Hasarlı binaların çoğu 1998'den önce inşa edildi!
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, 30 Ekim İzmir depremine ilişkin rapor yayınladı. Raporda depremde hasar gören binaların çoğunun 1998'den önce inşa edildiği belirtildi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr Mehmet Sorgun başkanlığında öğretim üyeleri tarafından hazırlanan "30 Ekim 2020 Ege Denizi Seferihisar Depremi Değerlendirme Raporu’nda deprem sonrası elde edilen veri ve saha gözlemleri yorumlandı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; depremde en fazla etkilenen İzmir ilçelerinin ele alındığı çalışmada, bölgeye ait zemin türü, ortalama kayma dalgası hızı, yer hareketi spektrumu ve zemin büyütme oranları irdelenerek bu parametreler arasındaki ilişkiler incelendi.
Raporda, bölgede yaşanan depremi derinlemesine ele alan teknik bulguların yanı sıra binalarda oluşan göçme ve hasarların nedenlerine ilişkin gözlem, tespit ve öneriler bulundu.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından elde edilen ölçümlerden alüvyon gibi zayıf zeminlerin bulunduğu bölgelerde önemli derecede zemin büyütmelerinin olduğunun gözlemlendiği belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Sahada yapılan gözlemsel tespitlere istinaden hasar gören binaların büyük çoğunluğunun 1998 öncesi betonarme olarak inşa edildiği, 6 ve üzeri katlı olduğu, önemli bir kısmının bitişik nizam şeklinde imal edildiği, kapalı çıkmalar içerdiği, yumuşak kat özellikleri taşıdığı ve diğer birtakım düzensizlikleri içerdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, bazı binaların alt kat kolonlarında korozyona bağlı hasarların oluştuğu da görülmüştür. Beton kalitelerinin de oldukça düşük olduğu anlaşılmaktadır. Bazı yapılar sadece dışarıdan incelendiğinde hasarsız gibi gözükebilmekte, ancak içeriden yapılan detaylı incelemeler sonucunda ağır hasar seviyesinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle hasarlı olabilecek binaların kullanılmadan önce konusunda uzman inşaat mühendisleri tarafından incelenmesi önem taşımaktadır."