23 / 12 / 2024

İstanbul il sınırlarındaki 151 köy!

İstanbul il sınırlarındaki 151 köy!

İstanbul İl Özel İdaresi ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul il sınırlarındaki 151 köyün tanıtımına ışık tutacak araştırmayı kitaplaştırdı



İl Özel İdaresiyle İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından gerçekleştirilen, İstanbulun köylerinin tanıtımını amaçlayan İstanbul Köyleri Araştırması kitaplaştırıldı. Sekiz araştırmacı tarafından üç ayda yapılan röportajlar sonucunda ortaya çıkan çalışmada 17 kişi çalıştı.

Araştırmada, İstanbul il sınırlarındaki 151 köyün tanıtımı yapılırken, bu köylerin sosyo-kültürel yapılarına ışık tutuluyor. Çalışma, aynı zamanda farklı açıdan ele alınan ilin, kırsal özellikleri üzerine de yoğunlaşıyor.

İstanbulun köy yerleşimleri açısından ciddi bir geçmişi olduğuna dikkat çeken araştırmada, özellikle Cumhuriyet sonrasında İstanbul köylerinin idari, sosyal, kültürel ve ekonomik yönden dönüşümleri üzerinde duruluyor.

Araştırmada her bir köyün günümüzdeki durumlarına ek olarak kuruluş hikayeleri, geçim kaynakları, demografik yapıları ve yöre halklarının kültürel değerleri hakkında genel bilgilendirme yapılırken; özellikle 1950 ve sonrasında yoğunlaşan göç olgusunun köylerin genel durumuna olan etkisi de ele alınıyor.

Köylerin tarihi yönüyse ayrı bir makalede Osmanlı arşiv belgelerinden derlenen bilgiler ışığında inceleniyor. Bu kapsamda ulaşılan arşiv belgelerinden yola çıkılarak dönemin köylerindeki sosyal yapıya dair ipuçları ortaya çıkarılıyor.
İstanbul köylerinin Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze gelen süreç içerisindeki seyrini gösteren tablo, araştırmanın en dikkat çekici özelliklerinden biri.

İstanbul köylerine dair derli toplu bir incelemeye ulaşmanın zorluğu göz önüne alınarak hazırlanan araştırma, bu köylere dair çok genel de olsa istatistikÓ bilgiler veriyor. Araştırma, il sınırlarındaki 151 köyü birlikte ele alan ilk proje olması nedeniyle özel bir önem taşıyor.

GARiPÇE

Şehre en yakın, minicik bir balıkçı köyü. Taksime 31, Eminönüne 34 kilometre uzaklıkta. Görenlerin Avuç içi kadarmış dedikleri Garipçe, Osmanlıya ait tarihi bir esere de ev sahipliği yapıyor: Garipçe Kalesine... Garipçe halkı geçimini balıkçılıkla sağlıyor. Balık restoranları İstanbulun her yerinden gelen insanları ağırlıyor.

BAŞAKKÖY
Çatalcanın orman köylerinden biri. Küçük ve sakin olması sebebiyle, ticarethane sayısı da az. Toplam iki bakkal ve iki kahvehaneden oluşan dükkanların tümü köy tüzel kişiliğine ait. Yani senelik olarak ihaleye çıkarılarak işletiliyorlar. Başakköye ziyaret o kadar az ki, terk edilmiş bir alan izlenimi veriyor. Piknik alanı bile yok. Genç nüfus ağırlıklı ancak bu durum sosyal bir faaliyet olmasına yetmiyor. Spor kulübü veya herhangi bir festivalin bulunmadığı köyde sadece 23 Nisan Pilav Şöleni yapılıyor. 23 Nisanda çocuklar ve gelen ziyaretçiler muhtarlık tarafından ağırlanıyor ve pilav ikram ediliyor.

PiRiNÇÇi
Eyüpe ve İstanbul merkezine en yakın köy olan Pirinççi, 600 yıllık geçmişe sahip. Bir çiftlikten oluşup onun etrafında genişleyerek köy haline gelmiş. Köyde hiç pirinç yetişmediğini, köyün pirinçle hiçbir ilgisi olmadığı ifade ediliyor.

ODAYERi
Eyüpe 28 kilometre uzaklıktaki Odayerinin kuruluşu, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşına kadar uzanıyor. Savaş sırasında Yunanistan ve Varnadaki Müslüman-Türk nüfusunun İstanbula zorunlu göçüyle gelenlerin kurduğu köy, ormanın tam içinde yer alıyor. Köyün kurulduğu yerde eskiden, ormana gidip gelenlerin kullandığı bir tek oda varmış. Köy bu bölgeye kurulunca da adı Odayeri olmuş.

ELBASAN
Elbasan Köyü, karpuzuyla ünlü. Köyde yetişen karpuzun diğer karpuzlardan farkı, tamamen susuz yetişmesi. Toprağın yapısı karpuzun bu şekilde susuz yetişmesine imkan tanıyacak özellikte. Tohumu ekilen karpuz hasat edilinceye kadar doğal olarak aldığı yağmur suyunun haricinde su almaz. Hasat mevsimi geldiğnde toplanan karpuz, emsallerine göre küçüktür. Köy halkı karpuzun bu şekilde susuz yetişmesinin onu daha diri ve kırmızı yaptığını ifade ediyor. Ayrıca Elbasan karpuzu yaz mevsiminin en son hasat edilen karpuzu. Köyde bir dönemde yaklaşık 3 ton karpuz elde ediliyor.

KABAKÇA

Kabakça Köyü Çatalcaya 13 kilometre uzaklıkta olan Türkler tarafından kurulmuş bir köy. Köyün kuruluş tarihiyle ilgili kaynaklarda net bir bilgi yok. Ancak Reşit Ağa denilen ve aslen Karslı biri tarafından kurulduğu biliniyor. Köyün yerlisi Balkan Harbi esnasında buradan göçerek İçerenköye yerleşmiş ve böylece boşalan köye 1932de Bulgaristan ve Yunanistandan gelen göçmenler yerleştirilmiş. Köy, Kabakçı Mustafa Paşanın soyuna dayananlardan devralındığı için Kabakça adını almış. Günümüzde sahip olduğu 600 hane ve 2 bin nüfusun büyük bölümü göçmenlerden oluşuyor.

GÜMÜŞDERE
Sarıyere uzaklığı 14 kilometre olan Gümüşdere, denizin mavisi ve ormanın yeşilini bir arada barındıran bir tatil beldesi. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, şaha ne plajıyla özellikle yaz mevsiminde sadece yakın yerleşim alanlarından  değil, İstanbulun dört bir yanından ziyaretçiyi ağırlıyor.
Milliyet


Geri Dön