İBB'nin açıklamasına Esra Boğazlıyan'dan yanıt!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Silivri’de ekili tarlaya verdiği 12 kat imar iznini “12 değil 6-8 kat yapacağız” diye savundu. Oysa birkaç kilometre ötede yine yüzyıllar boyu tarım yapılmış, çevresi hâlâ ekilen araziye Kİ PTA Ş son yıllarda 12-14 katlı, tam 3 bin 650 daireli 2 site inşa etti. Son 15 yılda Türkiye 2.5 milyon hektar tarım alanı, son 30 yılda 20 milyon dekar ekili alanı kaybetti.

SİLİVRİ Piri Mehmet Paşa Mahallesi’ndeki 174 bin metrekarelik ekili tarlayı KİPTAŞ’ın aldığını ve İBB Meclisi tarafından bu tarlaya 12 kat imar izni verildiğini 2 gün önce gündeme getirmiştim. Bu haberin ardından İBB de “Orası tarla değil, imarlı arazi. 12 kat değil 6-8 kat yapacağız” açıklamasını yapmıştı. Tabii 12 kat kararı alınmış duruyorken İBB’nin bu açıklaması hiçbir anlam ifade etmedi. Üstüne üstlük Türkiye’de tarım ve hayvancılıkta artan üretim açığı her gün tartışılırken; et, kuru fasulye, buğday, hayvan yemi gibi pek çok ürün ithal edilirken, sebze-meyve fiyatları enflasyonu azdırırken, Tarım Bakanlığı kamu spotlarıyla “Tarım arazilerini koruyalım” mesajları veriyorken; Cumhurbaşkanı Erdoğan kent içinde bile 5+1’den yüksek bina yapılmaması için uyarıyorken, İstanbul’u besleyebilecek en yakın ve verimli tarım havzası Silivri’de bu yapılanları anlamak mümkün mü?

İBB'nin 'Silivri 8 kat imar' açıklamasına Esra Boğazlıyan'dan yanıt!

Dün, Silivri ve Çatalca gibi ilçelerdeki tarım arazilerinin yok edilmesinin peşini bırakmayacağımızı duyurmuştuk. HT İstanbul ekibi Silivri’ye gitti ve başka tarım arazilerinin de beton işgali altında olduğunu gördü. Hatta ayçiçeği, buğday, sebze, meyve ekilen verimli tarım arazilerinin üstüne zaten 12-14 katlı siteler bile kurulmuş. Bunların çevresinde hâlâ tarım yapılmaya çalışılıyor; ta ki yeni bir siteyle beton işgaline uğrayana kadar.

Buyurun KİPTAŞ’ın Silivri’de inşa ettiği 2 siteye... Biri 12, diğeri 14 katlı onlarca bloktan oluşan 2 sitede toplam 3 bin 650 daire var. Temelleri, verimli tarım alanlarına 10 yıl önce atılmış. Şimdi, bu manzaranın benzerleri planlanıyor. İşte biri de ilk haberde gündeme getirdiğimiz Piri Mehmet Paşa Mahallesi’ndeki ekili tarlaya yapılacak. İBB her ne kadar “6-8 kat olacak” dese de daha önce yapılanlar yapacaklarının teminatı gibi...

Durun... Daha bitmedi. Başka tarım arazileri de aynı akıbete uğramak üzere... Ali Paşa Köyü’ne, yani Silivri’nin en verimli toprakları arasındaki yaklaşık 2 bin 500 dekarlık tarım arazisine de MASKOOP Maslak Sanayi Sitesi’nin taşınması gündemde. İklim ve toprak kalitesiyle yakından gelip nakliye hasarı görmemesi gibi avantajları sayesinde İstanbullunun yediği en taze, en lezzetli karpuz, kavun, meyve ve sebzenin geldiği birinci sınıf tarım arazisine, sanayi sitesi! Öyle ki bu bölgedeki köylerde asırlık karpuz, domates festivalleri yapılıyor. Dahası bu projeden ne Silivri Belediyesi’nin ne de İBB’nin haberi var. MASKOOP, buradaki tarlaları vatandaştan satın almaya başlamış bile. Hatta geçen yıl tabelalar da asılmış. Silivri Belediyesi’nin şikâyeti üzerine, İBB’den şu yanıt gelmiş: “İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı’yla yaptığımız görüşmeler sonucu alanın ‘tarımsal niteliği korunacak alan’ fonksiyonunda olduğu, herhangi bir plan çalışması bulunmadığı, gerekli tedbirlerin alınması bildirilmiştir...” Silivri Belediyesi, İBB’den aldığı yetkiyle tabelaları söktürmüş, fakat proje hâlâ var. Öte yandan MASKOOP’un arazi aldığı bölgeyle İBB’nin 12-14 kat imar verdiği yerler aynı tarım alanı. Birine “Korunacak alan” denilirken diğerine 12 kat izni tutarlı mı?

Son 30 yılda Silivri bölgesinde yaşananlar, aslında Türkiye’nin aynası gibi. Tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlardan asayiş problemlerine her şeyi açıklıyor. Osmanlıdan kalma tapu sorunları nedeniyle bu bölge zaten arsa simsarlarının hedefinde. Artık bu işlerin mafyası olmuş simsarlar karşısında köylü, kavrayamadığı, masrafını karşılayamadığı hukuksal süreçlerle yıllarca uğraşmaktan bıkıp tarlalarını satıyor. Alanlar, uydu kanallarında, emlakçılarda, internet sitelerinde “İmar gelecek” ya da “İmarlı” diye tarım arazilerini tekrar satıyor. Bu şekilde 3 binden fazla arsanın satıldığı tahmin ediliyor. Sonra da imarsız tarlaları ucuza kapatanların ekmeğine yağ sürer gibi belediye meclislerinde imar çıkarılıyor, ardından imar planı değişiklikleri yapılıp kat sayıları artırılıyor. Bazı usulsüz yapıları belediyeler önce yıkıyor, ama tarım alanı olmaktan çıktığı için sonra yenileri yapılıyor. Ali Paşa Köyü sakinleri haykırıyor: “Herkesin gözü Silivri’de. Simsarlar oyunlar oynuyor. Sahip çıkan yok.”

İki ucu 55 kilometre, toplamda 900 kilometrekare Silivri, 30 Bakırköy, 12 Avcılar demek. Topraklarının yarısı yani 430 kilometrekaresi çok verimli tarım arazisi. İstanbul’un tamamına nitelikli tarım ürünü verebilecek potansiyele sahip Silivri’de tek tehdit toplu konutlar değil. Mantar gibi türeyen villalar da birinci derece tarım arazilerini yok ediyor. Sahil bandından bulaşıcı bir hastalık gibi iç bölgelere yayılan, senede birkaç ay yaşanan binlerce villa var. Köylü sahiplerini tanımıyor, bazılarında fuhuştan uyuşturucuya, insan kaçakçılığından teröre işler döndüğü ancak güvenlik güçlerinin bir operasyonu sonrası anlaşılıyor. Altyapısız, foseptikleri her yağmurda taşan bu yapılara kim, neden izin veriyor? İBB’ye ve tarımı önemsediğini söyleyen Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a da sormak farz: Kat izni 2 olunca tarım arazisi zarar görmüyor mu?

TÜİK verilerine göre, 2001’de 40 milyon 967 bin hektar olan Türkiye’deki tarım alanları 2016’da 38 milyon 328 bin hektara geriledi.

Yine TÜİK’e göre, 1988’de 138 milyon 169 bin 250 dekar olan Türkiye’nin ekili alanı 2016’da 114 milyon 652 bin 688 dekara geriledi. Aynı dönem 93.5 milyon olan buğday ekili alanı 76.7 milyon dekara düştü. Söz konusu dönemde buğday üretimi 21 milyon tondan 20 milyon 600 bin tona geriledi.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar “9 yıldır betona ve demire tapanlarla mücadele ediyorum. Silivri’nin organize tarım bölgesi ilan edilmesi için başvurularımı yaptım. Alipaşa, Gazipaşa, Sinekli ve Kılıçlı bölgelerindeki verimli topraklar tamamen tehlike altında” diyor fakat kendisinin sahip olduğu araziye de 6 katlı inşaat yaptırması eleştirileri yükseliyor. Başkan Işıklar, bu eleştirilere şu yanıtı veriyor: “29 hissedarlı bir araziyi kat karşılığı verdik. Fakat burası tarım arazisi değil. En yakın tarım arazisi 4 kilometre ötede.”