19 / 05 / 2024

Sayfiye yeri

Sayfiye yeri

2001 yılında bir zamanların sayfiye yeri olan Küçükçekmece Gölü, kirlilikte Haliç'i sollamış. Gölün kirlenmesinin en büyük nedeni Küçükçekmece ve çevresindeki yerleşim birimlerinin tüm ev atıklarının göle bırakılmasıymış.

Kartal- Maltepe'de 29 yeni proje yükseliyor!

Eskinin sayfiye yeri olan Kartal-Maltepe hattı, son dönemde markalı konut projelerinin üssü haline geldi.

Yasemin Evleri'nde teslimler 14 ay sonra!

Beylikdüzü’nün sayfiye yeri olarak da nitelendirilen ve her geçen gün gelişen bölgesi Kavaklı’da şehrin patırtısını arkanıza alıp, yüzünüzü denize döneceğiniz, huzurlu bir yaşam alanı yükselmeye devam ediyor.

1947 yılında Dragos Tepesi'nde villalar çoğalmış!

1947 yılında Kartal ile Maltepe arasında bulunan Dragos Tepesi'nde villalar çoğalmış. Bir kooperatif tarafından satın alınarak ifraz edilen tepede yapılacak villalarla Dragos yeni bir sayfiye yeri olacakmış.

1937 yılında Fenerbahçe ve Kalamış sayfiye yeri olacak!

1937 yılında Prost'un hazırlamakta olduğu İstanbul Nazım İmar Planı'na göre Fenerbahçe, Kalamış ve Mecidiyeköy birinci sınıf sayfiye yeri haline getirilecekmiş. Bu bölgelerin imar planı beş senede tatbik edilecekmiş.

1937 yılında Prost, Mecidiyeköy'ün imar planını hazırlayacak!

1937 yılında İstanbul'un nazım planını hazırlayan Fransız Mimar Henri Prost, Mecidiyeköy'ün imar planını hazırlayacakmış. Mecidiyeköy'ün Avrupa'daki gibi bir sayfiye yeri olması için büyük bir park, bir otel inşa edilecekmiş.

2001 yılında Küçükçekmece Gölü, kirlilikte Haliç'i sollamış!

2001 yılında bir zamanların sayfiye yeri olan Küçükçekmece Gölü, kirlilikte Haliç'i sollamış. Gölün kirlenmesinin en büyük nedeni Küçükçekmece ve çevresindeki yerleşim birimlerinin tüm ev atıklarının göle bırakılmasıymış.

1929 yılında sayfiyelere rağbet artmış!

1929 yılı mayıs ayında sıcakların birdenbire bastırması ile sayfiyelere rağbet artmış. 1929 yılında sayfiyeye gitmeye hazırlananlar önceki seneye göre azmış. İnsanlar sayfiye yeri olarak Kalamış, Yeşilköy'ü tercih ediyorlarmış.

Haliç sayfiye yeri olacak!

Haliç, 1959 yılında sayfiye yeri olarak değerlendirilmek istenmiş... İstanbul Belediyesi, Haliç'in sayfiye yeri haline gelmesi için 300 milyon lirayı gözden çıkarmış. İşte Emlakkulisi.com tarih araştırmacısı Abdullah Kutalmış Mızrak'ın o haberi..

1959 yılında Haliç sayfiye yeri haline getirilecekmiş!

1959 yılında İstanbul Belediyesi'nin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri Haliç'in temizlenmesi ve etrafının ıslahıymış. Haliç'in temizlenmesi ve etrafının ıslahı için 300 milyon lira harcanacakmış.

Tuzla Marina yatırımcıların gözdesi oldu!

Tuzla son yıllarda gelişimiyle hem İstanbulluların hem de yatırımcıların göz bebeği olmaya başladı. Önceleri balık ve köfte yemek isteyenlerin geldiği sayfiye yeri son yıllarda birbirinden farklı projelerle göz olduruyor.

Tuzla, marina projesi ile yatırımcıların gözdesi oldu!

Tuzla son yıllarda gelişimiyle hem İstanbulluların hem de yatırımcıların göz bebeği olmaya başladı. Önceleri balık ve köfte yemek isteyenlerin geldiği sayfiye yeri son yıllarda birbirinden farklı projelerle göz olduruyor...

1951 yılında Sarıyer'de taksitle villa sahibi olunabiliyormuş!

1951 yılında Boğaziçi'nin en mutena sayfiye yeri olan, sularıyla meşhur Sarıyer'de 450 metrekare arsa içinde taksitle bir villa sahibi olunabiliyormuş. Çapa'da ise 30 bin metrekare arsayı ucuz fiyata satın almak mümkünmüş.

1946 yılında Kalamış'ta 2.080 metrekare arsa satılacakmış!

Kurbağalıdere, Kızıltoprak, Feneryolu ve Fenerbahçe arasında yer alan Kalamış'ta 1946 yılında 2 bin 80 metrekare arsa satılacakmış. Bostancı civarında ise memba suyu, sebzeli bostanı olan deniz manzaralı sayfiye yeri kiraya verilecekmiş.

Sayfiye yeri Haberi

Sayfiye yeri



KÜÇÜKÇEKMECE'DE BÜYÜK REZALET


Yeni Haliç!


Bir zamanlar İstanbullular'ın sayfiye yeri olan Küçükçekmece Gölü, kirlilikte Haliç'i solladı


   KÜÇÜKÇEKMECE Gölü'nde yayınların, levreklerin, sazanların tutulduğu, havyarının tadına doyum olmadığı, İstanbullular'ın en gözde tatil mekanlarından biri olduğu günleri hatırlayanların yaşları sanıldığının aksine o kadar da fazla değil. Daha birkaç yıl öncesine kadar başta haftasonu tatilcileri olmak üzere İstanbullular'ın pikniğe ve yüzmeye geldiği düşünülürse rezaletin boyutu da ortaya çıkıyor. Kıyıda biriken pislikler ve belli yerlerde yoğunlaşan koku gölde hayat kalmadığı düşüncesine yol açsa da, kirli sularda yaşayan kefallerin varlığı gölün hala can çekişmekte olduğunu gözler önüne seriyor.

    Gölün katledilmesinin en büyük neden ise Küçükçekmece...