İstanbul ve İzmir'de su altında kalacak ilçeler tek tek açıklandı! Sahil şeridine dikkat! Tarih verildi!
80 yıl sonra İstanbul ve İzmir'de sahil şeridinin sular altında kalabileceği gündeme geldi. İstanbul ve İzmir'deki su altında kalacak ilçeler tek tek açıklandı. Peki hangi ilçeler etkilenecek?
İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Ortaköy Camii gibi tarihi yapılar deniz seviyesinde yaşanacak yükselişten etkilenecek. İzmir’de Körfez, Kordon ile Alaçatı ve Sığacak gibi tatil beldeleri, ayrıca Gediz Deltası Kuş Cenneti de tehdit altında olan yerlerden.
İstanbul’da 16 atık su arıtma tesisinden 12’sinde, İzmir’de yer alan 20 atık su arıtma tesisinin dördünde sorun yaşanabileceği ifade ediliyor.
Deniz suyunun yer altı sularına karışabileceği, bunun da özellikle İzmir’de tarımsal üretim açısından ciddi sorun yaratacağı belirtiliyor.
Paraanaliz'de yer alan habere göre; Küresel Denge Derneği’nin ‘İstanbul ve İzmir İlleri için Deniz Seviyesi Yükselmesi ve Olası Etkileri’ raporunun tanıtımı, İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda yapıldı.
Üç senelik bir çalışma sonucunda hazırlanan, öncül bir çalışma olan raporun lansmanına, Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu, raporun yazarları iklim dinamiği ve ekoloji uzmanı Prof. Dr. H. Nüzhet Dalfes ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Avcı ve proje ekibi katılım gösterdi.
Rapor, iklim değişimi nedeniyle buzullarda yaşanan erime ve buna bağlı küresel deniz seviyesindeki artışın, kıyı şehirlerde çok sayıda kültürel miras, toplumsal yaşam alanı ve doğal alan için beraberinde oluşturacağı tehlikeleri ortaya koyuyor.
Nüfus yoğunluğu, sosyoekonomik gelişmişlik ve ticari faaliyetlerin önemli merkezleri olmaları olmaları sebebiyle, İstanbul ve İzmir’e odaklanan çalışma, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) en olumsuz senaryosu, yani deniz seviyesinin küresel olarak yüzyılın ortasında yaklaşık 0,5m, yüzyılın sonunda ise yaklaşık 1m yükseleceği hesabı dikkate alınarak hazırlandı.
Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu açılışta gerçekleştirdiği konuşmasında, "Çalışmaya özellikle İstanbul ve İzmir gibi en önemli kıyı şehirlerinden başladık. Böylece ulusal ve yerel karar vericiler başta olmak üzere tüm paydaşların iklim değişimi bağlantılı deniz suyu yükselmesi sorununa dikkatlerini çekmek istedik" ifadelerine yer verdi.
İSTANBUL’DA BOĞAZİÇİ RİSKTE
Hem coğrafi yapıları hem de komşusu oldukları denizlerin farklı özelliklere sahip olması sebebiyle İstanbul ve İzmir'in, deniz seviyesinin armasından ve fırtına kabarması olaylarından farklı düzeylerde etkileneceğine dikkat çekiliyor.
Prof. Dr. Dalfes, İstanbul’da Marmara Denizi’ne kıyısı olan ilçelerde 6 milyonu aşkın insan yaşadığının altını çizdi.
"Şehirde, yüksekliği 2 metreden az olan yaklaşık 120 km2’lik bir alan risk altında. Bu, neredeyse Maltepe ve Fatih ilçelerinin toplam yüzölçümüne eşdeğer bir alan" diyen Dalfes, İstanbul’un güney kıyılarının deniz seviyesindeki değişimden daha fazla etkileneceğinin hesaplandığını söyledi.
Raporda yer alan bilgilerden bazıları şu şekilde:
- İstanbul Boğazı’nın tamamımın, özellikle de kıyılarda bulunan konak, saray, dini ve tarihi yapıların deniz seviyesindeki değişimden etkileneceği öngörülüyor.
- Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı gibi saraylar ve Şemsi Paşa Camii, Ortaköy Camii gibi yapılar, etkilenme olasılığı olan değerli yapılardan bazıları.
Raporda yer verilere göre, bu yapıların korunması amacıyla daha kalıcı tedbirlerin alınması gerekiyor.
Diğer taraftan, deniz seviyesindeki yükselişle beraber Göksu ve Küçüksu gibi akarsularda, akarsu yatağının bir kısmının da sular altında kalabileceği belirtiliyor. Aynı etkinin, Kadıköy’deki Kurbağalıdere Vadisi’nde de olabileceği tahmin ediliyor.
İSKELELERDE DE ÖNLEM ALINMALI
İstanbul’da deniz seviyesinin artması, iskelelerde de bazı yenilemelerin yapılmasını gerekli kılacak. İşte iskelelerde alınması gerekli önlemler:
- Üsküdar İskelesi’nde, lodoslu havalarda oluşacak fırtına kabarmalarına karşı mühendislik önlemlerinin alınması gerekli,
- Kadıköy’de ise deniz seviyesinde yaşanacak artış sonrasında ortaya çıkabilecek fırtına kabarmalarının metro girişlerini etkilememesi için önlemlerin alınması gerekiyor,
- Prens Adaları’nın da özellikle yerleşim yerlerinin yer aldığı iskele ve kıyı bölgeleri de etkilenecek,
- Fenerbahçe-Maltepe sahil şeridinde de deniz seviyesinin yükselmesine bağlı olarak düzenlemeler yapılması gerekiyor.
İZMİR’DE KORDON VE KÖRFEZE DİKKAT ÇEKİLDİ
Prof. Dr. Avcı ise İzmir’de deniz seviyesindeki değişimin en çok İzmir Körfezi’ni etkileyeceğine dikkat çekti. Özellikle Kordon’daki rıhtımın, dalgaları kıracak ve yansıtacak şekle dönüştürülmesinin önemine dikkat çekildi.
Karşıyaka’da mevcut düzenlemelere ilave olarak, deniz seviyesinin değişmesinden sonra birtakım tedbirlerin uygulanması gerekiyor.
Benzer şekilde, Karşıyaka’dan Mavişehir’in batısına kadar süren bir set olsa da deniz seviyesinin yükselmesi sebebiyle yeni önlemler alınması gerekebilir.
Deniz seviyesindeki artışın, kıyı boyunca bazı alanların sular altında kalmasına ve tuzlu suların yeraltı sularına karışmasına neden olabileceği öngörülüyor ve bu durumun da tarımsal üretim açısından ciddi sorunlar yaratabileceği vugrulanıyor.
Ayrıca raporda, Karadeniz’e akan akarsuların, deniz seviyesindeki değişiklikten kısmen etkileneceği, bunun deniz suyunun iç kısımlara ilerlemesine ve yer altı sularının tuzlanmasına neden olabileceğinin altı çizildi.
TURİSTİK BELDELER DE SULAR ALTINDA KALMA RİSKİ VAR
Deniz suyu seviyelerindeki artış, İzmir’in tatil beldeleri için de risk yaratıyor. İzmir'de hangi turistik beldeler riskte?
- Güzelbahçe dahil, bazı plaj alanlarının daralması ve kıyıdaki iskele gibi yapıların özelliklerini kaybetmesi söz konusu olabilir.
- Sığacık Koyu’nda tekne bağlama yerleri ve marina, su seviyesinden etkilenecek olan başlıca bölgeler arasında bulunuyor.
- Alaçatı'da da deniz seviyesinde yaşanacak yükselişin bölgede derinlik artışına sebep olması ve kıyı şeridinde de değişikliğe neden olabileceği öngörülüyor.
- Özdere de deniz seviyesinin artışından etkilenecek yerler arasında.
- Türkiye’nin önemli kuş üreme alanları arasında bulunan Gediz Deltası Kuş Cenneti de deniz seviyesi yükselmesi sebebiyle risk altında.
- Deniz yükselmelerinden etkilenebilecek doğal kıyılar ise Çamaltı Tuzlası, Küçük Menderes Deltası, Mavişehir, Çakalburnu Dalyan ve İnciraltı Kent Ormanı olarak açıklandı.
DENİZ SUYU ATIKSULARLA KARIŞIYOR
Yapılan araştırmalar sonucunda, deniz seviyesindeki değişimden kentsel alanlardaki üst yapıların yanı sıra altyapıların da etkileneceğine dikkat çekildi. Bu sebeple, her iki ildeki arıtma tesislerinin dağılımı ve yaşanabilecek sorunlar ayrıntılı bir başka çalışma ile ortaya çıkarıldı.
Deniz seviyesindeki değişikliklerin atıksu şebekesinde fiziksel hasara neden olabileceği, ayrıca verim kaybından işletme maliyetlerinin yğükselmesine kadar farklı etkileri olabileceğinin altı çizildi.
Arıtmanın ardından ortaya çıkan atıksuda belirli oranlarda tuz kalması, bu suyun tarımsal sulamada kullanılmasının önündeki en önemli engel olarak ifade ediliyor.
Tedbir alınmaması halinde, daha fazla deniz suyunun atıksu sistemine karışmasnın kaçınılmaz olduğu belirtildi.
İstanbul’da bulunan 16 atık su arıtma tesislerinden 12 tanesi, İzmir’deki 20 atıksu arıtma tesisinin dördü riskli olarak belirlendi.
Bunların içinde önem atfedilmesi gereken, günlük yaklaşık 605 bin metreküp kapasite ile İzmir’in en büyük arıtma tesisi olan Çiğli olarak belirtildi.
İmarsız arsaya prefabrik ev yapılır mı? 1+1, 2+1, 3+1 prefabrik ev fiyatları ne kadar?
OVP ile yeni vergi ve zamlar yolda: Emlak vergisi yeniden yazılıyor, araçlara ÖTV artışı gelebilir!