Hamdi Akın: Avrupa'da iştah var şirketleri satıp yeni işler yapalım!
TAV'ın yüzde 38'ini milyar dolara yakın bir rakama Fransızlara satan Hamdi Akın'ın işadamlarına mesajı var: Avrupa'nın krizi özel şirketlerde değil, devletlerde. Avrupalı şirketlerde iştah varken varlıklarımızın bir bölümünü satıp yeni işler için kaynak
Türkiye’de sıfırdan gelip milyar dolarlık şirketlere imza atan sayılı başarı hikayelerinden birisidir Hamdi Akın..1980’li yıllar ve kamu büyük yatırımlarını ‘yap-işlet-devret’ (YİD) modeliyle yapıyor. Hamdi Akın dönemin ruhunu yakaladı. İhaleye çıkan İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nin yapımına ve işletmeciliğine soyundu. Yanına ortak aldığı Tepe Grubu’yla birlikte ihaleyi kazanıp hayaline kavuştu. Hayatının volesi olan bu iş o kadar tuttu ki yabancıların zaten gözdesi olan TAV’da yüzde 38 blok hisse satışını geçtiğimiz günlerde yaptı. Fransız havalimanı işletmecisi Aeroports de Paris’e 874 milyon dolara... Şirketteki payı yüzde 8’e düşmesine karşın yönetimde eşit kalarak üstelik... Fikri kafasına Özal koymuştu. O fikir kafasından bir daha hiç çıkmadı. Özelleştirmeler, YİD modeliyle büyüdü. Atatürk, Esenboğa, Kahire, Mersin Limanı, araç muayene istasyonları (payını sattı) bunlardan sadece birkaçıydı. Hazırladığı projelerle bankaların kapısını çaldı. Gelirlerini teminat gösterip krediler aldı. Borç paralarla yürümedi, koştu adeta. Akın’la, Çırağan’da yemekte buluştuk. Bir toplantı için kızıyla randevulaşmışlar. Söyleşi uzayınca Pelin Akın da masamıza konuk odu. “Patronluk hedefi var mı” soruma verdiği özgüvenli yanıtla söyleşiye dahil oldu. Akfen Holding ve TAV Havalimanları Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve ‘babasının koltuğuna göz diken!’ Pelin Akın sorularımı yanıtladı. Para cebe değil yatırıma * 874 milyon dolara, TAV’ın yüzde 38’ini sattınız. Yürüyüşünüz değişti mi Parayı görmüyoruz bile, gelip şirketin hesaplarına giriyor. Kalıcı olmadığını, yeni yatırımlara dönüşeceğini biliyor. * Hesaplara girdi mi Daha girmedi. Rekabet Kurulu’nun kararını bekliyor. ‘Bir altın devir yaşadık’ * Kolay satıyorsunuz gördüğüm kadarıyla... Para artık çok kıt ve pahalı. Özkaynak olmadan iş yapmanız, büyütmeniz zor. Kaynak yaratmak, yeni yatırım içinde bir şeyleri satmak zorundasınız. Borçlanarak yatırım yapma dönemi geçti. Avrupa büyük bir güç. Küçümsemelere bakmayın. Kriz içinde dediğiniz Avrupa’dan bir şirket gelip 874 milyon doları bir anda koyuveriyor. Onlarda bu iştah varken bence bütün patronlar varlıklarının bir bölümünü satıp yeni işler için kaynak yaratmayı düşünmeli. Türkiye’ye Avrupa sermayesinin hala ilgisi çok büyük. Avrupa’da devlet kriz içinde, özel sektör değil. * Siz, ‘Ben de yaparım’ dedirtecek kadar para koymadan işler yapıverdiniz genelde... Yeni Hamdi Akınlar çıkmayacak mı artık yani Çok zor çıkması artık. Biz altın bir devir yaşadık. Projeye talip olduk, geliştirdik, aylık sabit gelirlerimizi teminat gösterip bankalardan proje finansmanı alarak iş yaptık. Şimdi öyle imkanlar daraldı. 2008 krizinden bu yana para artık çok pahalı ve bankaların kredi limitleri çok düşük. 2004 - 2008 arasındaki dönemi Türkiye, dünya bir daha yaşar mı hiç emin değilim. * Kolay sattınız mı yüzde 38’i, kaç kez yemeğe götürdünüz Fransızları Biz profesyonel bir süreçle götürdük. Credit Suisse’e yetki verdik. Son gece yemek yedik. Fettah Tamince’nin Dubai’deki otel açılışından gelip kutlamaya gittim. ‘Satışı et yiyerek kutladı’ * İndiğiniz uçak işadamlarıyla doluydu, yemeğe katılmak isteyen çıkmadı mı O kadar takıldılar ki yüzyılın satışını yaptın diye. Nazar oldum galiba! Yemeğe giderken çok kötü düştüm. Elim, dizim yaralandı. * Yemek... Gece 23.00’te Günaydın’a gidip et yedik. O gece lapa lapa inanılmaz bir kar yağdı. Misafirlere, “Bu çok iyi bir şeye işaret” dedim. Onlar bizde de ‘kar berekettir’ dediler. Şirkete gidip gece saat 02.00’de imzayı attık Loft’ta. Ankara’dan ilham alıyor * Sizin gibi güçlü patronlar yönetim kuruluna bırakmaz yatırım kararını. Ne yapacaksınız o parayla Spontane iş yaparım. İşadamı fırsatları değerlendirmek zorundadır. İş yapma biçimimize baktığınızda yeni havalimanları, enerji, 3. köprü, otoyol, Başkent ve İstanbul doğalgaz ihalelerine, özelleştirmelere bakacağız tabii ki. Yeni şirketler kurup istihdam yaratmak ibadet etmek kadar kutsal. Ama en fazla önümüzdeki bir iki ay için size planlarımdan bahsedebilirim. Sonrasını bilmem. Gönlümün, kalbimin, ayaklarımın götürdüğü yere giderim. * Şair gibi konuştunuz. Aşk gibi tarif yaptınız. Şiir yazıyor musunuz Yazmıyorum. Ama hakikaten öyle değil mi Aşkta da işte de durum bir anda değişebilir. Eğer aşıksanız durum değiştiğinde oturur şiir yazarsınız. Yaşadıklarınız size ilham verir. * Sizin ilham kaynaklarınız neler peki! Özelleştirme İdaresi’nin bir atraksiyonu, Ulaştırma Bakanlığı’nın yeni bir ihalesi, Bayındırlık Bakanlığı’nın atraktif bir düşüncesi... Bunların hepsi bize ilham verebilir ve yönümüz değişebilir. * Kaç çalışan ve ne kadarlık ve bir aktif büyüklüğünüz var 35 bin çalışanım var, 23 bini TAV’da. Enerji işlerimizle birlikte aktif büyüklüğümüz 5 milyar doları bulmuştur. ‘Cem Yılmaz’ın Loft’taki varlığı neredeyse benden daha fazla’ * İşyeriniz Loft’ta aynı zamanda oturuyorsunuz da... Sıkıcı olmuyor mu Valla birbirimize misafirliğe gidiyoruz. Hiç sıkıcı olmuyor. * Cem Yılmaz komşunuzdu. Misafirliğe geldi mi hiç Beni oyununa davet etmişti. Ben de dönüşte onu evime davet ettim. Evlendikten sonra uğrar mı bilemiyorum artık! Loft’un sahibi sayılır Cem. En fazla mal onda var, benden bile fazla neredeyse. Onun için ne derse yapmak zorundayız Loft’a. Ama çok kaprissiz Allah’tan. Hatta o kadar sessiz duruyor ki bir gün patlamasından korkuyorum. Keyfim yerinde, kendime güzel bir ev yaptım. Ofisim de aynı binada. Trafik sorununu kökünden hallettim. Zaten ben uzun süre İstanbul’da da yaşayamıyorum. Ankara ve Londra’da da oluyorum. İngilizcesini geliştirmek için ayda bir hafta Londra’da yaşıyor * Londra’ya rutin mi gidiyorsunuz Ayda bir hafta Londra’da oluyorum. İngilizceyi sonradan öğrendim şimdi de geliştirmeye çalışıyorum. Bunu da kompleks yapmıyorum. Dünyada ticaret, sanat, hayat nerede dönüyorsa bir işadamının orada olması gerekir. Londra bu anlamda da çok önemli bir şehir. Bu yüzden de gidiyorum. Ev kiralıyorum Londra’da. Global iş yapma derdi olan bir adamım; Londra’da yaşayacağım ki dünyayla entegre olayım. Pelin Akın: Babam hem patronum hem komşum * Pelin Hanım, ne yapıyorsunuz tam olarak şirkette TAV’da yatırımcı ilişkileri bölümünde çalışıyorum. 1.5 yıldır TAV’dayım. Daha önce Deutsche Bank Madrid’de çalıştım. * Düzenli bir maaş mı alıyorsunuz yoksa ihtiyaç oldukça mı Full time çalışıyorum ve düzenli maaş alıyorum. * Maaşınız benzeri bir pozisyonda başka bir şirkette çalışsaydınız alacağınız maaşla aynı mı, fazla mı Londra’da işletme okumuş, Deutsche Bank’ta çalışmış, üç dili olan birisi bu şartlarda İstanbul’da ne kadar alırsa o kadar alıyorum. * Yalnız mı yaşıyorsunuz, babanızla mı Ben de Loft’ta oturuyorum. Babam komşum oluyor! Özgürlüğümü hiç kısıtlamaz ama gözünün önünden de ayırmaz, ona yakın oturmamı istiyor. * Yönetim kurulu başkanlığı hedefi var mı Buna hazırlanıyorum zaten. Babam birkaç yıl içinde bana ve ağabeyim Selim’e bırakmak istiyor. Abimle ben eşbaşkan veya ayrı ayrı şirketlerde yönetimin başına geçebiliriz. Modeli belirleyeceğiz. * Vaavv karşımda bir patron adayı oturuyor. Ağabeyinizle rekabet var mı aranızda Birbirimize çok bağlı büyüdük. Annemi kaybettiğimizde ben 3.5, abim ise 7 yaşındaydı. Babamla birlikte hayattaki en yakınım. Şirkette bir şeyin altından kalkamayınca ilk onu arıyorum. Rekabet iyidir iş hayatında ama bizim aramızda ancak yapıcı rekabet olur. Milliyet