda, mükellefin kira geliri elde etmediği halde, emsal kira 

bedeli hesaplaması ve bulunacak tutar kadar kira geliri elde etmiş sayılması 

gerekmektedir.

Emsal Kira Bedeli: 300.000 x %5 = 15.000 TL olacaktır. Bu tutar, beyan edilmesi 

gereken gelir olarak dikkate alınacaktır.

Aşağıda belirtilen hallerde ise emsal kira bedeli esası uygulanmaz:

●● Boş kalan gayrimenkullerin korunması amacıyla bedelsiz olarak başkalarının 

ikametine bırakılması,

●● Binaların mal sahiplerinin çocuklarının, anne ve babalarının veya kardeşlerinin 

ikametine tahsis edilmesi, (Ancak, bu kimselerin her birinin ikametine birden 

fazla konut tahsis edilmişse bu konutların yalnız birisi için emsal kira bedeli 

hesaplanmaz. Örnek olarak, mal sahibi baba, çocuğunun ikametine iki adet 

gayrimenkul tahsis etmişse sadece bir adet gayrimenkul için emsal kira bedeli 

hesaplanmayıp diğeri için emsal kira bedeli hesaplanacaktır.)

●● Mal sahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede ikamet etmesi,

●● Genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri ve 

belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan kiralamalar.

5. MESKEN KİRA GELİRLERİNDE İSTİSNA UYGULAMASI

Konut kira geliri elde eden kişilerin, yıllık olarak tespit edilen istisna tutarının 

(2013 yılı için istisna tutarı 3.200 TL) altında kira geliri elde etmeleri halinde 

vergi dairesinde mükellefiyet kaydı açtırmasına ve beyanname vermesine gerek 

bulunmamaktadır.


Örnek: Bay (B), 2013 yılında meskenini aylık 250 TL’den kiraya vermiş ve yıllık 

3.000 TL kira geliri elde etmiştir. Bu durumda elde edilen hasılat mesken istisna 

tutarı olan 3.200 TL’nin altında olduğundan beyan edilmeyecektir.

İstisna tutarının üzerinde konut kira geliri elde edilmesi halinde ise 

yıllık beyanname ile beyan edilen kira gelirinden istisna tutarının düşülmesi 

gerekmektedir.

Mesken istisnası uygulaması sadece konut olarak kiraya verilen 

gayrimenkullerden elde edilen gelirler için söz konusudur. 2013 yılında 3.200 

TL’nin altında mesken kira geliri olanlar yıllık beyanname vermeyecektir.

Örneğin, konut ve işyeri kira gelirinin birlikte elde edilip beyan edilmesi 

halinde, istisna sadece konut kira gelirine uygulanır. İşyeri kira gelirine istisna 

uygulanmaz. (Bakınız Örnek 4)

Kira gelirinin yanında ticari, zirai veya mesleki kazancını 

beyan etmek zorunda olanlar ile istisna haddinin üzerinde hasılat elde 

edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya 

birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile 

diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 193 sayılı Gelir Vergisi 

Kanunu’nun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin üçüncü diliminde ücret gelirleri 

için yer alan tutarı (2013 yılı için 94.000 TL) aşanlar, 3.200 TL’lik istisnadan 

yararlanamazlar.

Örneğin, Bay (A), 2013 yılında, konut olarak kiraya verdiği gayrimenkulünden 

6.000 TL kira geliri, tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 15.000 TL işyeri kira geliri 

ve 75.000 TL ücret geliri elde etmiştir.

Bay (A)’nın elde etiği kira geliri için istisna uygulanıp uygulanmayacağı, 2013 

yılı içerisinde elde ettiği gelir toplamının 94.000 TL’yi aşıp aşmadığına bakılarak 

tespit olunacaktır.

Elde edilen gelir toplamının (6.000 + 15.000 + 75.000 = 96.000 TL) 2013 yılı 

bakımından belirlenen tutarı (94.000 TL) aşması nedeniyle, 6.000 TL’lik konut kira 

gelirine ilişkin olarak 3.200 TL’lik istisnadan faydalanması mümkün olmayacaktır.


 Bir konuta birden fazla kişinin ortak olması halinde, bu konuttan elde edilen 

kira gelirlerinin vergilendirilmesinde, her bir ortak için (2013 yılı için) 3.200 

TL’lik istisna ayrı ayrı uygulanacaktır.

●● Mirasın paylaşılmamış olması halinde, her bir mirasçı istisnadan ayrı ayrı 

yararlanacaktır.

Bir mükellefin birden fazla konuttan kira geliri elde etmesi halinde, 

istisna kira gelirleri toplamına bir defa uygulanacaktır. (Bakınız Örnek 8)

6. KİRA GELİRİNİN TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER

Kira gelirinin vergilendirilmesinde, elde edilen gelirin safi tutarı iki farklı 

şekilde tespit edilebilmektedir.

●● Götürü Gider Yöntemi (Hakları kiraya verenler hariç)

●● Gerçek Gider Yöntemi

Götürü veya gerçek gider yönteminin seçimi, taşınmaz malların tümü için 

yapılır. Bunlardan bir kısmı için gerçek gider, diğer kısmı için götürü gider yöntemi 

seçilemez.

Götürü gider yöntemini seçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe gerçek gider 

yöntemine dönemezler.

6.1. Götürü Gider Yönteminde Gider İndirimi

Götürü gider yöntemini seçen mükellefler, kira gelirlerinden istisna tutarını 

düştükten sonra kalan tutarın % 25’i oranındaki götürü gideri gerçek giderlere 

karşılık olmak üzere indirebilirler. Hakları kiraya verenler, götürü gider yöntemini 

uygulayamazlar. (Örnek olarak, işyeri kira geliri ile birlikte hak kira geliri de elde 

eden mükellefler, verecekleri gelir vergisi beyannamelerinde hak kira geliri yer 

aldığından dolayı gerçek gider yöntemini seçmek zorundadırlar.)

Götürü gider yöntemini seçen mükellefler, % 25 oranında götürü gideri 

indirebileceklerdir.


6.2. Gerçek Gider Yönteminde İndirilecek Giderler

Gerçek gider yönteminin seçilmesi durumunda, brüt kira geliri tutarından 

aşağıdaki giderlerin gerçek tutarları indirilebilir.

●● Kiraya veren tarafından kiraya verilen gayrimenkul için ödenen aydınlatma, 

ısıtma, su ve asansör giderleri,

●● Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün önemi ile orantılı 

olan idare giderleri,

●● Kiraya verilen mal ve haklara ait sigorta giderleri,

●● Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara harcanan borçların 

faiz giderleri,

●● Konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren 5 

yıl süre ile iktisap bedelinin % 5’i (İktisap bedelinin % 5’i tutarındaki bu indirim, 

sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanacak, indirilmeyen kısım gider 

fazlalığı sayılmayacaktır. 2009 yılından önce iktisap edilen konutlar için 

indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.)

İktisap bedelinin % 5’i tutarındaki bu indirim, sadece konut olarak kiraya verilen 

bir adet gayrimenkul için uygulanacaktır.

İşyeri olarak kiraya verilen gayrimenkuller % 5’lik gider indiriminden 

yararlanamayacaktır.

●● Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle 

kiraya veren tarafından belediyelere ödenen harcamalara katılma payları,

●● Amortismanlar,

●● Kiraya veren tarafından kiraya verilen gayrimenkul için yapılan onarım 

giderleri ile bakım ve idame giderleri,

●● Kira ile tuttukları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer 

gerçek giderler,

●● Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konut veya 

lojmanların kira bedeli, (İndirilmeyen kısım gider fazlalığı sayılmayacaktır.)


Türkiye’de yerleşik olmayan mükelleflerin (Çalışma veya oturma izni alarak 

altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları dahil), 

yabancı ülkelerde ödedikleri kira bedelleri Türkiye’de elde edilen kira gelirinden 

gider olarak indirim konusu yapılamaz.

●● Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak sözleşmeye, kanuna veya ilama 

istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.

Gerçek gider yöntemini seçen mükelleflerin, yaptıkları giderlerle ilgili belgeleri 

ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak 5 yıl süresince saklamaları ve 

vergi dairesince istendiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir.

6.2.1. Gerçek Gider Yönteminde İstisnadan Yararlanılması Halinde İndirilecek 

Giderin Hesaplanması

Gerçek gider yönteminin seçilmesi ve konut kira gelirlerine uygulanan 

istisnadan yararlanılması durumunda, gerçek gider tutarının istisnaya isabet eden 

kısmı, gayri safi hasılattan indirilemeyecektir.

Vergiye tabi hasılata isabet eden indirilebilecek gider kısmı aşağıdaki formül 

kullanılarak hesaplanabilir.

İndirilebilecek Gider = Toplam Gider x Vergiye Tabi Hasılat*

Toplam Hasılat

(*) Vergiye Tabi Hasılat = Toplam Hasılat - Konut Kira Geliri İstisnası

Örnek: Bay (B), sahibi olduğu konutu 2013 yılında kiraya vermiş olup, 18.000 TL 

kira geliri elde etmiştir. Başka geliri bulunmayan mükellef gayrimenkulü ile ilgili 

olarak, 4.500 TL harcama yapmış olup, gerçek gider yöntemini seçmiştir.

Mükellefin gerçek gider olarak indirebileceği tutar, 4.500 TL tutarındaki toplam 

giderin vergiye tabi hasılata isabet eden kısmı kadar olacaktır.

Vergiye Tabi Hasılat = 18.000 – 3.200 = 14.800 TL

İndirilebilecek Gider = (4.500 x 14.800) / 18.000 = 3.700 TL


7. ZARAR DOĞMASI HALİ

Gayrimenkul sermaye iradına konu olan sermayenin kendisinde meydana 

gelen eksilmeler zarar sayılmaz ve iradın gayri safi miktarının tespitinde gider 

olarak kabul edilmezler.

Gayrimenkul sermaye iradının safi tutarının hesabında giderlerin fazlalığı 

dolayısıyla doğan zararlar, beş yılı geçmemek üzere gelecek yıllarda elde edilen 

kira gelirlerinden gider olarak düşülebilir. Bu durumun iki istisnası vardır:

●● Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konut veya 

lojmanların kira bedellerini indirim konusu yapmaları durumunda bir zarar 

doğması halinde, bu zararın gelecek yıllarda elde edilen gayrimenkul sermaye 

iradından indirim konusu yapılması söz konusu değildir.

●● Konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkule ait hasılattan indirim konusu 

yapılan iktisap bedelinin % 5’i oranındaki tutarın indirilemeyen kısmı gider 

fazlalığı olarak dikkate alınamaz.

8. KİRA ÖDEMELERİNDE VERGİ KESİNTİSİ

Gayrimenkul sermaye iradına konu olan mal ve hakları kiralayan Gelir Vergisi 

Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar, kira ödemeleri 

üzerinden gelir vergisi kesintisi (tevkifat) yapmak zorundadırlar.

Kiracı olan bu kişi ve kuruluşlar, yaptıkları kira ödemelerinin brüt tutarı 

üzerinden % 20 oranında gelir vergisi kesintisi yapmak zorundadırlar.

Bu vergi kesintisi, gelecek aylara veya yıllara ait olmak üzere peşin ödenen 

kira bedeli üzerinden de yapılacaktır. Örneğin; 3 aylık veya 1 yıllık işyeri kirası peşin 

tahsil edildiğinde, bu durumda peşin tahsil edilen kiranın tamamı vergi kesintisine 

tabi tutulacaktır.

Kiracı, basit usulde vergilemeye tabi bir mükellef ise, 

vergi kesintisi yapma yükümlülüğü bulunmadığından, kira ödemesi üzerinden 

vergi kesintisi yapmayacaktır.


Kiraya verilen gayrimenkulün hem konut hem de işyeri olarak kullanılması 

halinde ise; kiralanan yerin tamamı veya bir kısmı işyeri olarak kullanıldığı sürece, 

kira bedelinin tamamı vergi kesintisine tabi olacaktır.

9. KİRA GELİRİNİN BEYANI

Beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan 

mükelleflerden;

●● Bir takvim yılı içinde elde ettiği konut kira geliri, istisna tutarını (2013 yılı için 

3.200 TL) aşanlar,

●● İşyeri kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılanlardan, kira gelirlerinin 

brüt tutarı beyanname verme sınırını (2013 yılı için 26.000 TL) aşanlar, (Bakınız 

Örnek 4)

(Beyanname verme sınırı olan 26.000 TL’nin aşılıp aşılmadığının tespitinde, gelir 

vergisi kesintisine tabi brüt kira gelirleri ile konut kira gelirinin gelir vergisinden 

istisna edilen tutarı aşan kısmı birlikte dikkate alınacaktır.)

●● Bir takvim yılı içinde mal ve hakların kiralanmasından elde edilen gelirlerden 

kesinti ve istisna uygulamasına konu olmayan ve tutarı beyanname verme 

sınırını (2013 yılı için 1.390 TL) aşanlar (Bakınız Örnek:7)

yıllık beyanname vereceklerdir.

Vergi kesintisine ve istisna uygulamasına konu olmayan kira gelirlerinin 

beyanında (Örneğin, basit usuldeki mükellefe kiraya verilen işyerinden elde edilen 

kira gelirlerinde olduğu gibi), 1.390 TL’lik tutar bir istisna olmayıp, beyanname 

verme sınırıdır. Bu tutarı aşan bir işyeri kira geliri olduğunda tamamı beyan 

edilecektir.

Aile bireylerinin her birinin sahip oldukları mal ve haklardan elde ettikleri 

kira gelirleri için kendi adlarına ayrı ayrı beyanname vermeleri gerekmektedir. 

Beyanname, geliri elde eden aile bireyi adına düzenlenerek imzalanacaktır.

Küçük ve kısıtlıların mükellef olması durumunda bunlar adına verilecek olan 

yıllık gelir vergisi beyannamesi veli, vasi veya kayyum tarafından imzalanır.

Mal ve haklara hisseli olarak sahip olunması halinde, her ortağın sadece 

kendi hissesine karşılık gelen kira gelirlerini beyan etmesi gerekmektedir. (Bakınız 

Örnek:5)


10. YILLIK BEYANNAMEYE DAHİL EDİLEN GELİRLERDEN 

YAPILACAK İNDİRİMLER

Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere ilişkin indirimler Gelir Vergisi 

Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilmiştir. Gelir vergisi matrahının tespitinde gelir 

vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıda belirtilen indirimlerin 

yapılabilmesi için yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve 

yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.

Buna göre indirim konusu yapılabilecek bazı hususlar şunlardır:

1- Hayat/Şahıs sigorta şirketlerine ödenen primler,

2- Eğitim ve sağlık harcamaları,

3- Bağış ve yardımlar,

4- Sponsorluk harcamaları,

5- Doğal afetler ile ilgili ayni ve nakdi bağışlar,

6- Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı 

yapılan nakdi bağış ve yardımlar,

7- Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi (6327 sayılı Kanunla Gelir Vergisi 

Kanununa eklenen Geçici 82. maddeye göre yapılacak indirim)

8- Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Hakkında Kanuna göre kurulan 

Ajans ile EXPO 2016 Antalya Ajansına yapılan her türlü nakdî ve ayni bağış ve 

yardımlar,

9- Diğer kanunlara göre tamamı indirilecek bağış ve yardımlar.

10.1. Hayat/Şahıs Sigorta Primleri

01/01/2013 tarihinden itibaren elde edilen gelirler için verilecek yıllık gelir 

vergisi beyannamelerinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için 

ödenen primlerin beyan edilen gelirin %15’ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde 

indirim konusu yapılabilecektir.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, 

yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları 

düşülmeden önceki tutar esas alınacaktır. 01/01/2013 tarihinden sonra bireysel 

emeklilik sistemine ödenen katkı payları ise indirim konusu yapılmayacaktır.


Yıllık beyannamede matrahın tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri;

●● Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı 

hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile,

●● Ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta 

primlerinin %100’ünden oluşmaktadır.

İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, beyan edilen gelirin %15’ini ve 

yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. (2013 yılı gelirlerine ilişkin 

olarak kullanılacak olan asgari ücretin yıllık brüt tutarı 12.000,6 TL’dir).

10.2. Eğitim ve Sağlık Harcamaları

Aşağıda belirtilen şekilde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen 

gelirin % 10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden 

indirilir.

●● Eğitim ve sağlık harcamaları Türkiye’de yapılmalıdır.

●● Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak 

belgelerle tevsik edilmelidir.

●● Söz konusu harcamalar mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin 

olmalıdır.

“Küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından 

bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş 

torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 

yaşını doldurmamış çocukları ifade etmektedir.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında gayrisafi hasılattan giderler 

düşüldükten, geçmiş yıl zararları ve indirimler düşülmeden önceki safi irat esas 

alınacaktır.


10.3. Bağış ve Yardımlar

10.3.1. Sınırlı İndirilecekler

Gelir vergisi mükellefleri, Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, 

belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi 

muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada 

öncelikli yöreler kapsamındaki illerde zikredilen kurum/kuruluş, dernek veya 

vakıflara yapılan bağış ve yardımların yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 

10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık 

beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler.

10.3.2. Sınırsız İndirilecekler

a) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere 

ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli 

yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk 

yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare 

amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet 

İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla 

yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü 

bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için 

yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden 

indirilebilecektir.

Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu ve diğer tesisler ile mülki idare amirlerinin 

izni ve denetimine tabi olarak yaptırılan ibadethane ve Diyanet İşleri Başkanlığı 

denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin yapımı veya bu tesislerin 

faaliyetlerine devam edebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların (harcamaların) 

herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın vergi matrahının tespitinde dikkate 

alınabilmesi için bu bağış ve yardımların genel bütçeye dahil daireler, özel bütçeli 

kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köylere yapılması gerekmektedir. 

Ayrıca, mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılan 

ibadethaneler ve/veya Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi 

verilen tesislerin inşası veya faaliyetine devam etmesine yönelik yapılan bağış 

ve yardımların; anılan amaçlarla kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere de 

yapılması mümkündür.


b) Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve 

vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan 

gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan 

edilecek gelirden indirilebilecektir.

c) Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, 

kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan 

vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından 

yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi 

uygun görülen çalışmalara ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış 

ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.

10.4. Sponsorluk Harcamaları

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri 

Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri 

Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının;

●● Amatör spor dalları için % 100’ü,

●● Profesyonel spor dalları için % 50’si

yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.


10.5. Doğal Afetler ile İlgili Ayni ve Nakdi Bağışlar

Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi bağışların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.


10.6. Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine Makbuz Karşılığı Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlarİktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.


10.7. Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi

31/12/2017 tarihine kadar, 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamına giren 

bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır.


Geri Dön