Ayasofyada son durum Haberi
Âdatimizdir: Önceden yapılmış bir işi yahut verilmiş bir kararı beğenmediğimiz takdirde veryansın eder, “Yanlıııış! Şöyle olması, böyle yapılması gerekirdi!” diye konuşup durur ama bulabildiğimiz ilk fırsatta daha önce demediğimizi bırakmayıp yerden yere vurduğumuz uygulamanın tıpatıp eşini gözümüzü kırpmadan hayata geçirivermekte hiç beis görmeyiz.
Zira başkasının yaptığı yanlış ama bizim kararımız doğrunun da doğrusudur...
Örnek mi: Seksen küsur senedir “Cami olarak yeniden ibadete açılmalı” dediğimiz Ayasofya’nın imarethanesinin şimdi “Halı Müzesi” ne çevrilmesi!
Ayasofya meselesi, önceki hafta Kadir Gecesi’nde seksen küsur sene aradan sonra içeride ilk defa ezan okunması üzerine tekrar gündeme geldi. “Yeniden cami olsun” yahut “Müzedir, müze olarak kalsın” tartışmaları ile “Hem cami, hem de kilise olsun; hattâ müze olarak kullanılmasına da devam edilsin” gibisinden güya entellektüel ama uçuk mu uçuk fikirler...