Sovyet Mimarlığı konferansı Haberi
Dönemin benzersiz başyapıtları ve devasa toplu konut projelerinin ele alınacağı konferansta, kamusal mekânları sosyalist fikirlerin birer simgesi hâline getiren şehir planlama tasarıları incelenecek.
Her ne kadar savaş sonrası mimarlık ve şehir planlama tarihinin yazıldığını düşünsek de, Modernizm’in kabul görmüş algı haritasına yakından baktığımızda birçok boş alan ve kör nokta olduğunu görürüz. Bunlardan en dikkat çekici olanı, Sovyetler Birliği’nde Josef Stalin’in 1953’te ölümünden birliğin 1990’da dağılmasına dek ortaya çıkmış olan mimari peyzajdır. Söz konusu dönem, merkezî bir bir planlama bürokrasisinin himayesindeki son derece ideolojik mimarlık uygulamalarına sahne oldu. Ancak bu, Sovyet topraklarında deneysel mimarinin gelişimine engel teşkil etmedi ve yerele özgü bir “paralel modernite” çeşitliliği oluştu. Batı’nın tek boyutlu Modernizm algısındaki eksiklikleri ortaya koymayı amaçlayan bu konferansta, benzersiz başyapıtlar ve mağrur...