İşte inşaat işçilerinin zorlu yaşamları!
Tunceli'nin Ovacık İlçesi'nde, inşaat işçileri, aile geçimini sağlamak için kavurucu sıcaklara rağmen ara vermeden çalışıyor. Amasyalı inşaat işçisi Eren Özdoğan, ''İnşaatta çalışmak, hem zor hem de çok riskli" dedi.
Tunceli Ovacık ilçesinde yapımı süren inşaatlarda kum eleyip harç yapan, tuğladan duvar ören, çatı katına sırtlarında kiremit taşıyan, güneşin kavurucu sıcaklığı karşısında ise saatler süren kalıp çakma ve demir bağlama işlemini gerçekleştiren işçiler, zor ve yorucu çalışma koşullarına rağmen, çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. Sabah saat 08.00 sıralarında ustaları tarafından kabala alınan inşaatlarda, günlük yevmiye ile çalışmaya başlayan işçiler, akşam saat 18.00 sıralarında paydos ederek, dinlenmeye çekiliyor. Ayrıca, inşaatta çalışanlar arasında, yılın büyük bir bölümünü evlerinden kilometrelerce uzakta para kazanmak için geçiren, baba ve oğul işçiler de bulunuyor.
"Ölene kadar inşaatta çalışacağım"
Evlendikten sonra iş bulamadığı için 2000 yılında zorunlu olarak inşaatta çalışmaya başladığını ifade eden Diyarbakırlı işçi Mehmet Çelik, "İş güç yok. Okuyamadım. Elimde bir meslek olmadığı için mecburen inşaata çalışmak zorunda kaldım. Bu mecburiyetten dolayı da inşaattan bir türlü kurtulamadım. Kurtulma şansımda herhalde yok. Böyle giderse ölene kadar inşaatta çalışacağım. İnşaatın zor tarafı çok fazla. Güneşin altında çalışıyorum. Güneşe dayanamıyorum. Güneş, bedenime zarar veriyor" dedi.
"Arkadaşlara tavsiyem okusunlar"
Para kazanmak için Ovacık İlçesi'ne geldiğini belirten işçi Çelik, "Bir tarafta da gurbetlik var. Gurbetlik olmasa da inşaatta çalışmak her haliyle çok zor. Artık zor olanı yaşıyoruz. İnşaatlarda çalışıp para kazanmak için gurbete geldik. Şuanda, Tunceli Ovacık ilçesinde çalışıyorum. Arkadaşlara tavsiyem okusunlar. İnşaat çok zor ve bu zorluklara dayanamıyorum. Ailemden, çocuğumdan, anne ve babamdan uzağım. Gurbetlik çekiyorum. Gurbetlik bir tarafta inşaat bir tarafta. İnşaatın zorluklarına, zar zor dayanıyorum. Ama ailemi geçindirebilmek için dayanmak mecburiyetindeyim. Çünkü bu zorluklara dayanamazsam memlekette bazen aç kaldığımızda oluyor" diye konuştu.
"İnşaatta çalışmak hem zor hem de çok riskli"
Lise eğitimini bitirdikten sonra sigorta girişi erkenden yapılsın diye inşaatta çalışmaya başladığını dile getiren Amasyalı işçi Eren Özdoğan ise, "Bizim köyde herkes inşaat sektöründe çalıştığı için, bende köylülerimle birlikte iki ay kadar inşaatta çalıştım. Ardından 15 ay askerlik yapıp, tekrar inşaatlara geri döndüm. Yaklaşık beş yıldır inşaatta çalışıyorum. İnşaatın zorlu yanları var. Toz ve dumanın içinde çalışıyorum. Kimi zaman beton dökerken, harç üzerime sıçrıyor. Ayrıca, sürekli dışarıda çalışıyoruz. Güneş sürekli tepemizde. Bunun dışında birde inşaatta çalışan insanlara bakıldığında, çoğunda bel fıtığı, yaralanma, düşüp elini ya da bacağını kırma gibi kazalar oluyor. İnşaatta çalışmak, hem zor hem de çok riskli" ifadelerini kullandı.
Özgür Dersim